Son kullanım tarihi

Abone Ol

Bazı araç ve gereçlerin raf ömrü vardır. Yani kullanım ömrü söz konusudur. Ve tüm gıdaların yiyecek ve içeceklerin de son kullanım tarihleri vardır. Kullanım tarihleri dolan gıdalar alıcı bulmaz ve tüketilmez. Kullanım tarihi ve raf ömrü dolan hiçbir ürün değer atfetmez. Çünkü alıcısı ve müşterisi olmaz.

“Her nefis ölümü tadacaktır” ayeti celile çerçevesinde insan denen varlığın da raf ömrü söz konusudur. Bu ömür içerisinde insan kendisinden istenen görevleri yerine getirmek, sorumluluk sahibi olmak ve ibadet ehli olmak durumundadır. Bireyler; akil baliğ çağından son nefese kadar bu süreci anlamlı ve faydalı bir şekilde geçirmesi bir zorunluluktur. 

Ancak maddeci/kapitalist algı insan zihnini işgal ve iğfal etmesi sonucu; yeryüzüne niçin geldiklerini unutan ve varlık nedenlerinin farkında olmayan Müslümanlar; kulluklarını/ibadetlerini hayatlarının son demlerine ya da son nefeslerine bırakmaktadırlar. Ve bunun normal bir durum olduğunu zannetmektedirler.

Kullanım tarihi dolmuş ürünleri marketlerden almayan yanlışlıkla alsa bile tekrar iade eden insanın, Allah’ın kendisine verdiği ömrün en verimli ve güzel dönemlerini gayri İslami bir şekilde geçirmesi ve hayatın yükü olan ihtiyarlık dönemini ya da son nefesini Allah’a ayırmaya kalkması nasıl kabul edilebilir.

Raf ömrü/kullanım tarihi dolmuş ürünleri kabul etmeyen insan hangi gerekçeyle raf ömrü dolmuş hayatı için bir alıcı aramaktadır. Peltekleşen dili, titreyen sesi, tutmayan eli, yürüyemeyen ayağı, pamuklaşan saçları ve kırışmış cildiyle bir alıcı beklemek ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olabilir ki!

Hiçbir işveren biyolojik, fizyolojik ve fiziksel yetilerini kaybetmiş hiç kimseyi işe almaz ve ona ciddi sorumlulukları asla yüklemez. 

“Andolsun ki cinleri ve insanları ancak bana kulluk/ibadet etsinler diye yarattım” buyuran Allah (cc); hayatın her aşamasında kendisine zaman ayrılmasını istemektedir. Bu anlamda genç ve dinamik, bilgi ve bilinç üzere canlı ve diri bir halde; tüm davranış biçimlerinin de onun rızasına uygun olması önem arz etmektedir.

İlahiyat, akıl ve bilimin sosyo-psikolojik çerçevede öğretisi; son kullanım tarihi dolmuş şeylerin ciddi bir değer atfetmeyeceği gerçeğidir. Bu anlam haritası içerisinde Mümin kadın ve erkekler kulluk/ibadet görevlerini yaşamlarının son günlerine bırakılmayacağının bilincinde olmalılar. Çünkü İslami sorumluluk hayatın tamamına yöneliktir.

Üstelik üretilen bir ürünün son kullanım tarihi söz konusu ürün üretilirken belirlenir. Ama insanın son kullanım tarihi belirsizdir!