Dünyanın neresinde bir karışıklık, kaos, savaş, terör varsa biliniz ki; o coğrafyanın arkasında küresel eşkıya ABD ve Siyonist İsrail vardır. Küresel eşkıya ABD, savaşlar üretir, terör örgütlerini destekler, bitmek tükenmek bilmeyen iştihalarıyla savaş baronlarını, silah tüccarlarını besler, büyütür, palazlandırır.
Ülkelerin içinde iç karışıklıklar çıkarır, “Böl-parçala-yönet” taktiğiyle ülkeleri parçalar, kendisine göbekten bağımlı kukla yöneticiler atar. Bu yöneticiler ve dünyadaki güçlü medya organları vasıtasıyla o ülkelerin halkını afyonlar, zihinlerini dönüştürür, bin bir türlü yalanlarını insanların beyinlerine nakşeder; yaptığı bu dönüşümle pisliklerine rıza üretir. Siyonist İsrail’in fitilini ateşlediği, Orta Doğu’yu yangın yerine çevirdiği savaşta on birinci güne girmiş bulunuyoruz.
Önceki gece yeni bir gelişme yaşandı ve “İran’a iki hafta süre veriyorum” diyen ABD Başkanı Donald Trump da savaşa dahil oldu. İran’ın üç nükleer tesisini bombaladı… Günlerdir savaşa girip girmeyeceği tartışılan küresel eşkıya ABD, İsrail’i arkalayarak İran’ın üç nükleer tesisine sığınak delici bombalarla saldırdı. Siyonist kuklası ABD Başkanı Donald Trump, yaptıkları marifetmiş gibi, “Bunu yapabilecek dünyada başka bir ordu” yok diye övünürken, saldırıları Gazze kasabı Netenyahu ile birlikte organize ettiklerini kaydetti.
İran füzeleri karşısında Demir Kubbe’leri kevgire dönen, günlerdir ABD’den medet uman İsrailliler “Bay Başkan teşekkürler” diyerek Trump’a minnetlerini ifade ettiler. Günlerdir ABD’den medet uman, “Bay Başkan işi bitir” diye yalvaran Siyonist İsrail’in Başbakanı Netenyahu, saldırılar sonrasında Trump’a hemen teşekkürlerini iletti.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, “İran silahlı kuvvetlerinin bugün sabah işgal altındaki topraklara yönelik gerçekleştirdiği güçlü saldırılar, aslında Amerika'nın saldırgan politikalarına bir yanıt, çünkü esasen Siyonist rejim, İran'a tek başına saldıracak yetenek ve cesarette değildir” dedi. Doğrudur! Bu korkakların İran füzeleri karşısında nasıl sığınaklara kaçtıklarını görüyoruz!
ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik hava saldırısı ile İsrail'in İran'a yönelik saldırganlığına eklemlenmesi Orta Doğu'da barış ve istikrara değil, kaos ve karmaşaya yol açacak bir adım oldu. ABD'nin Irak ve Afganistan'a askeri müdahaleyle başlayan süreç nasıl ki dünyada daha fazla radikalleşme ve teröre yol açmış ise ABD'nin İran'a yönelik saldırısı da benzer sonuçlar üretecek.
Küresel eşkıya ABD, Irak’ı “Saddam’ın elinde silahlar var” kuyruklu yalanıyla işgal ettiyse, şimdi de yeni bir yanlışın içine düştü. Batı'da Avrupa’nın siyasi haritasını değiştiren, yabancı ve Müslüman düşmanlığını kışkırtan; Doğu'da ise Batı düşmanlığı ve Amerikan karşıtlığını tetikleyen dinamiklerle Amerika'nın askeri müdahaleleri arasında doğrudan bir ilişki bulunmakta. Amerika'nın İsrail'in soykırımcı savaş politikalarını engellemek ve kontrolden çıkmış Gazze kasabı Netanyahu yönetiminin zapt edilemez yönelişini dizginlemek yerine haydut devlet İsrail ve Netenyahu şebekesinin peşine takılması durumunda dünya barışı erişilmesi daha uzak bir hedef olarak kalacaktır.
Büyük Orta Doğu Projesi, Büyük İsrail Projesine evrilirken, bu projenin eş başkanı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan dostu, kendisini çok sevdiğini söyleyen ABD Başkanı Donald Trump’ın saldırılarına ne diyecek acaba?
Diplomatik çabalar yapması ne işe yarıyor?
İş başına gelirken dünyaya barış getireceğini söyleyen, “Rusya-Ukrayna savaşını 24 saatte bitiririm” diyerek kargaları bile kendisine güldüren küresel eşkıya ABD’nin başındaki Trump, dünya ve Orta Doğu barışının en büyük tehdidi.
Dünyayı ve Orta Doğu’yu ateşe atan küresel eşkıya ABD ve Siyonist rejime artık onların anlayacağı dille cevap vermenin zamanı gelmiş geçmektedir.
Cennetmekan Erbakan Hocamızın dediği gibi, “Sıra Türkiye’ye gelmek üzere”…
Artık diplomasinin zamanı geçmiştir!
Orta Doğu’daki tansiyon ABD saldırılarıyla doruğa çıktı! Bu tansiyonun faturasını bölge ülkeleri çok ağır şekilde ödeyecek! Bizden söylemesi!