Sevr’in hamisi incirlik!

Coğrafyamızdaki katliam ve fitne merkezi olan İncirlik Üssü’nü masaya yatırıyoruz. Dünden bugüne Üssün bilinmeyenlerini mercek altına aldık…

Abone Ol

Millî Gazete Manşet Haberi

Tam 62 yıldır ülkemizde adeta “bir işgal gücü merkezi” olarak varlığını sürdüren İncirlik Üssü, kurulduğu günden beri ABD’nin coğrafyamızdaki kanlı eli oldu. Darbelerde, karanlık süreçlerde, ülkelerin işgalinde, masum ve mazlum halklarımızın başına bombaların yağdırılmasında hep başrolde İncirlik Üssü vardı. Milli Gazete’nin uzun zamandır “kapatılmalı” dediği İncirlik Üssü, nihayet devletin zirvesinin de gündeminde. Şimdi bütün Türkiye, Ankara’dan 15 Temmuz darbe girişiminin de merkezi olduğu bilinen bu terör üssünün kapatılmasını bekliyor.

Türkiye’nin Dış Politika gündeminden hiç düşmeyen İncirlik Hava Üssü dosyasına kuruluşundan başlıyoruz. Kuruluş kararı ne zaman alındı, hangi yıl kuruldu? Neden Adana seçildi?

NE ZAMAN KURULDU, NASIL KURULDU?

İzmir Hava Üssü, Stinger füzeleri için Şile Üssü, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı, Vault füze rampalarının bulunduğu Balıkesir Jet Üssü, Muğla Aksaz Deniz Üssü, Ordu-Perşembe, Malatya Kürecik, AWACS’ların bulunduğu Tekirdağ Çorlu, Hatay Kisecik Radar Üssü… Say say bitmiyor…  Bunlar Kaliforniya veya Atlanta’da değil,  Türkiye’deki bilinen 28 NATO-Amerikan Üssünden sadece bir kaçı. Ancak içlerinde en önemlisi ABD hava kuvvetleri 39. Ana Jet Üssünün bulunduğu İncirlik… Bütün bu üsler hangi gerekçe ve hangi siyasi atmosferde, niçin kuruldu? Neden Adana ilimiz seçildi? Yalta Konferansı ile dünya Komünist ve liberal Batı olmak üzere fiilen ikiye bölündü. İki dünya birbirine karşı “Düşman” ilan edildi. Soğuk Savaş dönemi başladı. Batı’nın askeri birlik gücü NATO kuruldu ve hedefi de Komünizmle mücadele olarak belirlendi. Ta ki 1990’lara kadar! Komünizmle mücadele edilmezse, bütün dünyaya yayılır, Sovyetler güneye inebilirdi! İşte bu danışıklı gerekçelerle Batı dünyasının savunması için, Amerika-Avrupa eksenini seçen Türkiye gibi müttefik ülkelerde askeri üsler kurulmaya başlandı.

İNCİRLİK’LE İSRAİL GÜVENCE ALTINA ALINDI

Ne ki Kırım’ın liman şehri Yalta’da toplanan 2. Dünya Savaşının egemenleri, farklı bir karar aldılar.  Üzerinde güneş batmayan Büyük Britanya yer altına inecek, yeni dünyanın Patronu Amerika olacaktı!  ABD, Truman Doktrini sınırları çerçevesinde Türkiye’de bir üs kurulması için girişimlere böylece başladı. Hem o yıllarda kurulmaya çalışılan Batı’nın kızıl elması İsrail’in etrafı da “Kontrol altına alınıp güvenli hale” getirilmiş olacaktı! İşte o günlerde Roosevelt, Churchill ve Çan-Kay-Şek, 22-26 Kasım 1943’te Kahire’de Ortadoğu’nun taksimi için bir toplantı düzenlediler. İncirlik Hava Üssü kurulması kararı da burada alındı. İnşaatına da Amerikan Mühendisler Kolordusunca 1951 baharında başlandı.  Buna göre orta ve ağır bombardıman uçakları için İncirlik, acil evreleme ve kurtarma yeri olacaktı. Türk Genelkurmayı ve ABD Hava Kuvvetleri Aralık 1954 yılında yeni Hava Üssü için, “Ortak Kullanım” anlaşmasını imzaladı ve böylece resmen bir yabancı üs Türkiye toprakları üzerinde kurulmuş oldu. Yeni kurulan askeri üssün ilk ismi ise Adana Hava Üssü idi.

KİMİN TOPRAĞI?

Türk Genelkurmayına göre İncirlik Üssü hukuki olarak, ne ABD, ne de NATO’ya ait! İncirlik Üssü Türk Hava Kuvvetleri, 10. Tanker Üs Komutanlığı’na bağlı bir üs statüsünde görünüyor. İncirlik Üssü BM kararları ve NATO anlaşmaları çevresinde Bakanlar Kurulu kararları ve ikili anlaşmalar ile statüsü belirlenerek kullandırılıyor. 3 Temmuz 1969’da ABD ile Türkiye arasında İncirlik için Ortak Savunma ve İşbirliği Antlaşması (OSİA) imzalandı. Buna göre İncirlik; NATO amaçları için meşru müdafaa kapsamında kullanabilecekti!

