Son haftalarda Marmara Denizi’nde meydana gelen depremler, uzmanların dikkatini yeniden bu bölgeye çevirdi. Üşümezsoy, katıldığı televizyon programında yaptığı değerlendirmeyle olası risk bölgelerini yeniden gündeme taşıdı.
“Risk Kuzeyde Değil, Güneyde Yoğunlaştı”
Üşümezsoy, 1999 Gölcük Depremi’nin ardından enerjinin Marmara’nın güneyine geçtiğini belirtti. “Risk kuzeyde değil, güneyde. Enerji 1999 sonrası güneye aktı, stres Çınarcık-Esenköy-Bozburun hattında yoğunlaşıyor” dedi.
Tarihsel Kırılma Zinciri
Uzman, 1509, 1719, 1766, 1894 ve 1999 depremlerini hatırlatarak, Marmara’nın tarih boyunca benzer döngüler yaşadığını belirtti. 1894 depreminde kırılan fayın İstanbul-Anadolu bloğu arasındaki stresi boşalttığını, doğu uzantısının 1999’da kırıldığını söyledi.
Adalar Fayı İçin Düşük Risk
Üşümezsoy, Adalar Fayı’nda kısa vadede büyük bir kırılma olasılığının bulunmadığını ifade etti. “Kırılmış bir kemiğin kaynamadan kırılamayacağı gibi, bu fayın da yeniden birleşip kırılması gerekir” sözleriyle açıklamasını destekledi.
Yeni Odak Noktası: Yalova Açıkları
Uzman, Marmara Denizi’nin güneyinde, özellikle Yalova açıklarında enerji birikiminin arttığını söyledi. Bu bölgelerde sismik hareketliliğin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtti. “Asıl risk bu hatta, kuzeyde değil” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: Haber Merkezi