Meclis yeni yasama yılına 1 Ekim’de başladı. TBMM'nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı diğer yasama dönemlerinden farklı geçeceğinin işaretlerini veriyor. Son genel seçimlerde yapılan ittifak ile birçok farklı görüşü temsil eden partiler Meclis’e girebildi ve Saadet Partisi çatısı altında Gelecek Partisi ile bir grup oluşturabildi.
Saadet-Gelecek Grubu, grubu oluşturur oluşturmaz hızlı bir şekilde milletimizin gerçek dertleri olan konularda soru önergeleri ile Meclis’in gündemine milleti Meclis’e taşımaya başladı. Hepimizin malumu Meclis tatile girdiğinde Saadet Grubu’nun ısrarı ile toplanmak zorunda kaldı. Yirmi milletvekilinin ortaya koyduğu performans iktidar partisi ve Cumhur İttifakı partileri milletvekillerinin rahatının bozulacağını gösteriyor. Meclis’te bulunanlardan kimler milletin derdiyle dertleniyor, milletin sıkıntılarını çözmek için çalışıyor; ortaya çıktı.
Saadet Partisi grup toplantısında hem Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun hem de Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun konuşmalarında en başta ve en çok vurgulanan konu “adalet” meselesiydi. AKP’nin her ne kadar isminde “adalet” olsa da AKP iktidarı sürecinde ülkemizde ne adalet kaldı ne de kalkınma gerçekleşti. Bu tablo sonucunda toplumda en fazla talep edilen konu “adalet”in olması kaçınılmazdır. Adaletsizlik hukuk alanı başta olmak üzere ekonomide ve sosyal hayatta yok olup gitti. Karamollaoğlu bu duruma, “Gelir dağılımında korkunç bir adaletsizlik var. Bugün Türkiye’den daha çarpık bir ortamı başka ülkelerde bulabiliyor musunuz?” diyerek dikkat çekti.
Saadet Grubu iktidarın vaatlerini gerçekleştirip gerçekleştirmediğini Meclis’te takip ederek milletin gündemine de taşımaya çalışacak. Seçim öncesi Millet İttifakı’nın ısrarlı bir şekilde gündemde tuttuğu insanımızın emeğini heder eden “mülakat sistemi”nin kaldırılması konusunda söz vermişti AKP Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı. Fakat seçimin hemen ardından bakanlık düzeyinde yapılan açıklamalarla mülakat sisteminin kaldırılmayacağı söylendi. Saadet Grubu, "mülakat" uygulamasının yol açtığı hak ihlalleri ve kaldırılması aşamasındaki yöntemlerin belirlenmesine yönelik Meclis Araştırması teklifi verdi. Mülakat sisteminin gençlerin ülkesine dair umudunu kaybettiren bir uygulama olduğunu görmeyen vicdansızdır ve milletten kopuktur. Ve maalesef verilen Meclis Araştırma teklifi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
Şu birkaç gün içerisinde Meclis’te yaşananlar 28. Yasama Dönemi’nde Meclis’te yaşanacaklara dair büyük bir fikir veriyor. Saadet Grubu’nun milletin faydasına gündeme getirdiği konular, teklifler, soru önergeleri AKP ve MHP oylarıyla reddedilecek. Bu gibi konuların üzerinin örtülmesi için iktidar kanadı her seçim öncesi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme taşıdığı “Anayasa değişikliği” konusu oldu. Mevcut yasaların gereğini yapmayan gerekli gördüğünde delinmesinde bir sakınca görmeyen iktidarın “Anayasa değişikliği” kozu seçime kadar kendi kitlesini konsolide etmekten başka bir amaç taşımamaktadır.
Darbe anayasasının değiştirilmesine dair AKP’nin elinin en güçlü olduğu zaman 3 Kasım 2002 Seçimleri sonrasıydı. O süreçte Anayasa’yı önemsemek yerine Avrupa Birliği uyum yasalarına öncelik verdi. Bundan sonra partiler arası turlara çıkması ekonomi ve sosyal alandaki krizi göstermemek için saha dışında top çevirmesinden başka bir şey değildir. AKP ismindeki “Adalet” kelimesini önemsemiş olsaydı ülkemiz şu an yaşadığı çıkmaz durumu yaşamazdı. İktidar “adalet”i önemsemiş olsaydı seçim öncesi kaldırmak üzere söz verdiği mülakat sistemini kaldırırdı. İktidar ve Cumhur İttifakı’nın milletvekilleri millete karşı sorumluluğunu hissetseydi bir muhalif partiden dahi olsa milletin derdini çözecek Meclis Araştırması teklifine “Evet” derdi.
Bu dönemde başta Saadet Grubu olmak üzere tüm muhalif partiler ve dahi millete karşı sorumluluk duygusuna sahip milletvekilleri iktidarın algılar üzerine oluşturduğu iklime takılmamalıdır. Ülkenin geldiği tablo ortadır. İktidar ve ortaya saldığı trol ekiplerin insanlarımızı çekmek istediği gündemlerden kaçarak milletimizin gerçek dertlerini her platformda ısrarlarla dile getirmeli, sahaya/araziye inerek milletimizle yüz yüze iletişime geçmelidir.
“Yaşanabilir Bir Türkiye”ye dair milletimizin umudunu yeşerten Saadet-Gelecek Grubu’na, milletin sesine ses olan milletvekillerimize kolaylıklar dileriz.