ANLAŞMALAR OTOMATİĞE BAĞLANMIŞ!

Ne ki 1974 yılında farklı bir şey oldu! Türkiye, MSP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın komutasında Kıbrıs Barış Harekâtını yapınca Amerika, müttefik falan dinlemedi!  Şubat 1975’te Türkiye’ye silah ambargosu uygulaması sonucu OSİA da fesh edildi. Ancak 1978’de ambargo kaldırılınca adeta bir “Lütuf” gibi bu kez 12 Eylül’e çeyrek kala 29 Mart 1980’de ABD ile Savunma ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması (SEİA) imzalandı. SEİA antlaşması, her yıl otomatik olarak uzatılıyor. Antlaşma gereğince ABD Üstte 48 adet savaş uçağı bulundurabiliyor.

AKDENİZ’E, KIBRIS’A VE İSRAİL’E YAKIN

İncirlik ABD’nin denizaşırı 13. Büyük üssü. Aynı zamanda Orta Asya ve Ortadoğu’daki ABD hava kuvvetlerine açık en büyük askeri üs! İncirlik üssü Körfez savaşı sırasında farklı iki teşkilatlanma altında görev yaptı. Bunlardan biri Birleşik Görev Kuvveti (CombinedTask Force) bir diğeri ise 39. Taktik Grup Teşkilatı. Böylesi kapsamlı bir görev için İncirlik’in seçilmesinin sebepleri ise hava koşullarının güzelliği, uçsuz bir menzile sahip olması, Akdeniz’e, Kıbrıs’a ve İsrail’e yakın olması. Ayrıca İncirlik; Nil ile Fırat arası topraklara en fazla 3 saatlik uçuş mesafesinde olması.

İNCİRLİK ÜSSÜ’NÜN COĞRAFİ DURUMU

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’ndeki (IATA) kodu UAB olan İncirlik Üssü, Adana’nın 15 Kilometre dışında 32 bin dönüm arazi üzerine kuruludur; Mersin Limanı’na 70, İskenderun Limanı’na ise 125 Kilometre mesafededir. Üssün Irak’a uzaklığı ise yaklaşık 700 Kilometre. İncirlik Üssü, D-400 karayolu ve TAG otoyolunun yanı sıra demiryolu ile de Güneydoğu’ya açılabilecek konumda. İncirlik Üssü’nde 1 adet ana uçak pistinin yanında 1adet de acil iniş pisti, 300’er kişilik 15 otel ve 10’ar kişilik 500 çadır bulunuyor. Adeta şehir içinde şehir, ordu içinde ordu, devlet içinde devlet!

ADANA’DA KÜÇÜK AMERİKA!

Demokrat Parti ile birlikte 1952’de Türkiye, maalesef NATO’ya girmiş, Aralık 1954 tarihinde ise TSK, ABD hava kuvvetleri ile ortak bir anlaşma imzalamış, böylelikle Adana hava üssü resmi olarak açılmıştır. İncirlik ile birlikte ABD’nin Türkiye topraklarındaki varlığı da tescillenmiştir. Anlaşma gereğince üs, Orta Doğu’da çıkabilecek olan olası krizlere müdahale için kullanılacaktır. Bunun anlamı, İncirlik’in 62 yıllık tarihinin de bize söylediği gibi, “Ortadoğu’da olası krizler çıkarmaktan” başka bir şey olmayacaktır! Ayrıca İncirlik, Adana’daki Küçük Amerika diye tanımlanmıştır.

1 MART 2003’TE İNCİRLİK DE REDDEDİLMİŞTİ!

Ne ki; 1960’ların sonlarında tüm dünyada başlayan ABD karşıtlığı ve 1968’in etkisi Türkiye’de İncirlik sorununu, Meclis’e taşıdı. Özellikle sol muhalefetin baskısı dönemin başbakanı Demirel’e “üs yok, tesis var” dedirtecektir. O günden bugüne sağcı muhafazakâr veya solcu ama Amerikancı iktidarlar, İncirlik’teki ABD varlığını yumuşatma çabasına gittiler hep. 1960’da imzalanan OSİA ve 1980’de imzalanan SEİA Antlaşmaları ile İncirlik’in statüsü ABD için üs değil tesis durumuna getirildi. Artık İncirlik hukuki olarak ABD kullanımına tahsis edilmiş Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir hava üssüydü. Dolayısıyla üssün kullanımı için TBMM’nin özel izni gerekiyor. 1991 yılında Birinci Körfez Savaşı sırasında bu şekilde kullanıma açıldı. Ancak 1 Mart 2003’te ise 1980’de imzalanan SEİA kapsamına girmediği için asker rotasyonu ve malzeme taşıma için ana sevkiyat noktası olarak kullanımına izin verilmedi.

