Gıda harcamaları aile bireylerine göre değişiyor

BİSAM’ın hesaplamalarına göre aylık gıda harcamaları şöyle:

• Yetişkin erkek: 7 bin 528 TL

• Yetişkin kadın: 7 bin 147 TL

• 15-18 yaş genç: 7 bin 518 TL

• 4-6 yaş çocuk: 4 bin 733 TL

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için gereken minimum gıda harcaması toplamda 26 bin 925 TL olarak kaydedildi.

Günlük harcamalarda en yüksek maliyetli ürünler

Ekim 2025’te günlük harcama açısından en yüksek maliyet meyve ve sebzeye ait oldu (257 TL). Bunu 231 TL ile süt ve süt ürünleri, 176 TL ile et, tavuk ve balık takip etti. Ekmek için günlük harcama 80 TL, yağlar için 47 TL, yumurta 18 TL, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 23 TL olarak hesaplandı.

Toplam harcama payları ise şöyle:

• Meyve-sebze: %28,69

• Et, yumurta ve kurubaklagil: %26,55

• Süt ve süt ürünleri: %25,79

• Ekmek ve tahıl: %11,23

• Diğer gıda harcamaları: %7,75

Tek başına yaşayanlar için yoksulluk sınırı

Tek başına yaşayan bir kişi, sağlıklı beslenme ve temel yaşam giderlerini karşılamak için aylık 43 bin 292 TL harcama yapmak zorunda.

Hesaplama detayları

Açlık ve yoksulluk sınırları, Türkiye’ye özgü beslenme kalıpları, TÜİK harcama grupları ve güncel piyasa fiyatları dikkate alınarak BİSAM tarafından her ayın 12’sinde açıklanıyor. Ekmek fiyatları İstanbul Halk Ekmek’ten, sebze-meyve fiyatları zincir marketlerden alındı.

Bireylerin günlük kalori ihtiyaçları ise şöyle belirlendi:

• 4-6 yaş çocuk: 1.963 kalori

• 15-18 yaş genç: 3.244 kalori

• Yetişkin erkek: 2.953 kalori

• Yetişkin kadın: 2.658 kalori

Bu veriler doğrultusunda açlık sınırı, dört kişilik bir ailenin gıda harcamasına; yoksulluk sınırı ise toplam hanehalkı tüketim harcamasına göre hesaplandı.

Son olarak, İmamoğlu’nun paylaşımlarını sürdürdüğü “Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” adlı X hesabı hakkında da erişim engeli kararı alındı.

Millî güvenlik ve kamu düzeni gerekçesiyle alınan kararın internet servis sağlayıcılarına iletildiği bildirildi.

EngelliWeb’in aktardığına göre, söz konusu hesap henüz X platformu tarafından Türkiye’de görünmez hâle getirilmedi.

Bilindiği üzere, Ekrem İmamoğlu 19 Mart 2025’te gözaltına alınmış, devam eden süreçte tutuklu yargılanmaya başlanmıştı.

2 ÇOCUK ÖLDÜ

Almanya’dan tatil için İstanbul’a gelen Böcek ailesinin 6 yaşındaki oğlu Kadir ile 3 yaşındaki kızı Masal, yedikleri kumpir ve midyenin ardından fenalaşarak hayatını kaybetti.

Fatih’teki bir otelde konaklayan Böcek ailesi, 9 Kasım’da Almanya’nın Hamburg kentinden İstanbul’a geldi. Edinilen bilgilere göre aile, 11 Kasım’da Ortaköy’de kumpir, seyyar satıcıdan midye ve bir restoranda da yemek yedi.

Aynı gün mide bulantısı ve kusma şikayetleri başlayan aile bireyleri, 12 Kasım’da çevredeki hastanelere başvurdu. Tedavilerinin ardından taburcu edilen aile, geceyi yeniden otelde geçirdi.

Ancak anne Çiğdem B., sabah saatlerinde 3 yaşındaki kızı Masal’ın hareketsiz yattığını fark etti. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından aile bireyleri hastaneye kaldırıldı. 6 yaşındaki Kadir ve 3 yaşındaki Masal, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Olayın ardından polis ekipleri otelin güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı, 4 tanığın ifadesine başvurdu. Ailenin kesin ölüm nedeni yapılacak otopsi sonucunda belirlenecek.

“Altın Artık Ucuz Değil, Alternatifleri Var”

Memiş’e göre altın, güvenli liman kimliğini korusa da fiyat olarak pahalı seviyelerde bulunuyor. Gram altın geçtiğimiz haftalarda 6 bin TL sınırına yaklaşırken, çeyrek altın 10 bin TL’yi zorladı. Ancak 7 Kasım itibarıyla gram altın 5 bin 423 TL, çeyrek altın 9 bin 150 TL seviyesine geriledi. Yarım altın ise 18 bin 300 TL’den işlem görüyor. Analiste göre bu dalgalanma, yatırımcıyı “yüksek maliyet” riskine karşı temkinli olmaya zorluyor.

“Altın Yerine Euro ve Bitcoin Alın”

İslam Memiş, yatırımcılara farklı bir strateji önererek “Altın karşısında ucuz kalmış araçlar var. Euro ve Bitcoin şu anda altına göre daha avantajlı” açıklamasında bulundu. Finans uzmanı, altın yerine euroyu tercih edeceğini belirterek, “Israrla altın takip etmek yerine düşüşte olan varlıkları değerlendirin. Altın pahalı, euro ucuz” ifadelerini kullandı.

“Ons Altın Arafta”

Piyasalardaki yön belirsizliğine de değinen Memiş, ons altının 3950-4050 dolar bandında sıkıştığını söyledi. “Ne yükseliş bitti, ne düşüş bitti” diyen uzman, piyasada hâlâ bir “kararsızlık dönemi” yaşandığını vurguladı. Analize göre altının güçlü destek noktası 3950 dolar, hedef seviyesi ise 3850 dolar.

“2026’da 4.888 Dolar Bekliyorum”

Altın piyasasının uzun vadede yeniden yükselişe geçeceğini belirten İslam Memiş, “2026 yılına kadar ons altının 4.880-4.888 dolar seviyesine ulaşmasını bekliyorum” dedi. Ancak kısa vadede 4.000 dolar üzerinde alım yapmayı riskli bulduğunu belirtti. “Şu an dinlenme sürecinde olan bir altın piyasası var, sabırlı olunmalı” uyarısında bulundu.

NOT: Bu haberde yer verilen bilgiler ekonomistlerin kendi açıklamalarıdır ve Mill Gazete bir yatırım tavsiyesinde bulunmamaktadır.

Türkiye Futbol Federasyonu, bahis soruşturması kapsamında 102 futbolcuya hak mahrumiyeti cezası verildiğini açıkladı.

