Şeytan Dili

Abone Ol

Şeytanın dili kötülüklerin, fitnenin, fesadın, kirliliğin, günahın, nefretin, öfkenin, şiddetin, korkunun, sabırsızlığın, yalanın, hilenin dili. Yani bütün olumsuzlukların ve kötülüklerin dili. İnsanı yoldan, çizgiden, doğru yönden, hayırdan, güzelliklerden, iyiliklerden saptıran ve çıkaran dildir şeytanın dili. İnsanı insandan uzaklaştıran, birbirinden koparan, düşman eden bir dil. En yakınları bile birbirine düşman eden, ayıran ve parçalayan bir dil.

İnsanlığı sarıp sarmalayan bu kötülük dili bütün günahların nedeni. Savaşların nedeni. Dünyayı kana bulayan bir dil. Bu dilin ölçüsü yok. Yere, zamana, koşullara kendini bir biçimde uydurur. Kimi zaman munis ve sakin kimi zaman şiddetli ve haris, kimi zaman mülayim, kimi zaman hırçın. Bu dilin dilini kavramak çok zor, ona ayak uydurmak da kolay değil. Zamanımızın en büyük kötülük silâhı. İnsanlığı kasıp kavuran bir fitne ateşi. Zehir taşıyıcısı. En yakınların bile birbirinin yüzüne bakamayacak kadar ağır fitne kurgulayıcısı. Günümüz hayat anlayışında ve çatışmalarında şeytanın bu zehirli dili alabildiğini etkili ve alabildiğine sarıp sarmalayıcı. İnsanı çizgiden çıkaran, sabrını taşırtan, hatta insanı dinden çıkaran, tekfire götüren bir dil. Ne yazık ki bu dil hayatımıza iyice sinmiş durumda. Toptancı bir yaklaşımla siyasal karşıtlarını “kâfir” olmakla niteleyen bir üslup var. İnsanların hatalı tutumlarını, günah ve yanlışlarını küfür ile özdeş kılacak kadar tehlikeli bir dil dolaşıyor aramızda.

Kendilerini İslâm’ın biricik temsilcisi gösterenler İslâm’ın öz ve ruhuna uymayan hallerini görmezlikten geldiklerinin farkında bile değildirler. Bu hayatın bir tartısı yok ki. Cahillerin boy gezdiği bir dünyadayız. Okuması yazması çok, cahili ve bilgisizi onun misliyle var. Okumayan, düşünmeyen, tartıp biçmeyen bir dil var ortalıkla. Kulakları ve gözleri yanıltıcı olan şeytanın dilinde ve uzaklığında. Hayrı, iyilikleri ve güzellikleri sunan bir dil değildir bu dil.

Fitnenin dili insan sabrını taşırıyor, zıvanadan çıkarıyor. Fitnenin dili karanlıktır. İyiyi kötü, kötüyü iyi gösterir. Şerri hayır, hayrı şer gösterir. Öteleyicidir, öldürücüdür, insafsızdır, merhametsizdir. Korku üretir. Bediüzzaman’a atfedilen bir sözü var ki bugünün koşullarını ve durumunu tanımlamaya birebir bir uygun düşüyor. “Euzubillahiminesiyase” demiş. Bizi siyasetin şerrinden koru anlamında söylemiş. Doğrudur. Bulunduğu zamanın siyasal diline en uygun olanı da bu olsa gerek. Zamanında söylenen bu söz el-hak doğrudur. Çünkü o zaman hayrın, iyiliklerin ve güzelliklerin diline fırsat verilmiyor. Bu dil o günün siyasasının dilidir.

Allah rızasına uygun düşmeyen her dil şeytanın dilidir. Hakikati söylemeyen savunmayan dil şeytanın dilidir. İnsanlığı Allah yoluna çağırmayan dil şeytanın dilidir. Dünyayı sarıp sarmalayan yabancılıklara karşı mücadele etmeyen dil şeytanın dilidir. Emperyalizme ön ayak olmak onları topraklarımıza çağırmak şeytanın dilidir. Korkmak, korkudan teslim olmak şeytanın dilidir. Şöhretin, makamın, paranın tuzağına düşmek ve başını alıp gitmek şeytanla yolculuktur. Emperyalizmin insanımızın, kültürümüz, tarihimiz ve medeniyetimiz üzerine bomba yağdırmasına ses çıkarmamak, yardım etmek, birlikte olmak, bölünmek ve parçalanmak şeytan ile yol arkadaşlığıdır. Çaresizliği bahane etmek ve savrulmak şeytanın işine yarar. Onu güçlendirir, güç katar.

Bütün bunların tam tersi olan durumlar sahihliğin gereği. Müslüman’ın sorumluluğu. Her dilimizde olan euzu billahi mineşşeytanirracim ifademiz hakikat ile buluşmalı, kendi değeri olmalı. Dilimizin pelesengi olmamalı. Dilimiz bizim dilimiz olmalı.