Kıymetli okuyucularım, bu yazıyı 17 Mayıs 2024 tarihinde Avrupa Millî Gazete’de kaleme almıştım. Bugün hâlâ geçerliliğini koruyan bu önerinin önemine binaen, sizlerle bir kez daha paylaşmak istiyorum.
Buradan iktidar çevrelerine de bir hatırlatma yapmak istiyorum:
Artık Millî Görüş’ü temsil eden Saadet Partisi’ni anlamaya çalışmalı, tespitlerine kulak vermeli ve bu önerileri gururlanmak için değil, çözüm üretmek için uygulamalısınız.
Geçtiğimiz günlerde TBMM’de, Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Kaya’nın konuşmasını dinleme fırsatı buldum. KAYA, Suriye’deki gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada son derece dikkat çekici ve stratejik bir teklif sundu.
Bu teklif yalnızca Türkiye’yi değil, tüm bölgeyi ilgilendiren hayati bir meseleydi: Türkiye, Mısır, İran ve Pakistan arasında bir saldırmazlık anlaşması imzalanması. KAYA, bu dört ülkenin stratejik önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Bugün bölgemizin karşı karşıya olduğu en büyük tehlike, bu ülkelerin birbirine düşman hale getirilmek istenmesidir. Eğer bu durum engellenmezse, bölge kaosa mahkûm olacaktır. Türkiye, Mısır, İran ve Pakistan bir an önce saldırmazlık anlaşması imzalamalıdır. Bu adım, yalnızca bugünkü krizleri değil, gelecekte ortaya çıkabilecek riskleri de ortadan kaldıracaktır.”
Sayın KAYA’nın bu son derece isabetli değerlendirmesi, aynı zamanda bölgesel kardeşliği güçlendirecek tarihi bir fırsat sunmaktadır. Suriye’den sonraki oyunları bozmanın yolu, bu dört ülkenin birlikteliğinden geçmektedir. Kaya’nın sözleri, ülkelerin birbirine ne denli ihtiyaç duyduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Bugüne dair not:
Aradan geçen yedi aya rağmen, bölgede barışı ve istikrarı tehdit eden gelişmeler sürmektedir. Gazze’den Yemen’e, Lübnan’dan Suriye’ye ve son olarak İran’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yaşanan krizler, Sayın Kaya’nın o gün dile getirdiği tespitlerin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Buradan bir kez daha iktidar çevrelerine sesleniyorum: Lütfen bu çağrıyı görmezden gelmeyin. Millî Görüş’ün ortaya koyduğu bu stratejik çözüm önerisine kulak verin. Çünkü bu çağrı, sadece muhalefet yapmak amacıyla değil; yıllardır bölgemiz için bedel ödemiş bir hareketin samimi ve yapıcı bir uyarısıdır.
Bugün hâlâ geç kalınmış değil. Eğer Türkiye, Mısır, İran ve Pakistan ortak akılla hareket edip saldırmazlık anlaşmasını hayata geçirirse, yalnızca oyunları bozmakla kalmaz; bölge halklarına da yeni bir umut kapısı aralanmış olur.