Son zamanların ‘en’leri

Abone Ol

Son zamanların kültürel pelesenkleri: Hikemi bilgi, İrfani gelenek, Kadim medeniyet

Son zamanların beklenen kitabı: Yalakalar Kitabı

Son zamanların çok tekrarlanan yalanı: Müslümanlar çok yol kat etti. (Adama ‘hangi konuda?’ diye sorarlar.) 

Son zamanların sık tekrarlanan sorusu: ‘Sen şimdi neredesin?’ 

Son zamanların en popüler oyunu: Köşe kapmaca

Son zamanların–muhafazakâr arama kanallarında- en çok aranan kavramı: Kültürel iktidar

Son zamanların en yaygın kaygısı: Beni onlardan sayarlar. 

Son zamanların en kullanışlı aklanma cümlesi: ‘Biliyor musun, ben hayatımda bir kez bile maklube yemedim abi.’

Son zamanların en popüler temkin cümlesi: ‘şimdi zamanı değil’

Son zamanların en büyük bahanesi: Konjonktür müsait değil. 

Son zamanların en yaygın sıyrılış cümlesi: ‘Namaz kaçıyor’ 

KÜLTÜR ŞÛRASI:

III. Milli Kültür Şûrası Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla gerçekleşti. 

Şüphesiz Şûra ile ilgili çok geniş değerlendirmeler yapılacaktır gelecek günlerde. Ben sadece dışarıya dair yansımaları özetleyebilirim: 

Kültürün devletin en üst makamı tarafından bir mesele olarak görülüp üçüncü kez geniş bir şekilde konuşulup tartışılması bu konuda bir kararlılık ifade etmesi bakımından oldukça sevindirici bir gelişme. Bu bir.

Böyle bir şûrada konuşmacı ve müzakerecilerin daha geniş bir yelpazeyi kapsamasını bekleyenler bunu göremediler. Şûra katılımcı programı bir kalemden çıkmış gibi. Bu iki.

Milli Kültür Şûrası’nda sayfalarında ve de kanallarında kültüre hiç yer vermeyenler bile çağrılıp söz sahibi olurken Milli Gazete’nin Milli Kültür Şûra’sında görülmeyişi manidardı. Bu da üç. 

MÜFREDAT

Müfredat değişiminin sıfırdan müfredat hazırlamaktan daha müşkül bir iş olduğunu eğitime kafa yoranlar bilir. Yıllarca bu meseleye sahada kafa yormuş birisi olarak yeni müfredat hazırlıklarını heyecanla takip ediyorum. Yer yer de bu safhaların içerisinde bulundum. 

Zaman ve insan faktörünü ıskalayarak eğitsel bir program hazırlayamazsınız. Hazırlasanız bile bunda kazanıma dair bir başarı elde edemezsiniz. Öze değil kabuğa dikkat kesilmiş kişiler eğitimde yapılmak istenilen müfredat değişikliğini elbette anlayamayacaklardır. Statik ve camit beyinlerin bu konuda yapabilecekleri hiçbir katkı yoktur. Bugün geç de olsa bunun farkına varılmış ve bütün derslerde zaman ve insan unsurunu göz ardı etmeksizin bir değişime gidilmiştir. 

Mimar ve müteahhitlerin evi yaparken evde oturacak kişileri hesaba katmama aymazlığı gibi müfredatı düzenlerken asli unsur olan öğrenciyi ve onun zihinsel koşullarını göz ardı etmesi de aynı biçimde bir aymazlık olur. Gelinen aşama noktasında daha iyi bir safhada olunduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Talim Terbiye Kurulu’nun bütün sivil toplum kuruluşlarının da görüşlerini alarak askıya çıkardığı yeni müfredat programı eleştirilerle sağlamlaşıp belli bir kıvama gelmiştir. Çatı çatılmadan, bina ortaya çıkmadan aceleci peşin yargılardan uzak durmak en iyisi.