TFF'den yapılan açıklama şu şekilde:

1- İZZET ÇELİK’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

2- ENES KESKİN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

3- YUSUF ÖZDEMİR’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 9 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

4- BEDİRHAN ÖZYURT’un, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

5- EFE DOĞAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

6- FURKAN ORAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

7- METEHAN BALTACI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 9 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

8- EVREN EREN ELMALI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

9- MUHAMMET TAHA GÜNEŞ’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

10- NAZIM SANGARE’nin, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

11- İZZET FURKAN MALAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

12- UĞUR KAAN YILDIZ’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

13- KEREM KAYAARASI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

14- MÜKREMİN ARDA TÜRKÖZ’ün, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

15- EGE ALBAYRAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

16- ALİ EMRE YANAR’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

17- FURKAN BEKLEVİÇ’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

18- KEREM YUSUF SİRKECİ’nin, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

19- CELİL YÜKSEL’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

20- BORAN BAŞKAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

21- SALİH MALKOÇOĞLU’nun, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

22- ADİL DEMİRBAĞ’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)

23- ALLASANE NDAO’nun, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 12 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

24- BERKAN ASLAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

25- ABDULSAMET BURAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 12 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

26- ALİ FİDAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

27- YÜCEL GÜROL’un, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

28- BARIŞ TİMUR’un, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

29- HASAN AKSU’nun, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

30- ALPEREN SELVİ hakkında, bahis eylemi nedeniyle incelemenin ve idari tedbirin devamına,

31- OKTAY AYDİN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 12 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

32- UĞUR ADEM GEZER’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

33- ARDA KEMAL GÜLMEZ’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

34- BARTU KAYA’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

35- ALBERK KOÇ’un, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

36- HASAN HÜSEYİN AKINAY’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

37- ATAKAN CANGÖZ’ün, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

38- ÜZEYİR ERGÜN’ün, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

39- EREN KARADAĞ’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 9 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

40- KADİR SEVEN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

41- ARDA HİLMİ ŞENGÜL’ün, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

42- CENGİZ DEMİR’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

43- SELİMCAN TEMEL’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

44- EMİRCAN ÇİÇEK’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

45- YUSUF ERATA’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

46- BATUHAN İŞEN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

47- HAKAN YEŞİL’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

48- TOLGA KALENDER’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

49- ENSAR BİLİR’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

50- TEMEL ÇAKMAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

51- MUSTAFA ALPTEKİN ÇAYLI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

52- İSMAİL KALBURCU’nun, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

53- ABDULSAMET KIRIM’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

54- ORKUN ÖZDEMİR’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 12 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

55- ABDURRAHMAN ÜRESİN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

56- EMİRHAN BALARISI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

57- EMRE KAPLAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

58- YUSUF SAİTOĞLU’nun, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

59- ALPER BURAK DUMAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

60- BERKAN MAHMUT KESKİN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

61- MURAT CEM AKPINAR’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

62- CENGİZHAN BAYRAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

63- MERT ÖNAL’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

64- MUHAMMED FURKAN ÖZHAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 9 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

65- İLKAN SEVER’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

66- HÜSAMETTİN YENER’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

67- OSMAN ERTUĞRUL ÇETİN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

68- YUNUS EMRE GEDİK’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

69- ENES İŞİK’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

70- MUHAMMED ARDA KAHVECİ’nin, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

71- MUHAMMED BİRKAN TETİK’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

72- FARUK CAN GENÇ’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

73- MUSTAFA TAŞDEMİR’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

74- ABDULLAH DIJLAN AYDIN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

75- KEREM KABADAYI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

76- YUSUF ALİ ÖZER’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

77- ENVER AZMİ SARIALİOĞLU’nun, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

78- FATİH TULTAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

79- ALİ ŞAHİN YILMAZ’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

80- BARTU GÖÇMEN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına

81- FIRAT İNAL’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

82- SAMET KARABATAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

83- KADİR KAAN YURDAKUL’un, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 9 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

84- MEHMET ALBAYRAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

85- AHMET ABDULLAH ÇAKMAK’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

86- MERT ÇELİK’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

87- ÇAĞLAYAN MENDERES’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

88- ALİ ŞAŞAL VURAL’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 12 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

89- ABDURRAHMAN BAYRAM’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

90- ÖMER BERİŞ’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

91- YUNUS EMRE TEKOĞUL’un, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

92- ARDA TÜRKEN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

93- BURAK ASAN’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

94- ERHAN ÇELENK’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

95- SELİM DİLLİ’nin, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

96- MESUT CAN TUNALI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

97- ALİ AYTEMUR’un, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

98- BERŞAN YAVUZAY’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

99- ENGİN KADİR GICIR’ın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 3 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

100- AHMET EMİN KESKİN’in, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

101- EDİS KÖKSALDI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca ve FDT’nin 13. maddesinin uygulanması suretiyle takdiren ve neticeten 45 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

102- MUHAMMET ALİ ÖZBASKICI’nın, bahis eylemi nedeniyle FDT’nin 57/2. maddesi uyarınca takdiren 6 AY HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına,

Karar verilmiştir

Döviz varlıklarında artış, altın rezervlerinde sınırlı düşüş

İlgili haftada döviz varlıkları yüzde 2,2 artarak 74,3 milyar dolara yükselirken, altın cinsinden rezerv varlıkları yüzde 0,1 azalarak 103,1 milyar dolara geriledi. IMF rezerv pozisyonu ve SDR toplamı ise yüzde 0,4 düşüşle 7,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Merkez Bankası rezervleri, altın fiyatlarındaki yükselişin desteğiyle son olarak 17 Ekim haftasında 198,4 milyar dolar ile tarihî zirvesini görmüştü.

Brüt döviz rezervi 82 milyar dolara yaklaştı

TCMB’nin haftalık para ve banka istatistiklerine göre, brüt döviz rezervleri 7 Kasım itibarıyla 1 milyar 603 milyon dolar artarak 81 milyar 985 milyon dolara çıktı.
31 Ekim’de bu rakam 80 milyar 382 milyon dolar seviyesindeydi.

Aynı dönemde altın rezervleri 154 milyon dolar azalışla 103 milyar 215 milyon dolardan 103 milyar 61 milyon dolara geriledi.

Toplam rezervlerde 1,4 milyar dolarlık artış

Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, bir haftalık dönemde 1 milyar 449 milyon dolar artış göstererek 183 milyar 598 milyon dolardan 185 milyar 47 milyon dolara yükseldi.

Rezervlerde yıl içindeki seyir

TCMB verilerine göre 2024 yılı başından itibaren rezervlerde istikrarlı bir artış trendi gözlendi.

Ocak 2024’te 137 milyar dolar olan toplam rezervler, 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla 185 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Altında 4.200 Dolar Hedefi Gerçekçi Görülüyor

Raporda altının ons fiyatının 2026 yılı sonunda 4.200 dolara ulaşabileceği tahmin edildi. 2025 itibarıyla 4.141 dolar seviyesinde işlem gören altın, yıl genelinde yüzde 58’lik yükseliş gösterdi. Commerzbank, bu trendin önümüzdeki yıl da devam edeceğini, enflasyon baskısının gevşemesiyle birlikte altına talebin daha da artacağını belirtti.

Gümüş, Platin ve Paladyum da Zirveye Tırmanacak

Sadece altın değil, gümüşün 50 dolar, platin’in 1.700 dolar ve paladyumun 1.400 dolar seviyesine kadar yükselebileceği öngörülüyor. Banka, bu yükselişin özellikle sanayi üretiminde yaşanacak toparlanmayla destekleneceğini belirtiyor. Bu metallerin elektrikli araç üretimi, yenilenebilir enerji ve savunma sanayiinde artan kullanımı da fiyatlara doğrudan yansıyacak.

