Avrupa Parlamentosunda İngiliz Milletvekili, bir
münasebetle Türkiye de gökten kedi köpek yağıyor dese, Türkiye de kıyamet
kopar.
Sen kim oluyorsun, senin dedelerin . Diye başlarız.
Beş-altı yıl önce konferans için gittiğimde Avrupa
Parlamentosu nda Milletvekili olan Türk asıllı biriyle görüşmüştüm.
Türkiye yle ilgili iki şikâyeti vardı:
1- Terörle ilgili bir olay meydana geldiğinde
Avrupa da doğmuş, büyümüş, üniversite bitirmiş, çok güzel giyinen ve çok güzel
dil bilen terör uzantıları, o gün parlamentodaki milletvekillerine en taze
bilgiyi terör bakış açısından sunuyorlar.
Türkiye hükümetinden tek bilgi gelmez.
Parlamento daki yetkili, Türkiye Avrupa Birliği nden
Sorumlu Bakana sorar cevap en acele bir ayda gelir. Dışişleri ise neden ona
sorulduğu sorusunu Avrupa ya sorar.
İki bakanlık arasında kıskançlık yarışı var. Birbirlerinden
bilgi gizlerlerken yurt dışında her şey aleyhe dönüşür.
2- Buraya gönderilen görevliler, yabancı dili
Türkiye de öğrenmiş insanlar. Avrupa Birliği Parlamentosunda yapılan
konuşmaları lügate bakarak terceme ediyorlar.
Konuşanın kastı kötü değilse bile tercümanlar lügatte
geçen kötü kelimeyle terceme ediyorlar.
Hani meşhur bir örnek vardır: İngilizler, şiddetli yağmur
yağdığını anlatmak için Gökten kedi-köpek yağıyor dermiş.
Bizim bardaktan boşanırcasına yağıyor dediğimiz gibi.
Türkçenin daha eski tekerlemesiyle Sicim gibi yağıyor
denir.
En eski zamanlardan beri çocukların eğlenirlerken makamlı
olarak koro halinde okudukları:
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allah ım ver,
Sicim gibi yağmur. Duasında ekonominin grafiğini
teknedeki hamur, ziraatın grafiğini bahçedeki çamurla anlarlardı.
Şimdilerde borsa grafikleri belirliyor.
Konumuza dönelim, Türkiye den gönderilen hiçbir insan
Almanya da doğup büyüyüp Avrupa Parlamentosunda görevlendirilen insan kadar
başarılı olamaz.
İngilizceyi sular seller gibi öğrenen biri Türkiye de
Gökten kedi-köpek yağıyor derken neler uydurup rapor edeceğini düşünmeyin.
Arapçayı Türkiye de öğrenen biri bir Arabı gezdirirken
oynayan bir adamı göstermiş ve Raks ediyor diyememiş de Göbek atıyor demiş.
Arap da kendi göbeğini göstererek İnsan göbeğini nasıl
atar deyince anlamış yanlış terceme ettiğini ve Yurakkıs demiş.
Sapı bizden olan bu adamın uyarılarına kulak verelim.
Saplar, sapına kadar bizim adamlar olabilirler, onun için
hakarette yönelmeyelim.
Belki havayı şöyle bir yokladılar, Ermeni Soykırım
teklifinin geçeceğini anladılar ve daha büyük işlerde başarılı olabilmek, yeni
fidanlar dikebilmek, tüm Müslümanları hayati işlerini halledebilmek için
inanmadıkları halde siyaseten Evet demiş olabilirler.
Bu kadar iyimserlik fazla
Tamam, fazla ama eğer senin dediğin gibi Türkiye aleyhine
çalışıyorlarsa ki -kesin bilgimiz yok- yine de benim dediğim gibi yazsaydık da
Avrupalılar, onların icabına baksaydı.