Başkan Obama topu Kongre ye atarak üzerindeki baskı ve
sorumluluğu kısmen azaltmış durumda. Fakat bu, ABD nin Suriye ye yönelik
sınırlı operasyonu gerçekleştirmeyeceği anlamına gelmiyor. Çünkü, izlediği
politika ve çizdiği kırmızı hat, kendisini böyle bir operasyona sınırlı da
olsa mahkum etmiş durumda. Suriye yi kısmen de olsa cezalandırmadığı takdirde
caydırıcılık gücünün, kararlılığının ve prestijinin sorgulanacağına
inanıyor.
Bu ise, ABD açısından hegemon güç statüsünün sarsılması
demek. Nitekim, Beyaz Saray dan yapılan açıklamalar bu adımın atılmadığı
takdirde K. Kore, İran ve Hizbullah ı daha da cesaretlendireceği yönünde.
Dolayısıyla, Suriye üzerinden bir mesaj verme kaygısı ön planda.
Obama nın yaptığı Kongre hamlesi ise, taşın altına hep birlikte
elimizi koyalım şeklinde. Ne de olsa, içeriye karşı bir takım sorumlulukları
var ve yapacağı her hata Cumhuriyetçileri Beyaz Saray a daha yaklaştıracaktır.
Burada göz ardı edilmemesi gereken bir diğer husus, Obama nın üzerindeki
baskılar karşısında eskisi gibi dirençli ol(a)mamasıdır.
Şimdi onu böylesi bir karara iten nedenlere ve süreçte ne
tür sonuçlara yol açacağına bakalım.
Obama ya İngiliz çalımı ...
İngiltere nin ortak operasyonda yer almayacağını
açıklaması, Obama nın kararında etkili olmuşa benziyor. İngiltere nin
tereddüdü, ABD nin uluslararası arenada elini siyaseten zayıflattığı gibi,
kendi kamuoyunda da zor duruma sokacak gibi. Bu karar, şimdiden olası
operasyonun meşruiyeti nde önemli soru işaretlerine yol açmış durumda.
Dolayısıyla, Obama böyle bir siyasi riski tek başına üstlenmek istemiyor
görünüyor.
İngiltere nin kararında şu hususların etkili olduğu
anlaşılıyor: 1. Irak Savaşı nda kamuoyuna söylenen kimyasal yalanı ve bundan
dolayı temkinli olma zorunluluğu; 2. Yeni Suriye sürecinde ABD ile
mutabakatın tama sağlanamaması ve arka planda İsrail faktörü ; 3. Suriye
krizinin Libya dan farklı bir boyut almaya başlaması; 4. Esad a verilen destek;
5. Bunun meydana getirdiği caydırıcı etki ve yeni bir batak olasılığı.
Dolayısıyla araya başka kırmızı çizgiler giriyor ki,
bunlar İngiltere başta olmak üzere Batılı ülkelerin önemli bir kısmını sınırlı
bir operasyon için bile tereddüde itiyor. Bu operasyonun radikal bir sonuç
vermeyeceği gibi, aleyhlerine bir derinleşme ve genişleme eğilimi taşıyor
olması da göz ardı edilmiyor.
Rusya nın kırmızı çizgisi...
Rusya, oldukça kontrollü bir kriz politikası izliyor.
Elindeki enstrümanları etkin şekilde kullanan Moskova BM Güvenlik Konseyi ndeki
duruşu, alanda Suriye ye ve destekçilerine sağladığı çok boyutlu destek ile ön
plana çıkıyor. Rusya nın kırmızı çizgisi her ne kadar Suriye gibi görünse de,
bu bir yanılsama. Esas kırmızı çizgisi, bir beka meselesi olarak gördüğü
İran ın Suriye üzerinden desteklenmesi. Nitekim Rusya, İran a yönelik saldırıyı
bir dünya savaşı nedeni olarak nitelendiriyor. Bu açıklamanın, İran ın
Suriye yi kırmızı çizgisi olarak ilan etmesinin ardından gelmesi de dikkat
çekici. Bu husus, akıllara doğrudan doğruya bir zincirleme savaş olasılığını
getiriyor ki, işte bu Batı açısından dikkate alınan kritik bir kırmızı çizgi
olarak karşımıza çıkıyor.
Çin: Örtülü kırmızı çizgiler ...
Pekin in klasik kriz siyaseti burada da kendisini
hissettiriyor. Ön plana çıkmadan, arka planda her türlü desteği sağlayan Çin,
ABD ile örtülü, vekaleten bir savaş yürütüyor. Bu bağlamda İran, Çin in
önceliğini oluşturmakla beraber, ABD nin sorunlar yumağına dolanması tercih
nedeni. Ne de olsa nihai hedefin kendisi olduğunun farkında. Dolayısıyla,
ABD ye karşı bir hat değil, satıh stratejisi uyguluyor. Bu da Suriye ye ve
Direnç Cephesi ne destek demek.
İran: Kırmızı çizgi savaşlarındaki merkez ülke ...
Yeni Ortadoğu sürecinde nihai hedefin İran olduğu
aşikâr. İran, Suriye yi bir beka meselesi olarak görüyor. Suriye yi
kaybettiğinde Hizbullah ve diğer gruplarla birlikte Lübnan ve Irak ı da
kaybedeceğinin farkında. Bu kayıplar, sonrası İran a yönelik askeri operasyon
daha da kolaylaşacaktır. Bundan dolayı Suriye ye yönelik askeri bir müdahaleyi
kendisine açılmış savaş ilanı olarak kabul ediyor. Nitekim, ABD nin operasyon
açıklaması sonrası Pekin ve Moskova ya verdiği kararlılık mesajı, bütün
imkanlarını seferber edeceğini söylemesi bu açıdan önemli. Bu da, Suriye
savaşının önce bölgesel akabinde küresel mahiyette bir savaşa sürüklenme
olasılığı demek.
Evet, burada Batı ya kıyasla Direnç Cephesi nin ortaya
koyduğu kararlılık , tutarlılık caydırıcılık ve yekparelik dikkatlerden
kaçmıyor. İşte, Obama yı ve diğerlerini düşündüren de bu husus. Çünkü, Suriye
bu kırmızı çizgiler yüzünden fazlasıyla ucu açık bir savaşa gebe...