Sanayi Metallerinde Yeşil Ekonomi Etkisi

Commerzbank analizine göre, bakır ve alüminyum gibi sanayi metallerinde de artış kaçınılmaz olacak. Yeşil dönüşüm yatırımları, altyapı projeleri ve karbon-nötr üretim hedefleri, bu metallerin talebini hızla artırıyor. Banka, sanayi metalleri için 2026’ya kadar sürecek güçlü bir ivme bekliyor.

Yatırımcılar İçin Güvenli Liman Dönemi

Rapor, küresel risklerin arttığı bu dönemde yatırımcıların altın ve gümüşe yönelmesini stratejik bir hamle olarak değerlendiriyor. Özellikle doların zayıf seyri, merkez bankalarının faiz indirimleri ve jeopolitik belirsizlikler, değerli metalleri ön plana çıkaracak. Commerzbank’ın analizine göre, 2026 yılına kadar portföylerdeki altın oranı yüzde 25’e kadar yükselebilir.

İSLAM’A VE İNSANLIĞA ADANMIŞ BİR ÖMÜR

1897 yılında Bursa’da dünyaya gelen Mehmed Zahid Kotku Hazretleri, çocukluk yaşlarından itibaren ilme, irfana ve hizmete yöneldi. İlk ve orta öğrenimini Bursa’da tamamladıktan sonra, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşanan Birinci Dünya Savaşı’na henüz 18 yaşında bir delikanlı olarak katıldı. Cephelerde geçen yıllar boyunca nice zorluklara, hastalıklara ve meşakkatlere göğüs gerdi. Osmanlı ordusunun Suriye’den çekilmesinin ardından İstanbul’a dönen Kotku Hazretleri, burada askerlik vazifesini yazıcı olarak sürdürdü. Bu dönemde cami derslerine, dini toplantılara ve sohbet halkalarına devam ederek hem zahirî hem batınî ilimlerde derinleşti.

İRFAN VE FİKİR MEKTEBİNİN MANEVİ ÜSTADI

Bir dönem Bursa’da imam-hatiplik yaptıktan sonra tekrar İstanbul’a dönen Mehmed Zahid Kotku Hazretleri, ömrünün sonuna kadar İslam’ın ilim, ahlak ve hizmet anlayışını yaşatan bir mektep inşa etti. Bu “görünmeyen üniversitede” yetişen binlerce talebe, hem dini hem de fenni sahalarda büyük başarılara imza attı. Manevi ilimlerle teknik bilimin el ele yürümesi gerektiğini vurgulayan Kotku Hazretleri, bu anlayışıyla Millî Görüş hareketinin manevi temellerini atan isimlerden biri oldu. Millî Görüş lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca başta olmak üzere, nice devlet adamı, mühendis, akademisyen ve mütefekkir, onun rahle-i tedrisinden geçti.

HASTALIKLARA RAĞMEN HİZMETTEN KOPMADI

Hayatının son yıllarını çeşitli hastalıklarla geçiren Mehmed Zahid Kotku Hazretleri, şiddetli ağrılara rağmen sohbetlerine ve hizmetlerine ara vermedi. 1979 yılında gittiği Hicaz’da uzun bir süre kaldıktan sonra 1980 yılı başında ağır hasta olarak İstanbul’a döndü. Ameliyatlar geçirmesine rağmen Ramazan orucunu aksatmadan tuttu, hatimle teravih namazlarını eda etti, sohbetlerini ihmal etmedi. Aynı yıl hac farizasını yerine getirmek üzere tekrar kutsal topraklara giden Kotku Hazretleri, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) kabrini ziyaret ettikten sonra İstanbul’a döndü ve 13 Kasım 1980 Perşembe günü Rahmet-i Rahman’a kavuştu.

“GÖRÜNMEYEN ÜNİVERSİTE”NİN MANEVİ MİRASI

Aradan 45 yıl geçmesine rağmen Mehmed Zahid Kotku Hazretleri’nin ilim, hizmet ve ihlas dolu mirası bugün hâlâ canlılığını koruyor. Onun “Müslüman, hem iman hem ilim hem de üretimle güçlü olmalıdır” düsturuyla şekillenen irfan anlayışı, nesiller boyu rehberlik etmeye devam ediyor. Mümin gönüller, bu mübarek zatı bir kez daha rahmet, minnet ve dualarla yâd ediyor:
“Allah ondan razı olsun, makamını âli eylesin”

MERHUM MEHMED ZAHİD KOTKU HOCAEFENDİ

uSevileceklerin başında Allah’ı sevin.
uAllah’ın kullarının en sevgilisi, Allah’ın kullarına nasihat eden kimsedir.
uAllah’ın rızasına mugayir her şer hayâsızlıktır.
uCenab-ı Peygamber, hayat-ı maneviye ile haydır. Ruhaniyeti her yerde mevcuttur.
uSeven yüreklerin arasında mesafenin önemi yoktur.
uİman, Allah’ın bize bir lütfudur.
uAmel yapmıyorsan imanın hasta ve zayıftır.
uHer gün Kur’an okumak, zikretmek, namazı destekler.
uHicret, Allah’ın yasak ettiğini terk etmektir.
uİbadet kolaydır, günahtan kaçmak zordur.
uArkadaşlık “pekey” demekle kâimdir.
uGönülden Allah dedikçe, her zerre Allah der.
uDünyada, dünyaya ihtiyacın kadar çalış, ahirete ise ona ihtiyacın kadar çalış.
uÇocukların terbiyesine çok ihtimam lazımdır.
uFiravun, hiç hastalık görmemiş, şımardıkça şımarmıştır.
uVücudun emanettir, onu ateşe atma. AZRETLERİ’NDEN nasihatler

Faiz indirimi beklentisi altını hareketlendirdi

Ekonomistler, Fed’in önümüzdeki ay 25 baz puanlık faiz indirimine gitmesini bekliyor. Bu beklenti, uluslararası piyasalarda altına olan talebi artırırken fiyatlarda yeni bir yükseliş dalgası başlattı. Uzmanlara göre, yıl sonuna kadar altındaki hareketlilik devam edecek.

“Gram altın yıl sonuna kadar 5.000–6.000 TL bandında”

Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, altındaki yükseliş eğiliminin yıl sonuna kadar süreceğini belirterek, “Gram altın 5.000–6.000 TL aralığında seyredecek” dedi.

2026 için dikkat çeken tahmin

Memiş, 2026 yılının altın yatırımcıları için kritik bir dönem olacağına dikkat çekti:

“2026 yılında gram altında ilk hedefimiz 8.000 TL. Küresel fiyatlamalara bağlı olarak 10.000 TL seviyeleri de sürpriz olmayabilir.”

Jeopolitik gerilim ve belirsizlik talebi artırıyor

Uzmanlara göre, jeopolitik risklerin yükselmesi, ekonomik belirsizlikler ve merkez bankalarının gevşek para politikaları altına olan talebi güçlendiriyor. Altının uzun vadede güvenli liman olma özelliğini koruyacağı görüşü öne çıkıyor.

