Bugün erkek, kadın, genç, yaşlı adeta sosyal medyada
fotoğraf paylaşımı çılgınlığı yaşıyoruz. Sosyal medya ile birlikte evlerimizin
mahremiyet kurallarının yerle bir edildiği zamanlara şahitlik ediyoruz.
Üzgünken ben , mutlu ben , tesettürlü ben , evdeyken ben , yatarken ben ,
yemek yerken ben gibi bir yığın sözcükle paylaşılan fotoğraflar bir anda
sosyal medyada binlerce insanın telefonuna ve bilgisayar ekranına servis
ediliyor.
Daha çok beğeni alma dürtüsü ile evlerin, aile
hayatlarının en mahrem anları, yatak odası köşeleri dâhil en mahrem köşeleri
sosyal medya fotoğrafları ile milyonlarca insanın beğenisine sunuluyor. Hiç
tanınmayan, bilinmeyen binlerce insanın beğen tuşuna basması karşılığında bütün
mahremiyet sınırları maalesef ortadan kaldırılıyor.
Düğün, nişan, toplantı, ziyaret, yemek, doğum günü, tatil
fotoğrafları başta olmak üzere en özel anların sosyal medya ile birlikte özel
olmaktan çıkıp umuma açık hale geldiğine şahit oluyoruz.
İnsanın kendi özel anlarının fotoğraflarını, ailesinin ve
aile hayatının fotoğraflarını, hanımının, kızının, annesinin fotoğraflarını yüz
binlerce el ilanı şeklinde bastırıp sokak sokak dağıtması, reklam panolarına
asması, duvar afişi yapıp alın bakın demesi ne kadar garipsenecek bir durumsa
aynı fotoğrafları sosyal medya aracılığı ile yüz binlere göstermesi de o kadar
garip bir durumdur.
Normal şartlarda bir başkasının cebinde ya da evinde
görünce çıldıracağımız bize veya yakınlarımıza ait mahrem fotoğrafları
başkalarının cep telefonunda ya da bilgisayarında görünce normal karşılamak bir
akıl tutulmasından başka ne ile ifade edilebilir ki. Bu fotoğraf paylaşma
çılgınlığı ile birlikte tesettür ve mahremiyet gibi iki önemli değeri bilerek
veya bilmeyerek büyük ölçüde tahrip ediyoruz.
Günlük hayatta geçerli olan haram ve helal ölçüleri
internet ortamında da aynen geçerlidir. Bu anlamda dinimizin tesettür ile
ilgili ortaya koyduğu ölçüler aynıyla sosyal medya içinde geçerlidir. Tesettüre
riayet edilmiş olsa bile sosyal medyada kadınlarımızın, kızlarımızın
fotoğraflarının paylaşılmasına müsaade etmek tesettürün hikmetlerine aykırıdır.
Çünkü tesettürün en büyük hikmeti namahrem bakışlardan korunmaktır.
Normal günlük hayatta, sokakta, pazarda, iş hayatında
tesettürlü bir kadının yüzünün açık olması gibi durumlar zaruret halleridir. Bu
zamanlar kesinlikle sosyal medyada fotoğraf paylaşımı ile bir tutulamaz. Çünkü
sosyal medyada bir zaruret hali söz konusu değildir. Ayrıca günlük hayattan
farklı olarak sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar kötü niyetli kişiler
tarafından kopyalanmakta, saklanmakta, istenildiği zaman dakikalarca
bakılmakta, incelenmekte ve üzerinde çeşitli oynamalar yapılarak farklı amaçlar
için kullanılabilmektedir. Unutmayalım ki zaruret olmadan sosyal medyaya atılan
fotoğraflar sadece hanım arkadaşlara bile açık olsa onların akrabası veya
arkadaşı olan erkekler tarafından da görülmesi mümkündür.
Tüm bunların yanında Müslüman ne sebeple olursa olsun
evinin mahremini de sosyal medyaya servis etmemelidir. Ev Müslümanlar için
mahremiyetin ve özel hayatın kalesidir. Peygamber Efendimiz, Bir kimse kapısı
açık bırakılmış (veya giriş kısmında perde olmayan) bir eve uğrar da (içeri)
bakarsa kabahatin büyüğü ev sahibindedir. hadisiyle, korumanın ev sahibi tarafından
yapılması gerektiğini işaret etmiştir. Evinin perdelerine, kapılarına dikkat
eden aile reisleri, evlerinin sosyal medya kapısına da dikkat etmek zorundadır.