Çok üzülmüştük, Olimpiyat alma oylamasının finalinde
Tokyo ya kaybettik diye. Üst düzey
çalışmaların alt düzeydeki çalışmalarla desteklenmemesi yüzünden kaybetmiş
olabileceğimizi de bu sütunlarda vurgulamıştık. Amaaaaa....
Beşiktaş-Galatasaray derbisinin bitimine sadece ve sadece
iki dakika kala olanlardan sonra iyi ki büyük organizasyon alamamışız diye
sevinmedim dersem yalan söylemem. Ne oluyoruz be Maç bitmek üzere... Taraftarı
stadı rekor sayıda doldurmuş takım rakibinin ceza sahasına bir metre kala bir
serbest vuruş kazanmış... Tam da kaleyi cepheden gören bir yerden... Üstüne
üstelik, iki dakika da kalmış olsa, rakip on kişiye inmiş... Belki de o vuruşu
yapacak bir Fernandes veya Muhammed gol yapacak ve skor eşitlenecek... Ama
hayır... Ve de asla hayır!
İşte bundan sonrası tam bir facia... Kapalı tribün diye
tarif ettiğimiz yerden bir anda sahaya inilmeye başlanıyor. Bu arada hakem
düdüğü çalıp içeri gidiyor. Futbolcular da... Sahaya inenler, özel
güvenlikçilerin oturdukları sandalyeleri kapıp numaralı diye tarif ettiğimiz tribüne doğru sahayı doldurarak
saldırıyor... Kime Önce bu sorunun cevabını bulalım. Sahada hakem yok,
futbolcu yok, yönetici yok... Peki, cevap mı İndikleri tribünün karşısında
bulunanın önünden kendilerini önlemek için sahaya yönelen resmi üniformalı
kişilere... Yani güvenlik güçlerine... Bu ne yahu Zaten amaç da bu... Belli. Beşiktaş taraftarı
o stadı öyle doldurduysa, bu saldıranlar o kulübün gerçek taraftarı değil,
başka bir kulübün(!), bir derneğin, bir kuruluşun taraftarıdır. Çünkü
kaybedilmiş bir maçın ardından bu hareketin sadece üç puan değil başka büyük
kayıplara mal olacağını bunlar bilmez. Daha doğrusu onları bu kayıplar hiç mi
hiç ilgilendirmez.
Devam edelim... Stadın dışında bir şeyler oldu mu Hayır.
Oysa öfkeli hakiki futbol seyircisi sadece o kadarla kalır mı hiç Soruma cevap
lütfen! Stadın dışında olay yok. Neden mi Çünkü yakılacak, yıkılacak mekân yok
ki... Bir kaç yayın arabası var ki, onlar da korunaklı bir bölmede... Ya işte
böyle... Hatırlayın bakalım. Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra benzin
istasyonu bile yakılmıyor muydu
Özel paragraf... Futbol, yani spor, kalabalık alanlarda
basketbolu, belki de voleybolu ile büyük tehlikededir. Benden söylemesi...
Dikkat!
Yazık! Futbola gelelim mi Gelelim de ne heves kaldı
bunları yazmaya, ne de heyecan... Neyse... Terim hoca ilk yarıda Hakan
Balta nın kanadını kimlere emanet etti bilemem de, Beşiktaş oradan
Galatasaray ın canına okudu dersem yalan olmaz. Bu arada harika organizasyonla
bir de nefis gol attı. Beşiktaş istediği derinliği bulmuş, akın üstüne akın
bindiriyor, Galatasaray ise oyuna çıkamamanın sıkıntısını hep uzun toplarla
savuşturmaya çalışıyordu. Devre böyle bitti. Şayet Fernandes golü yapsa, belki
de maç da bitecekti.
Neyse... İkinci yarıda Engin yok, Bruma var. Sneijder
Selçuk ve Melo ile paylaşım yapacak. Yani doğrusu da bu... Bir kanatlı da olsa Galatasaray artık
kanatlı... Yani şimdi derinlik bulma şansı onların. Beşiktaş, formsuz Fernandes
ve belli ki arka baldırları sos veren Almeida nın fren yapışı ile bir anda
dokuz kişi... Böylece yük Veli ile Gökhan ın üzerine biniyor. Bu arada
Bruma nın kapattığı bölgeden artık golü attıran Serkan a hayat yok. Beşiktaş
çıkmak istiyor, istiyor ama bu defa da kendisi derinlik veriyor...
Futbolun ana analizi bu... Galatasaray ın ilk golünde
Bruma nın kolu Serkan ın boynunda ama temas hiç yok. Ya ikinci gol... Burak sol
koluyla yumuşatıyor topu, resmen hentbol... Tabii öne boş dripling topu Drogba ya gelirse ağlarda bulunur ancak... Bu
arada Burak ın büyük futbolcu olduğunu iddia edenlerin yavaş yavaş değil hızlı
hızlı sayılarında ciddi azalma var. Hani bazılarının kulakları çınlasın...
Vallahi karşı karşıya atamadıklarını söylemiyorum... Ne zamsan ofsayt rekorunu
kıracak diye düşünüyorum. Bir de Sneijder i daha ne kadar marke edecek diye...
Bir soru da Biliç e... Fernandes in son sözleşmesinde, Asla oyundan çıkmaz
diye bir madde mi var Beşiktaş takımını Olcay ve Veli çıktıktan sonra bir izle
bakalım, neler göreceksin... Felipe Melo mu Çok kaldı zaten...
Bu derbi mücadelesi ve golleriyle aklımıza kazırken,
tabii ki seyirci rekoru ile de, birileri çıkıp tam anlamıyla turp suyu sıktı.
Onlara lanet olsun! Bir de hafızamıza, Galatasaray ın mutlaka kanatlı olması,
Beşiktaş ın kötü durumdayken daha sakin yönetilmesi gerektiği ile...
Ceza mı ne olur Onu TFF bilir. Bilir de, hakemi tehdit
eden, onunla hesaplaşma isteyen teknik adamlara af çıkartan TFF nin kurulları
ne mi yapar Vallahi de, billahi de, şapkadan tavşan bile çıkartırlar