SAHTE HASTALIĞA İNANDIRILDI

İki defa müebbet ve artı 50 yıl hapis cezası alan El-Bureyc Mülteci Kampı'ndan İmad es-Serrac, esir takası kapsamında 13 Ekim 2025'te serbest kaldı. Özgürlüğüne kavuşan Serrac, aslında kanser olmadığını ve sadece "kandırıldığını" öğrendi. Serrac, hapishanede yaşadıklarını, sahte hastalığına nasıl inandırıldığını ve İsrail Ceza İnfaz Kurumu'nun Filistinli esirleri "tıbbi ihmal ve sahte hastalıkla" fiziksel ve ruhsal olarak öldürme politikasını AA'ya açıkladı.

UZUN SÜRE KANSER TEDAVİSİ GÖRDÜ

Serrac'ın sağlık sorunları 2017'de hapishanelerde başlatılan açlık grevine katılmasıyla başladı. Mide, idrar yolları ve diğer organlarında sorunlar çıktı. İsrail Ceza İnfaz Kurumu tarafından yapılan tahliller sonrasında da Askalan'daki Barzilai Tıp Merkezi'ne sevk edildi. Orada Serrac'a prostat kanseri olduğu söylendi. Yüksek doz kortizonlu ilaç almaya ve kemoterapi görmeye başlayan Serrac'ın tedavisi Ekim 2023'te İsrail'in Gazze saldırılarının başlamasıyla birlikte 7 ay boyunca tedavisi durduruldu. Bedeni ilaçlara alışan Serrac, tedavisi durunca hem psikolojik hem de fizyolojik olarak zor bir süreçten geçti. İnfaz kurumu idaresinden tedavisine devam edilmesini talep eden Serrac'a kullandığı ilaçların yarısını tekrar vermeye başladılar ve hapisten çıkıncaya kadar "sözde" tedavisi bu şekilde devam etti.

HAPİSTEN ÇIKINCA HASTA OLMADIĞINI ÖĞRENDİ

Serrac'ın hayatı hapisten çıktıktan sonra tamamen değişti. Serbest bırakıldıktan sonra Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesine gitti ve bir dizi tahlil yaptırdı. Elinde hastalıklarına dair bir rapor ya da belge olmadığı için doktorlara şifahi olarak durumu anlattı. Ama tahliller sonrasında doktorlar ona kanser olmadığını söyledi. Tedavi süreci devam ederken bedenindeki değişimlerin kendisini şüpheye düşürdüğünü anlatan Serrac, şöyle konuştu: "Kullandığım ilaçlar nedeniyle bazı organlarımın yıkıma uğradığını hissediyordum. İdrar yollarım tahriş oldu ve idrar kaçırmaya başladım. Yani bir şeylerin yanlış yapıldığından ve bunun bir aldatmaca olabileceğinden şüpheleniyordum çünkü bunun örnekleri hapishanelerde daha önce yaşandı. Ama pes etmiştim çünkü başka alternatifim yoktu." Serrac, "Nasır Hastanesindeki doktorlar bana kanser olmadığımı söyledi. Bu çok güzel bir müjdeydi. Ruhsal ve fiziksel durumum değişti. Moralim düzeldi, bugün daha iyiyim." dedi.

YAVAŞ YAVAŞ ÖLDÜRME TEKNİĞİ

Serrac, "esirlerin kasten öldürülmesi, tıbbi ihmal ve sahte hastalıklarla kandırılmalarının" İsrail'in uzun yıllardır uyguladığı ve herkes tarafından bilinen bir politika olduğunu vurguladı. İsrail yönetiminin, sahte hastalık teşhisi ve kasıtlı yanlış tedavilerle esirlerin bedenlerine hastalıkları bir nevi "enjekte ettiğini" kaydeden Serrac, "Cenin'den bir esirin bedenine bu şekilde bir hastalığın enjekte edildiğini (çenesinden yapılan bir iğneyle) ve esirin serbest bırakıldıktan bir kaç hafta sonra vefat ettiğini" dile getirdi. Serrac "Bu şekilde kandırılan, yavaş yavaş öldürülen, maddi ve manevi tasfiyeye uğrayanların sayısı çok yüksek. Yalan haberler, söylentiler yayarak benim ailemi de defalarca öldürdüler, maneviyatımızı düşürmeye çalıştılar. Bu İsrail'in uyguladığı eski bir politika ve tam da işgalciden ve gardiyanlardan beklenen bir davranış."

Renklerle saçlara yeniden hayat veren İbrahim Ünal, her müşterisinin tarzına, cilt tonuna ve yüz hatlarına uygun kişisel çözümler üretiyor. Saç renklendirmede trendleri yakından takip eden Ünal, modern teknikleri klasik ustalıkla harmanlayarak her zaman doğal, parlak ve göz alıcı sonuçlar elde ediyor.

Studio Rouge çatısı altında uzman bir ekiple birlikte çalışan İbrahim Ünal, her müşterisine bireysel danışmanlık sunarak memnuniyet odaklı bir hizmet anlayışıyla öne çıkıyor. Kaliteyi, hijyeni ve estetiği ön planda tutan salon, kısa sürede İstanbul’un en güvenilir güzellik adreslerinden biri haline geldi.

Son olarak, saçın bir aksesuar değil, kişiliğin yansıması olduğunu savunan İbrahim Ünal, “Her kadın doğru renk tonuyla kendini yeniden keşfedebilir.” diyerek mesleğine duyduğu tutkuyu vurguluyor.

İstanbul’da saç renklendirmede fark yaratan, deneyimiyle güven veren bir isim arayanlar için İbrahim Ünal ve Studio Rouge, güzelliğin adresi olmaya devam ediyor.

Çin'in baskıcı ve soykırıma varan politikalarından dolayı günümüzde Doğu Türkistan halkı bir varoluş mücadelesi verirken diasporadaki Doğu Türkistan Müslümanları, 12 Kasım'ı unutturmamak için milli gün olarak kutluyor. Bilindiği üzere, Doğu Türkistan Türkleri, 12 Kasım 1933 ve 1944’te iki kez bağımsız bir devlet ilan etmişti. Bu nedenle, iki cumhuriyetin kuruluş yıl dönümü “Doğu Türkistan Milli Günü” olarak kutlanıyor. Dönemin Mançu rejimine karşı zafer elde eden Doğu Türkistan Türkleri, 12 Kasım 1933 ve 1944’te iki kez bağımsız bir Türk-İslam devleti ilan etmişti. İlanından sonra sadece dört ay ayakta kalabilen Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti (1933) ile ilanından sonra beş yıl hüküm süren Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin (1944) kuruluşlarının yıl dönümü olan 12 Kasım; Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesinin hatırlanmasında ve Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri ile diğer Türk toplulukları ve İslam dünyasının mücadele tarihi açısından büyük bir önem taşıyor.

“ARTIK GÜVENLİ İBADETHANE KALMADI”

El-Hacce Hamide Camisi'nin kundaklanmasının provokatif eylemlerine son vermeyen İsrail'in Filistin'deki mukaddesata yönelik vahşetinin bir yansıması olduğu vurgulandı. Açıklamada, "İşgalcilerin ve yerleşimcilerin tekrarlanan saldırıları nedeniyle artık güvenli ibadethane kalmadı." ifadesi kullanıldı. Yerel kaynaklara göre, camiyi hedef alan saldırı işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail ordusunun koruması altında Filistinlilere ve mülklerine yönelik gaspçı İsraillilerin saldırılarının arttığı bir dönemde gerçekleşti.

