Ramazan’da devam eden ve İsrail’’n Prodoctive Edge (Kenar ve Ucu koruma) operasyonu adını verdiği askeri operasyonu, kurban almaya devam ediyor. 2012 Ekim ayında Hamas’ın füzelerine karşı İsrail’in cezalandırma operasyonundan sonra Prodoctive Edge operasyonu en büyük operasyon olmaya namzet. Gelecek günlerde çapı ve hacmi itibarıyla 2012 operasyonunun hacmini geride bırakabilir. Hatırlanacağı gibi, Ekim 2012 operasyonunda Gazze tarafında 160 can kaybı yaşanırken 6 İsrailli de ölmüştü. Daha öncesinde 2008-2009 saldırısında ise Filistinlilerin 1400 can kaybına mukabil 13 İsrailli ölmüştü. İkinci Ramazan savaşındaki bu tırmanış devam edecek olursa kayıpların önceki operasyondaki sayıyı rahatlıkla aşabileceği hatta katlayabileceği söylenebilir. Mürsi dönemindeki bu operasyondan sonra Mısır’ın arabuluculuğu ile Hamas ile İsrail arasında bir ateşkes (hüdne) anlaşması sağlanmıştı. Bu ateşkes sayesinde iki taraf arasında sükûnet muhafaza ediliyordu. Bundan dolayı bazı Amerikan gazeteleri, Mürsi’nin iktidarda kalması halinde belki de bu yeni çatışmanın yaşanmayabileceğini veya müstağni kalınabileceğini yazıyorlar. Burada devrilen Mürsi’nin rolünün açık kaldığı ve doldurulamadığına dair bir değerlendirme görülüyor. Belki de yeni Mısır askeri rejiminin Hamas ile ilişkileri iyi olabilseydi (elbette muhal farz) yeni çatışmalar yaşanmayabilirdi. Sisi rejimiyle birlikte Hamas ve Gazze çifte kuşatmaya alınmıştır. Bu da bizi Sami Ebu Zühri’nin ifadelerine götürmektedir: “Duvara dayandık ve kaybedecek bir şeyimiz yok. Sonuna kadar savaşmaya hazırız…” Son kurşuna ve son mermiye kadar savaşmaya hazır olduklarını ifade ediyor. Harekâtın başında Hamas İsrail için cehennemin kapılarının açılacağını söylemiştir. Avigdor Lieberman’dan sonra İsrail kabinesinin en şahin ikinci bakanı Ekonomi Bakanı Naftali Bennett ise İsrail askeri harekâtının cehenneme tek yanlı bilet olacağını söylemişti. Taraflar mesajlarını cehennem üzerinden teati ediyorlar.
***
Burada İsrail’in savaşma azmiyle Filistinlilerin azmi arasında büyük fark var. Filistinliler ve Hamas ölümüne savaşıyor. İsrail ise kazanmak veya öldürmek için savaşıyor. Operasyonun sonuçları ne olursa olsun; Ürdün’de yayınlanan Sebil gazetesi yazarlarından Hazım Ayyad’a göre, Netanyahu her ihtimale karşı kaybetmiştir. Zira kazanma şahsı olmayan bir savaşa girmiştir. Netanyahu savaşın ve barışın kaybedeni ve mağlubudur. Mahmut Abbas’la barış yapamadı Hamas ile de sonuç alıcı savaş yapamıyor. İsrail’in etrafındaki yenilmezlik efsanesi yıkılmıştır. 1991 yılında Saddam’ın İsrail’e attığı füzelerden sonra İsrail semaları yolgeçen hanına dönmüştür. Demir Kubbeye rağmen İsrail şehirleri kevgire dönmüştür. Hamas, Ben Gurion Havaalanı’nı bile tehdit etmektedir. Dimona Nükleer Santrali’nin bulunduğu ve Netanyahu’nun evinin yer aldığı kompleks bile Hamas’ın füzelerinin menzilinin dışında kalamamıştır. İsrail’in dokunulmazlığı veya başka bir ifadeyle zırhı delinmiş ve karizması çizilmiştir. Fransızların efsanevi Majino Hattı (Fransızca: “Ligne Maginot”) gibi İsrail’in bütün hatları geçilmiştir. Sözgelimi, 1973 Ramazan Harbinde Mısırlılar kolay bir biçimde geçilmez denilen Barliv Hattını geçmişler ve İsrail efsanesini yıkmışlardı. Yahudi liderlerin örmeye çalıştığı İsrail Kalesi tasavvuru da Hamas’ın darbeleriyle birlikte yerle bir olmuştur. Demir Kubbe kevgire dönmüş ve istenilen randımanı vermemiştir. İsrail güvenliği için bu kadar seferber olmasına rağmen güvenlik duygusunu tadamamış belki bu duygusu sonsuza dek aşınmıştır. İsrail bütün silahlarına rağmen çıplaktır.
***
Çin Seddi ve İngiliz adalarına Roma Kralı Hadrian tarafından örülen Hadrian Duvarından sonra modern zamanlarda ilk kez düşmanlarıyla arasına duvar ören İsrail olmuştur. İsrail’in utanç duvarı veya bu işi ve eylemi Kur’an icazının modern zamanlarda iz düşümünden veya yeniden tasdikinden başka bir şey değildir. Onların bugün yaptıklarına Kur’an Haşr Suresi 14’üncü ayette şöyle parmak basmaktadır: “Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişme ise pek şiddetlidir.” Görünen şudur: İsrail efsanesi Filistinlilerin darbeleri altında çöküyor.