GİZLİ KARARNAME İLE İNCİRLİK’TE TBMM DEVRE DIŞI!

ABD’nin İncirlik Üssü’nün kullanımı 2003’ten bugüne Bakanlar Kurulu’nun 23 Haziran 2003 tarihli 5755 sayılı kararı çerçevesinde düzenleniyor. İçeriği bir süre gizli tutulan ama 2004’te açıklanan kararname asker rotasyonu, teknik ve insani yardım kullanımı için TBMM’nin izninin alınmasının gerekli olmadığını düzenliyor. Bu kararnameyle ABD, Irak Savaşı süresince asker sevkiyatını İncirlik üzerinden gerçekleştirdi. Bir yıllık düzenlenen kararname 2004 sonrası açıklanmadı ama her yıl otomatik olarak uzatıldı. Darbeler, terör, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de Kürt Devleti-Koridoru ve PKK üzerinden okunacak olursa, İncirlik’in kullanımı ve varlığı, ABD ve Türkiye arasında gittikçe artan önemli bir gerilim ve kırılma noktası olacağı uzak bir tahmin değil! Çünkü İncirlik ABD için stratejiktir. ABD için stratejik olan ise, Türkiye için beka meselesidir.

‘İNCİRLİK’İ KAPATIYORUZ’ DEME HAKKIMIZ VAR

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın ‘Koalisyonun destek vermemesi İncirlik Üssü’nü de sorgulatıyor’  çıkışının ardından bir çıkış da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan geldi. Kalın, “İncirlik’i kapatıyoruz deme hakkımız her zaman var” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın özel bir televizyon kanalında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kalın, “Bölgede terör koridoru oluşturulmasına asla izin vermeyeceğiz. DEAŞ’la mücadelede müttefiklerimiz de destek vermeli. Amerikan yönetimi verdiği sözleri tutsaydı, Suriye muhalefeti bugünkü kadar güçsüz olmazdı belki Halep’te yaşananlar yaşanmazdı. PKK’ya karşı Kandil ve civarında hava harekâtımız devam ediyor. Meclis’ten de tezkere geçti. Bu konuyu yakından takip etmeye devam edeceğiz, Iraklı makamlarla beraber” dedi.

BAĞDAT’LA İLİŞKİLERİ İYİ TUTMAMIZ ÖNEM ARZ EDİYOR

PKK’nın Sincan’daki varlığı hakkında da konuşan Kalın, “Bu konuda Erbil de çok rahatsız. PKK’nın kendine düşman olarak gördüğü kesimlerden biri de Erbil yönetimidir. Bizim hem Bağdat, hem Erbil ile ilişkilerimizi iyi tutmamamız önem arz ediyor.”

İNCİRLİK ÜSSÜ

Kalın konuşmasının devamında ise, “YPG’yi merkeze alan DEAŞ ile mücadele stratejisinin doğru olmadığını ifade ettik, etmeye devam edeceğiz. (İncirlik’i kapatma hakkı) Bu hak her zaman bizim elimizde var. Ama dediğim gibi önce şartlar değerlendirilir. Egemenlik hakları çerçevesinde tasarruf hakkı bizdedir” ifadelerini kullandı.

Milli Gazete, milletimize soruyor: İncirlik Üssü kapatılsın mı?

— Millî Gazete (@milligazetecom) 6 Ocak 2017

HALKIMIZ AB’YE GÜVENMİYOR

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkileri hakkında, “AB ile bir güven bunalımı var. Ama şu anda her şey ortada. Bu konuda esasen AB’nin bir karar vermesi lazım. Bize de dürüst davranması lazım” dedi.

AB LİDERLERİ TÜRKİYE’YE DOĞRU YAKLAŞMIYOR

Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Türkiye ile AB ilişkilerini değerlendiren Çavuşoğlu “Hiçbir ülkeyle veya kurumla ilişkilerimizi gergin bir şekilde yürütmek istemeyiz. Ama yanlış olan konularda düşüncelerimizi net bir şekilde söylüyoruz” ifadelerini kullandı. AB liderlerine ve kurumlarına Türkiye’ye yaklaşımlarının doğru olmadığını aktardıklarını söyleyen Çavuşoğlu, bunu her fırsatta vurguladıklarını dile getirdi.

TÜRK HALKININ AB SÜRECİNE DESTEĞİ OLDUKÇA DÜŞÜK

Çavuşoğlu, AB’nin 15 Temmuz darbe gecesinden sonra sergilediği tutumdan ve yıllardır uygulanan çifte standartlardan ötürü şu an Türk halkının AB sürecine olan desteğinin oldukça düşük olduğuna dikkati çekti. “Bu, Türk halkının AB’ye güvenmediğini gösteriyor” dedi.

Ahmet Yavuz / Ahmet Açıkay - Millî Gazete

İncirlik’i bir tek Erbakan kapattı

Halk İncirlik Terör Üssü'nün kapatılmasını istiyor

Fitnenin ateşi İncirlik’ten