BATI ŞERİA’DA TERÖRİST SALDIRILAR YÜKSELİŞTE

İşgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde İsrail ordusunun baskınları ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında çok sayıda Filistinli yaralandı. Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre saldırgan gaspçı İsrailliler, Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria'da 7 bin 154 saldırı düzenledi, 33 Filistinliyi öldürdü ve 33 topluluğu zorla yerinden etti. İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'ün doğusunda da Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Süleyman Soylu paylaşımında, "İtibar suikastlarınızla, iftiralarınızla bizi ne bugün teslim alabildiniz ne de yarın alabileceksiniz" ifadelerini kullandı. Gazetecilere "müfteri" diyerek ağır eleştiriler yönelten Soylu, eğer elinde kendisine dair somut bir delil olsaydı kendisinin de hesap vereceğini, ancak böyle bir bağın bulunmadığını öne sürdü. Son bölümde "Size yakışan tek şey hırsızları aklamak ve yolsuzlukları perdelemektir. Kin ve nefretinizde boğulun" diyerek tepkisini sürdürdü.

İşte Süleyman Soylu’dan o paylaşımı:

İtibar suikastlerinizle, iftiralarınızla, adi yakıştırmalarınızla bizi ne bugün teslim alabildiniz ne de yarın alabileceksiniz. İşbirlikçisi olduğunuz hırsızların yolsuzluklarını, yetim hakkına uzanan kirli düzenlerini örtmek için tam zamanlı suç ortaklığı yapıyorsunuz. İstanbul Havalimanı’nın açılışında çekilen bir fotoğrafı, Kocaeli’de yaşanan elim olayla ilişkilendirmek; namussuzluğun da, haysiyetsizliğin de dik alasıdır.

Üstelik ortada tüm çıplaklığıyla duran para kuleleri fotoğraflarını ve iddianamede bantlana bantlana saklanan skandalları , yolsuzlukları yok sayıp, bir programda çekilmiş kareye sarılmanız; gerçeği değil, kendi kirli senaryonuzu yazdığınızı bir kez daha göstermektedir. Eğer o fotoğraflarda benimle ilgili en ufak bir bağ bulabilseydiniz, işbirlikçilerinizle birlikte beni Taksim Meydanı’nda sallandırırdınız. Bulamadınız. Çünkü yok. Çünkü müfterisiniz. Hangi güç odaklarıyla, hangi menfaat ilişkileriyle yol yürürseniz yürüyün; iftiralarınızın ve suikastlerinizin hesabını ne bu dünyada ne de öteki dünyada verebileceksiniz.

Siz, bugün olduğu gibi yarın da müfteri gazeteler ve müfteri gazeteciler olarak anılacaksınız. Size yakışan tek şey; hırsızları aklamak ve yolsuzlukları perdelemektir.

Kin ve nefretinizde boğulun.

“Eleştirilerimde hep şehit arkadaşlarım vardır”

TSK Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan emekli olan Özeller, 16 Eylül’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik ifadeleri gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı. İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi, Özeller hakkında dün verdiği karar ile tahliye kararı aldı.

Cezaevinden çıkan Özeller, sevenleri tarafından coşkuyla karşılandı ve yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugünkü duruşmada hukukun gereği tecelli etti. Ben devletin yetiştirdiği bir adamım. Devlet yedirdi, içirdi, giydirdi, eğitti. Sonra emir verdi ve beni terörsüz Türkiye için 28 yıl boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapmamı sağladı. Kucağımda şehitlerim oldu. Hiçbirini unutmuyorum. Yapmış olduğum eleştirilerde, yol göstermelerde, önerilerde, mücadelemde hep o şehit arkadaşlarım vardır.”

Adalet Bakanlığı’na çağrı

Özeller, askerlik yemini ve vatan, millet sevgisi vurgusunun kendisi için her şeyin üzerinde olduğunu belirterek, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999 sonrası eylemlerinden de sorumlu tutulması gerektiğini söyledi.

“Adalet Bakanlığımıza buradan çağrı yapıyorum. Abdullah Öcalan, 1999’dan sonra da örgütü yönetmiş ve bu süredeki tüm eylemlerden sorumludur. 99’dan sonraki eylemlerin de örgüt lideri olarak yargılanması gerekiyor. Hukukun başlatılmasını hassaten talep ediyorum.”

Özeller, açıklamalarında Türkiye’nin huzuru ve şehit arkadaşlarının hatırasını yaşatmak için mücadeleye devam edeceğini belirtti.

Başarısızlığın sonucunda faturayı teknik direktör Mourinho ve başkan Ali Koç öderken bu iki isim görevlerinden ayrıldı.

Sezona Jhon Duran, Kerem Aktürkoğlu, Ederson ve Dorgeles Nene gibi önemli transferlerle giren Fenerbahçe'de santrfor alanında sorun yaşanıyor.

Duran'ın uzun süren sakatlığı ve En Nesyri'nin formsuz dönemi aynı sürece denk gelmesi ve son olarak Cenk Tosun'un da kadro dışı bırakılmasıyla sarı lacivertliler santrfor alanında alternatifsiz kaldı.

Bu bölgeyi devre arasında güçlendirmek isteyen Saadettin Saran ve ekibi, çalışmalarında tam sürat devam ediyor.

LEWANDOWSKI LİSTEDE İLK SIRADA

Yıldız bir golcü transferine yoğunlaşan sarı-lacivertlilerin listesinin ilk sırasında Robert Lewandowski olduğu ifade edildi.

SAADETTİN SARAN O PAYLAŞIMI BEĞENDİ SOSYAL MEDYA YIKILDI

Geçtiğimiz gün sosyal medyada yayılan bir fotoğrafta Saadettin Saran ve Robert Lewandowski yan yana yer alırken bu görüntü "Lewandowski Fenerbahçe'ye transfer oldu" şeklinde yorumlandı.

Ancak gerçek çok geçmeden ortaya çıktı. Söz konusu fotoğrafın geçmişte Antalya'da çekildiği ve Nuri Şahin, Saadettin Saran ve Lewandowski'nin yer aldığı ortaya çıktı.

FENERBAHÇE İLK GÖRÜŞMEYİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Gazeteci Yağız Sabuncuoğlu'nun aktardığı bilgilere göre Fenerbahçe yönetimi, son haftaların başarılı performansı ve Galatasaray ile puan farkının 1'e inmesinin ardından dev transfer hedeflerini masaya yatırdı. Listenin ilk sırasında ise sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Lewandowski yer alıyor.
Polonyalı yıldızın geleceği konusunda karar aşamasında olduğu, Fenerbahçe'nin ise bu süreci fırsata çevirerek oyuncunun menajeriyle temas kurduğu belirtildi. Yönetim, Lewandowski'nin şartlarını resmi şekilde sordu.

LEWANDOWSKİ BU SEZONKİ PERFORMANSI

Barcelona ile sözleşmesi sezon sonunda sona erecek olan Lewandowski'nin Katalan devinden beklediği teklifi alamadığı ve ayrılmaya yakın olduğu aktarıldı. Barcelona'da bu sezon 12 maçta süre alan 37 yaşındaki Lewandowski, 7 gollük skor katkısı verdi.

