Siyaset sadece parti çıkarı mıdır?

Abone Ol

Görünen o ki, bu Meclis yeni bir sivil anayasa

yapamayacak. Böylece bir kısım darbe yanlılarının iddiaları doğrulanmış olacak.

Ne var ki, bu doğrulanma darbecilerin iddia ettiği gibi halkın seçtiklerinin

yeni bir anayasa yapamayacağından değil, bir takım parti çıkarları uğruna

sergilenen taktikler sebebiyle olacak. Yoksa, Kurucu Meclis olmadan halkın

seçtiği milletvekilleri yeni bir anayasa yapmaz demek, halk iradesine inanmamak

anlamına gelir ki bu da seçilmişlerin milletin verdiği yetkiyi bir takım

etkilerle kullanmaması/kullanamaması anlamına gelir ki bu da en hafif ifadeyle

halkın iradesine saygısızlıktır.

Yeni anayasa yapılması üzerinde çok fazla durduğumun

farkındayım. Çünkü seçilmişlerin artık özgürlükçü, sivil bir anayasa

yapmalarının zamanının geldiğine, hatta geçmekte olduğuna inanıyorum. Seçilmişler

yeni bir anayasa yapmaz/yapamazlarsa darbelerden şikayet etme hakları kalmaz.

Yeni bir anayasa yapılması için ille de bir kurucu

meclisin gerekli olduğu yasal zorunluluk bil olsa kurcu meclislerin sadece

darbeciler tarafından oluşturulması gerekmez. Darbeler temelden anayasa ve

yasalara aykırı olduğuna göre, aslında onların oluşturacağı kurucu meclisinde

hukuki dayanağı olmayacağından yapacaklarının da meşruiyeti olmaz. Darbecilerde

bunu bildiklerinden emir komuta zinciri içinde hazırlattıkları anayasayı

milletin oyuna sunarak meşruiyet kazandırmaktalar. Darbe dönemlerinde

gerçekleştirilen anayasa referandumları ne kadar halkın iradesini yansıtır o

ayrı bir konu. Bu bakımdan siviller yapacakları anayasayı halk oyuna sunarak

anayasayı yürürlüğe sokabilirler. Aslında Meclis ten belli bir oy çokluğu ile

geçtiği takdirde halk oylamasına da gerek yoktur.

Gelinen noktada görünen o ki; siyasiler yeni bir anayasa

yapma haklarını kullanmayarak darbe anayasalarına teslimiyetlerini ilan etmiş

oluyorlar.

Niçin böyle oluyor

Söz planında Meclis te temsil edilen partiler temel insan

hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınmasını isterlerken neden meselenin

yeni bir anayasa ile teminat altına alınmasını engelliyorlar .. Karşı çıkmıyor

görünseler de bir takım taktiklerle engelliyorlar Sanıyorum bu noktada parti

çıkarları insan hak ve özgürlüklerinin önüne geçiyor.

Peki bu samimiyetsizlik değil mi Parti çıkarı uğruna

temel insan hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınmasını engellemenin izahı

olabilir mi Bununda ötesinde eğer insan hakları parti çıkarları uğruna bir

kenara itilebiliyorsa böyle siyaset olur mu diye bu milletin isyan etme hakkı

doğmaz mı Milletin isyanını ortaya koyması seçimler oluyla olacağına göre

yıllardan beri demokratik ve özgürlükçü bir anaysa yapacağız diye milleti

oyalayanları bu milletin sandığa gömmesi gerekmez mi Üstelik, bu oyunlar,

parti çıkarlarını ön planda tutan taktikler öyle ustaca ve milletin görmeyeceği

şekilde de sahnelenmiyor Aleni, milleti hiçe sayar bir biçimde sahneleniyor.

Anayasa çalışmalarının hemen ardından hiç gereği yokken,

bir başkanlık sistemi gündeme getirilerek komisyon çalışmaları yavaşlatılmış,

daha doğrusu darbe zihniyetinin temsilcisi siyasilere arkasına saklanacakları

gerekçe verilmiş oldu. Sivil anayasanın şartı sanki başkanlık sisteminin

getirilmesi gibi bir görüntü ortaya çıktı. Buna karşılık MHP ve CHP başından

beri özgürlükçü,darbeleri kesin olarak önleyecek bir anayasadan yana

olmadıkları ama bunu da milletten gizleyebilmek için yeni anayasa konusunda

ayak dirediler.AK Parti yi BDP ile bir anayasa hazırlayıp millete götürmeye

zorlayarak seçim meydanlarında propaganda yapma imkanı elde etmeyi düşündüler.

Sonuçta insan hak ve özgürlükleri parti çıkarları uğruna bir kenara itildi.

Gelinen noktada anayasa değişikliği tutuklu milletvekillerinin serbest

bırakılmasına dayandırıldı.

Peki bu oyunu millet görmez mi/görürde sandıkta hesabını

sormaz mı Orası elbette seçmenin bileceği iş Eğer bilmez ve görmez, hesabını

sormaz ise o zamanda darbelerden ve özgürlüklerin rafa kaldırılmasından şikayet

hakkı kalmaz.