Yemin eden ağzından çıkana dikkat etsin!
Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde, “Bir kimse yemin ederse onu yapsın, yeminini yerine getirsin, isyan etmesin, hayırlı olanı yapsın. Yeminini de tutmadıysa kefaletini versin” buyuruyor. Yeminler dine uygun yapılacak ise vallahi, billahi, tallahi şeklinde olmalıdır. Eğer yemininizi bozarsanız kefaret vermeniz gerekir. Müslüman neye yemin ettiğine dikkat etmelidir. Bu konuda bazı sözler çok tehlikeli. Mesela ‘bunu yaparsam kâfir olayım demek bir yemindir. Yani bir manav “Vallahi ben bu meyveyi şu fiyata aldım, bu fiyata almadıysam kâfir olayım” derse ve o fiyata almadıysa kâfir olur. Yeminde vallahi, tallahi, billahi demek; Allah’ı şahit tutmaktır. O yüzden yemin eden ağzından çıkana çok dikkat etmeli, yoksa imanından olabilir… Fakat can güvenliği tehlikede ise her şey söylenebilir. Sahabenin büyüklerinden Ammar İbni Yasir, öldürülmek üzereyken kâfirlere “dediğinizi kabul ediyorum” demişti. Bunun üzerine Ammar’ı bıraktılar. O da ağlayarak Peygamber Efendimize geldi. Peygamber Efendimiz ise ona, “Üzülme Ammar sen yanlış yapmadın. Dinde buna ruhsat vardır” buyurmuştu. Bir kimse de vakit belirmeksizin bir şeyi yapmaya yemin ederse yeminini yapmadıkça borçlu sayılmaz. Burada vakit belli değil. 5 sene sonra 10 sene sonra yapılsın önemli değildir. Bir de adam ‘şu işim olursa şu tarihte şunu yapacağım’ dedi. Ama tarih gelmeden adam öldü. Kimse mesul değildir. Adam tarih geçtikten sonra öldüyse o zaman kefaletini varisleri ödemelidir. Tabi esas olan dünyada ettiğimiz yeminlerin hesabını tutmaktır. Daha önce bahsettiğim ‘Tallahi’ yemini de Kur’an’da hem Hz. İbrahim’in hem de Hz. Yusuf’un kıssasında geçiyor. Yani bu kelam ile yemin etmek, etkilidir. Ama bu ilahi sözler ile neye yemin ettiğinize dikkat edin. Örf âdete ile yemin ise dinen çok uygun görülmez. Kerahettir ama bozarsanız cezası vardır. Fakat sağlam yemin edeceksek, vallahi, billahi, tallahi diyerek yemin etmeliyiz. Allah bizleri yeminlerini, ahitlerini tutanlardan eylesin.
40 GÜN NAMAZI KABUL OLMAYANLAR…
Günümüzde Allah’tan çok yıldızlara, burçlara inanan insanlar var. Burçlara inanmanın dinde yeri yoktur. Yani “şu tarihte doğdun şöyle bir şey geçireceksin” diyenlere inanamazsınız. Bunlar haramdır. Bu adamlara giderseniz, imanınızla oynarsınız. Peygamber efendimiz, “bu adamlar için; “Gayptan bilgi verdiğini söyleyen birine gidenin 40 gün namazı kabul olmaz” buyuruyor. Yine başka bir hadisi şerifte, “ o cahilce gaybtan haber verenleri tasdik ederseniz, Kur’an’ı inkâr etmiş olursunuz” buyuruluyor.
CUMA GÜNÜ MÜSLÜMANLARA ŞAHİTLİK EDER
Yemin çok önemli bir konudur. Allahu Teâla, Buruc suresinde yıldızlara yemin ediyor. Yine Allah, Cuma gününe yemin ediyor. Cuma günü camiye gelenlere hadis ile sabittir ki, o gün şahitlik edecektir. Cuma günü Müslümanlar toplandığı için o güne cuma denmiştir. Cuma toplayan gün demektir. Mesela vakit namazları her yerde kılabilirsin, denizin altında, uçakta, dağda her yerde kılabilirsin. Ancak Cuma namazı sadece belirlenen yerlerde ve en az 3 cemaat ile kılınır. Allah dünyayı 6 günde yaratmıştır. Bu yaratılışın en son günü cumadır. Yahudiler “Allah Cuma günü yaratmayı bitirdi, ertesi günde dinlenmeye çekildi” diyorlar. Allah yorulmaktan münezzehtir. Ama akıllı zannettiğiniz Yahudiler, bu cahillikten kurtulamadı. Yahudiler bu yüzden Cumartesi günü tatil yapıyor. Hristiyanlar ise Pazar günü tatil yapıyor. Biz de maalesef senelerdir onları taklit ediyoruz…
HACCI EKBER FARZ OLAN HACDIR
Eğer Cuma günü Arife gününe rastlarsa Haccı Ekber olmaz. Haccı Ekber, farz olan hacdır. Haccı Aksar ise küçük hac, yani umredir. Şimdi moda oldu, adam hacca gitmiyor umreye gidiyor. Müslüman kardeşim; Allah senden umrenin hesabını sormayacak, haccın hesabını soracak. Adam ailesini almış lüks otellerde umre yapıyor. Tamam, umre de çok sevaptır, hatta “Ramazan’da umre yapan Peygamberle hac yapmış gibidir” buyuruluyor. Fakat durumu iyi olanlar için hac yapmak farzdır. Buna çok dikkat bedelim… Cumanın sevabına gelince, Cuma Müslümanlar için seçilmiş gündür. Cuma günü ibadetler daha bereketli daha sevaptır. Arife günü cumaya gelirse de büyük sevap olur. O gün hac yapanlar, diğer hacılardan üstün olur. Ancak Haccı Ekber o gün değildir, farz olan haccın ifasıdır.