BARCELONA PERFORMANSI

2022 yılından bu yana Barcelona forması giyen Lewandowski, Katalan ekibiyle çıktığı 159 maçta 108 gol attı ve 20 asist yaptı.

250 BİN DOLAR VERDİ

Zimbabveli bir iş insanı, lig şampiyonu Scottland FC oyuncularını ödüllendirmek için çantasını açarak tam 250 bin dolar nakit para çıkardı. Bu anlar sosyal medyada biranda gündem oldu.

SCOTTLAND FC'DEN TARİHİ BAŞARI

Scottland FC, ilk sezonunda Zimbabve Premier Ligi'ni kazanarak ülke futbolunda tarihi bir başarıya imza attı. Çantayla verilen nakit ödül, bu şampiyonluk sevincine damga vurdu.

SOSYAL MEDYADA BÜYÜK YANKI

Paylaşılan görüntüler dünya basınında da ilgi çekerken, futbolseverler "böylesi görülmedi", "Futbolun en ilginç prim töreni" yorumları yaptı. Scottland FC'nin tarihi başarısı kadar, bu sıra dışı ödül töreni de hafızalara kazındı.

Arıkan, İznik tehlikesine dikkat çekerek devlet-dini otorite karışımının güçlü olduğu bir yapının egemenlik alanımız içinde ayrıcalıklı bir konum elde etmesine kayıtsız kalmamalıyız uyarısı yaptı. Meselenin ekonomik getiri veya turizm potansiyeli değil özel statü alanı oluşturulması ihtimali üzerinden tartışılması gerektiğini belirtti.

Toplantı, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin başkanlığında Eyüpsultan’daki Artİstanbul Feshane’de gerçekleştirildi. Toplantıda İstanbul Maratonu, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu gibi spor organizasyonları ile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü gibi kutlama ve anma etkinliklerinde Boğaziçi Köprüsü ve bağlantı yollarının bakım, onarım veya diğer sebeplerle kısmen veya tamamen trafiğe kapandığı belirtildi.

Yeni Metrobüs Güzergahı

Karara göre, Boğaziçi Köprüsü’nün kapalı olduğu günlerde metrobüsler için şu güzergah uygulanacak:

• Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na geçiş: Söğütlüçeşme Metrobüs İstasyonu’ndan çevre yolunu kullanarak Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden Büyükdere ve Barbaros Bulvarı üzerinden Zincirlikuyu Metrobüs İstasyonu’na ulaşılacak.

• Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na geçiş: Zincirlikuyu Metrobüs İstasyonu’ndan çıkarak Barbaros Bulvarı ve Büyükdere üzerinden Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne bağlanacak, çevre yolunu kullanarak Söğütlüçeşme Metrobüs İstasyonu’na ulaşılacak.

UKOME’de yapılan oylamada, metrobüslerin özel günlerde bu yeni güzergahı kullanması oy birliğiyle kabul edildi.

Opel Corsa Yenilendi, Tasarımıyla Göz Dolduruyor

Yeni Corsa, markanın güncellenmiş tasarım çizgisinin en net örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Ön yüzünde yer alan “Vizor” tasarımı, araca hem sportif hem de şık bir kimlik kazandırıyor. LED far teknolojisi, güçlü duruşlu tampon tasarımı ve modern hatlarıyla Corsa artık daha iddialı bir şehir otomobili. Aracın aerodinamik yapısı hem yakıt verimliliğine hem de sessiz sürüşe katkı sağlıyor.

İç Mekânda Teknoloji ve Konfor Yan Yana

Corsa’nın kabininde Opel’in minimalist ve kullanışlı yaklaşımı hâkim. Yumuşak dokulu malzemeler, dokunmatik ekranlı multimedya sistemi ve kablosuz bağlantı seçenekleri sürücülere modern bir deneyim sunuyor. Dijital gösterge ekranı, sürüş verilerini sade biçimde yansıtırken, koltukların ergonomik tasarımı uzun yol konforunu artırıyor.

Motor Seçeneklerinde Geniş Yelpaze

Opel, Corsa için hem benzinli hem de hibrit seçenekler sunarak farklı kullanıcı profillerine hitap ediyor. 1.2 litrelik benzinli motor, şehir içi kullanımda yüksek ekonomi sağlarken, hibrit versiyon çevreci sürüş isteyenler için öne çıkıyor. Elektrik destekli hibrit sistem, sessiz çalışma karakteri ve düşük yakıt tüketimiyle markanın sürdürülebilirlik vizyonunu yansıtıyor.

“Bir Daha Gelmez” Kampanyasıyla Sınırlı Süre Avantajı

Opel’in duyurduğu Kasım kampanyası, yalnızca belirli stoklarla sınırlı. Marka, yıl sonuna kadar geçerli olacak bu indirimlerin ardından fiyatların güncelleneceğini açıkladı. “Ben de varım” kampanyası, özellikle otomatik vitesli versiyonlarda yoğun talep gördü. Opel Türkiye, bu fırsatın bir daha tekrarlanmayacağını vurguladı.

Türkiye’de son aylarda emlak değerlerindeki yükseliş vatandaşın bütçesini sarsarken, bu artışların emlak vergilerine de doğrudan yansıması büyük tartışma yarattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada adil bir denge kurulması gerektiğini vurguladı. Hükümetin, rayiç bedellerdeki aşırı artışları frenleyecek bir formül üzerinde çalıştığını belirten Erdoğan, yasanın kısa süre içinde Meclis gündemine taşınacağını açıkladı.

Vatandaşın Tepkisi Kararı Hızlandırdı

Son dönemde açıklanan yeni rayiç değerleri, birçok şehirde vergi oranlarının beklenmedik biçimde yükselmesine neden oldu. Özellikle büyükşehirlerde arsa ve konut değerlerindeki aşırı artışlar, mülk sahiplerini isyan ettirdi. Sosyal medyada tepkilerin artması, hükümetin süreci hızlandırmasına yol açtı. Erdoğan, vatandaşın haklı tepkisini görmezden gelmeyeceklerini belirterek, bu konuda “adil bir model” geliştirileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı: “Kantarın Topuzu Kaçtı”

Erdoğan, AK Parti il başkanları toplantısında yaptığı açıklamada, “Kantarın topuzunu kaçıran artışlara sessiz kalmamız mümkün değil” ifadesini kullandı. Bazı belediyelerin keyfi artışlarla vatandaşın sırtına yük bindirdiğini söyleyen Erdoğan, bu uygulamaların kabul edilemez olduğunu vurguladı. Devletin görevinin, adalet ve hakkaniyeti gözetmek olduğunu belirtti.

Yeni Düzenleme Meclis’e Geliyor

Hazırlıkları süren yeni tasarının, yalnızca emlak vergilerini değil, rayiç değerlerin belirlenme sürecini de yeniden tanımlayacağı bildiriliyor. Hedef, belediyelerin kontrolsüz değer artışlarına son vererek merkezi denetim mekanizması kurmak. Böylece hem mülk sahiplerinin yükü hafifleyecek hem de piyasadaki dengesizlik azaltılacak.

