Hatta ve hatta ağızdan çıkan sözcüklerin alemde bir yerlerde asılı olarak kaldığı ve gerektiğinde hedefine vardığı ifade edilir...
Amacımız böyle acılı günlerde edebiyat yapmak değil, elbette!
Bu manada bir hatta birkaç cümleden bahsetmek istiyoruz.
Hemen sonrasında da gönlümüzden geçeni ifade etmek istiyoruz.
Başlayalım;
***
Suriye lideri Ahmed eş-Şara’nın babası Hüseyin eş-Şara Geçenlerde basına bir değerlendirmede bulundu.
Hüseyin eş-Şara dedi ki;
* "Filistin bizimdir, Golan bizimdir ve bu dava da bizimdir. Ne halkımız bu topraklardan vazgeçer, ne de biz!”
* "Normalleşme, Suriye halkının sözlüğünde yok. Bizim için bu, ihanettir!”
Hatırlayacaksınız; ABD Başkanı Trump ilk dış ülke ziyaretini Ortadoğu'ya yapmış, ziyaret sırasında Suudi Arabistan'da Suriye lideri Ahmed eş-Şara ile de görüşmüştü.
O görüşmede Trump'ın, Ahmed eş-Şara'dan taleplerinden birisi de "İbrahim Anlaşmaları"na imza atmasıydı...
Hüseyin eş-Şara'nın 'normalleşme yok!' değerlendirmesi, Trump'ın bu talebine gönderme olarak değerlendirildi.
Elbette, Suriye gibi sistemi yeni yeni oturan bir ülkede bir babanın cümleleri, dünyanın gözünün üzerinde olduğu Suriye politikası üzerinde ne kadar etkili olur, bunu bekleyip göreceğiz!
1) Suriye, gerçek manada toprak bütünlüğüne sahip olabilecek mi?
2) Suriye, ABD, İsrail, Rusya ya da bir başka sömürgeci veya işgalci gücün etkisinden tamamen arınacak mı?
3) Suriye üzerinde egemen güçlerin vesayeti ortadan kalkacak mı?
4) Suriye'yi tamamıyla Suriye halkı yönetecek mi?
5) Bir İslam beldesi olan Suriye topraklarında sulh ve barış tesis edilebilecek mi?
6) Başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelere göç etmek zorunda kalan Suriyeliler kendi ülkelerine dönebilecekler mi?
HÜSEYİN ALİ EL-ŞARA KİMDİR?
Hüseyin Ali el-Şara...
Suriye lideri Ahmed eş-Şara’nın babası.
Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki Fîk kasabasında doğdu.
Babası Ali Muhammed eş-Şara bir toprak ağasıydı ve ailesi Fîk'teki toprakların çoğuna sahipti.
Hüseyin eş-Şara'nın büyükbabası Muhammed Halid eş-Şara ve amcaları Fransız sömürgeciliğine karşı savaşanlar arasındaydı.
Aile 1967'de Altı Gün Savaşı sırasında İsrail işgalinin ardından yerinden edildi.
22 yıl boyunca dışişleri bakanlığı görevi alan ve Esad rejiminin sadık bir destekçisi olan Faruk eş-Şara'nın kuzenidir.
Hüseyin eş-Şara, Suriye'deki Nâsırcılar için çalışan Arap milliyetçisi bir aktivistti. Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni parçalayan ve Arap Sosyalist Baas Partisi'ni iktidara taşıyan 1961 ve 1963 darbelerinin ardından başlatılan Nâsır karşıtı tasfiyeler sırasında Suriyeli neo-Baasçılar tarafından hapsedildi.
Hüseyin eş-Şara daha sonra 1971 yılında Irak'ta yüksek öğrenimini tamamlamak üzere hapisten kaçtı.
Bu dönemde Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Filistinli savaşçıları ile işbirliği yapmak üzere Ürdün'e gitti.
1970'lerde Hafız Esad yönetimindeki Baasçı Suriye'ye döndükten sonra, serbest bırakılmadan ve Suudi Arabistan'a sığınmadan önce tekrar hapsedildi.
Bağdat Üniversitesi'nde ekonomi bölümü mezunu.