Uzmanlar Umutlu

Ekonomistler, düzenlemenin hayata geçmesiyle emlak piyasasında fiyat dengesinin yeniden oluşacağını söylüyor. Bu adımın, hem kiracıları hem de konut sahiplerini rahatlatacağı öngörülüyor. Yeni yasanın yıl sonuna kadar Meclis gündemine alınması bekleniyor.

O kişi, Türkiye’nin sanayi hamlesinin mimarı, milli görüşün öncüsü Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dı. O günlerde kimsenin hayal bile edemediği bir geleceği o, adeta bir vizyoner gibi çizmişti. Bugün onun bu sözü, her geçen gün daha da anlam kazanıyor.

Bir yandan da milli araya girilirken Türkiye'nin Bulgaristan ile İspanya maçları iple çekiliyor.

Futbolseverler gündeme dair haberleri spor gazetelerinden takip ediyor.

13 Kasım 2025 gazetelerde spor haberleri:

Futbolseverler gündeme dair haberleri spor gazetelerinden takip ediyor.

12 Kasım 2025 gazetelerde spor haberleri:

10 Kasım 2025 gazetelerde spor haberleri:

8 Kasım 2025 gazetelerde spor haberleri:

"DENİZDEN KAZANDIĞIMIZLA ONURUMUZLA GEÇİNİYORDUK"

Birkaç meslektaşının eski ve basit teknelerle denize açılmaya çalıştığı sırada enkazlar arasında AA muhabirine konuşan Hissi, "Savaş öncesinde hayatımız iyiydi. Denizden kazandığımızla onurumuzla geçiniyorduk. Ama bugün her şey değişti; teknelerimiz yandı, ağlarımız kül oldu, deniz bile artık güvenli değil." dedi. İsrail’in yalnızca askeri değil, ekonomik olarak da Filistinlileri hedef aldığını vurgulayan Hissi, "İsrail bize ekonomik olarak da savaş açtı; geçim kaynağımızı yok etti ve denize girmemizi yasakladı." diye konuştu. Kendisi ve kardeşlerine ait tanesi birkaç yüz bin dolar değerindeki dört teknenin tamamen yandığını söyleyen Hissi, "Biz balıkçılıktan başka bir meslek bilmiyoruz. Onurumuzla yaşamak ve çocuklarımızın rızkı için en azından 3 mil mesafeye kadar avlanmamıza izin verilmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.

AÇLIĞA KARŞI TEHLİKELİ YOLCULUK

İsrail ile Hamas arasında 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkese rağmen, Tel Aviv yönetimi, Ekim 2023’te yoğunlaşyan ablukayı kaldırmadı. İsrail donanması, denize açılan balıkçıları sık sık takip ediyor, gözaltına alıyor ve teknelerini imha ediyor. İşsizlik, yakıt kıtlığı ve ekonomik çöküşün ortasında kalan Gazze balıkçıları, her şeye rağmen denize açılmaya devam ediyor. Denizin kendileri için sadece iş değil, hayatın kendisi olduğunu belirten Hissi, "Korku da olsa, tehlike de olsa döneceğiz. Çünkü başka çaremiz yok." şeklinde konuştu.

GÖZALTILAR VE İHLALLER

İsrail donanması, 25 Ekim'de denizde avlanan 3 balıkçıyı gözaltına alıp iki küçük tekneyi imha etti. Aynı şekilde, 4 Kasım’da da 5 balıkçı alıkonuldu. Balıkçılar Komitesi yetkilisi Zekeriya Bekir, AA'ya yaptığı açıklamada, ateşkesin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana İsrail'in 12 balıkçıyı denizde gözaltına aldığı bilgisini paylaştı.

BALIKÇILIK FİLOSU YOK EDİLEN GAZZE'DE SEKTÖRÜN ZARARI 75 MİLYON DOLAR

Gazzeli balıkçı Hissi, AA muhabirine bombalanmış balıkçı barınaklarını ve dükkanlarını göstererek, "Eskiden sabahları buradan yola çıkardık. Günün sonunda, elimizdeki balıklarla dönüp satardık. Şimdi geriye sadece enkaz kaldı." dedi. İsrail’in ABD desteğiyle 8 Ekim 2023’te başlattığı saldırılar, Gazze'deki balıkçı filosunun büyük bölümünü yok etti. Yedek parça ve tamir malzemelerinin girişini engelleyen abluka, yüzlerce ailenin yeniden denize dönmesini imkansız hale getirdi. Balıkçılar Sendikası Başkanı Nizar Ayaş, 26 Ekim’de yaptığı açıklamada, sektörün uğradığı zararın 75 milyon doları aştığını duyurdu.

5 Kasım 2025 gazetelerde spor haberleri:

4 Kasım 2025 gazetelerde spor haberleri:

ŞEYTAN TAŞLAMA 

Güney Kore’nin başkenti Seul’de yüzlerce kişi, Gazze’deki soykırım suçlarını protesto etmek için bir kez daha sokaklara çıktı.

Göstericiler, uluslararası topluma sessizliğini bozma çağrısında bulundu.

Güney Kore’nin başkenti Seul, bir kez daha Gazze’ye destek sesleriyle yankılandı.

Kentin merkezi meydanında toplanan kalabalık, işgal rejiminin Gazze’de yaptığı soykırımı kınadı.

Göstericiler, ellerinde Filistin bayrakları ve “Açlığa Son Verin”, “Gazze İçin Adalet” yazılı pankartlarla yürüdü.

Grup, uluslararası topluma, özellikle de Birleşmiş Milletler ve Batılı ülkelerle, Gazze’deki soykırıma sessiz kalmamaları çağrısında bulundu.

Konuşmacılar, Gazze halkının temel gıdaya, ilaca ve temiz suya erişiminin engellenmesini insanlık suçu olarak nitelendirdi.

Güney Koreli Filistin destekçileri, soykırımın 1 numaralı faili Netanyahu'nun posterini şeytan taşlarcasına ayakkabı fırlatarak taşladı.

Daha önce Göztepe ve Alanyaspor maçlarında penaltı kaçıran Anderson Talisca, bu sezon 3. denemesinde ilk penaltı golünü kaydetti.

Golün ardından Fenerbahçeli oyuncular takım arkadaşlarına destekte bulundu. 

PASİFİKTE DEPREM VE TSUNAMİ

Deprem ve tsunaminin yaşandığı Kamçatka'daki Severo-Kurilsk kentinde acil durum ilan edildi.

Rusya'da meydana gelen bu deprem tarihte ölçüm cihazlarıyla kayıt altına alınmış en büyük 10 depremden biri oldu.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi, (USGS) depremin merkez üssünün yarımadadaki Petropavlosvk-Kamçatskiy kentinin 119 kilometre güneydoğusu olduğunu belirtti.

Rusya Acil Durumlar Bölge Bakanı, depremden sonra Kamçatka bölgesinin bazı bölgelerinde 3-4 metre yüksekliğinde tsunami dalgaları kaydedildiğini söyledi.

Pasifikte bazı ülkelerde kıyı şeritlerini tahliye etme uyarısı yayınlandı.

ABD ve Japonya'da arka arkaya Tsunami uyarıları yapıldı.

Japonya, dalgaların üç metreye ulaşmasının beklendiğini duyurdu ve Pasifik Okyanusu kıyısındaki yaklaşık 900 bin kişiye tahliye emri verdi.

Meksika ve ABD'nin Alaska ve Hawaii eyaleti, Pasifik Okyanusu kıyıları ile Pasifik Adaları'na yönelik tsunami uyarısı yapıldı.

Doğu Japonya Demiryolları, Kamçatka açıklarında meydana gelen deprem nedeniyle bazı hizmetlerini askıya aldı.

DOKTORLAR AMELİYATA DEVAM ETTİ

Dünyanın en büyük 10 depremi arasına giren bu depreme ameliyatta yakalanan doktorların videosu viral oldu.

Dolaşıma giren videoda ameliyathanede yatan bir hasta üzerinde ameliyat gerçekleştiren 4 doktorun depreme yakalandığı görüldü.

Şiddetli sarsıntı başladığında doktorlar panikle kaçmak yerine oldukça soğukkanlı davranarak hastayı sabit tutmaya çabaladı.

Rusya Sağlık Bakanı, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, Rusya'daki doktorların 8,8 büyüklüğündeki güçlü depreme rağmen bir hastaya müdahale etmeye devam ettiğini söyledi.

Kıbrıs harekatının ardından Amerika'nın Türkiye'ye silah yaptırımı uygulaması sonrası irade ortaya koyan Milli Görüş, ülkedeki Amerikan üslerini kapatarak Amerika'ya anladığı dilden konuşmuştu.

Türkiye'nin Milli çıkarları için Ortadoğu'yu Amerika'yı karşısına alan Milli Görüş şartlarını Amerika'ya dayatmasını bilmişti.

İşte Erbakan Hoca'nın o konuşması:

"Size başımızdan geçen bir olayı anlatayım. Sene 1976. Biz Kıbrıs harbini yapmışız. Bir latife olsun diye anlatıyorum ama gerçeği anlatıyorum size. Kıbrıs harbini yapmışız. Amerika, uydurma sebeplerden dolayı ambargo koymuş. Bunun karşısında biz o zaman Milli Selamet Partisi olarak Milli Görüş'ü temsil eden parti olarak önayak olduk. Bütün Amerikan üstlerini kapattık. Biliyorsunuz. Şimdi aradan iki sene geçti. Bizim ortaklarımız, koalisyon ortaklarımız AP ile koalisyondayız. Amerika'dan silah almak için ille hoca gel bu üstleri yeniden açalım diyorlar. Tekrar tekrar açalım diyorlar. Biz de bu durum karşısında 'açarız ama şartlarımız var' dedik. O zaman Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Bey bakanlar kurulunda dedi ki 'hocam' dedi 'Bak ben şimdi Amerika'ya gidip müzakereler yapacağım. Onlarla bir noktada anlaşacağım. Sonra gelip de size söylediğim zaman olmamış derseniz üzülürüm. Onun için ne istiyorsanız söyleyin. Hepsini ben kayıt alacağım. Gideceğim onlara diyeceğim ki bunları kabul ederseniz açarız. Yoksa açmayız. Onun için ne istiyorsan söyle.' O kabinede bakan arkadaşlarımızın hepsi burada huzurlarınızda. 'Öyle mi peki yaz. Madde madde.' İki sayfa madde yazdırdık. Niçin çünkü o kadar haksız maddeler koymuşlar ki 'tamam' dedi. 'Benim işim kolay. Gideceğim. Bunları kabul ederseniz açarız. Etmezseniz açmayız.' Bunları kaydettikten sonra çıktı Amerika'ya gitti. Bir ay kadar kaldı döndü geldi. Şimdi bize bakanlar kurulunda bilgi veriyor. Diyor ki 'Önce Sayın Erbakan'a teşekkürle söze başlayacağım. Neden hayır ola eee bütün bunları bize not ettirdi Bunlar benim çok işime yaradı Niçin ben yıllardan beri dışişleri bakanıyım. Amerikalılara hep gidip konuşuyorum. Amerikalılar hep aynı numarayı yapıyorlar bana.' Ben böyle ifade ediyorum. Bu manada söylüyor. Eeee diyorlar ki 'bak biz yönetim olarak sizin yanınızdayız ama bizim başımızda bir senato belası var. Bu senato istediğini kabul ediyor istediğini etmiyor. Onun için biz hemen kabul edeceğiz ama senatoya kabul ettiremiyoruz. Onun için bu işi yapmak istiyorsanız siz böyle kabul edin' diyerek kendi isteklerini bugüne kadar hep bize kabul ettiriyorlardı. Ama bu sefer iş değişti. Neden? Onlar gene aynı numarayı yaptılar bana. Dediler ki 'işte biz istiyoruz yönetim olarak ama senato istemiyor.' Bu sefer dedim ki durun durun devir değişti. Neden? Yahu kardeşim sizin başınızda bir senato var ama bizim başımızda da bir Milli Selamet var ki senin, senin senaton, senin senaton vız gelir dedim onlara' diyor 'Çok işime yaradı. Bütün bu maddeleri böylece onlara kabul ettirdim. Çünkü onlar da Milli Selamet'in bundan başka şey kabul etmeyeceğini biliyorlar.' Ben size ne hatırlatmak istiyorum bütün dışarıdaki ülkeler Milli Görüş'ü bilirler ha. Biz bizim köylümüze anlatamıyoruz. Yoksa yoksa dışarıdakiler, dışarıdakiler bunu bilirler."

Her geçen gün İsrail şehirleri ''Gazze''ye daha çok benzemeye başladı.

İsrail'in üst düzey sansür uygulamasına rağmen sosyal medyaya sızan görüntülerde İran'ın hipersonik ve balistik füze saldırılarının İsrail şehirlerine verdiği büyük hasar gözler önüne seriliyor.

Yeni paylaşılan görüntülerde Tel Aviv'in İran füzelerinden gördüğü zarar ortaya çıktı.

Tel Aviv enkaza dönüşürken İran'ın saldırıları dosta güven düşmana korku salmaya devam ediyor.

En korunaklı şehir denen Tel Aviv'de bugünpic.twitter.com/lYRp0omDSl

— Millî Gazete (@milligazetecom) June 21, 2025

"More youth at NATO: Career Oportunities - NATO'da kariyer yapmak ister misiniz?" adıyla Özgen Aras Salonu'nda konferans vermek isteyen NATO temsilcileri TGB'liler tarafından protesto edildi.

Öğrenciler NATO temsilcileri konuşmaya başlar başlamaz "Kati NATO Türkiye'den defol, Yankee go home,” sloganlarıyla NATO temsilcilerin konuşmasını engelledi.

Protestosunun ardından NATO temsilcileri arkalarına bakmadan üniversiteyi terk etmek zorunda kaldı.

BİLGİÇ: NATO TÜRKİYE’NİN DÜŞMANIDIR

Boğaziçi Üniversitesi  TGB Temsilcisi Mustafa Bilgiç, protestoya ilişkin  “NATO, Türkiye’nin düşmanıdır.

NATO; İran’ın, Filistin’in, bütün mazlum milletlerin düşmanıdır.

Gazze’de, Filistin’de, İran’da kan dökmektedir.

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) olarak ABD’ye ve onun silahlı örgütü NATO’ya asla geçit vermeyeceğiz.

Ne Boğaziçi’nde ne de ülkemizin herhangi bir yerinde sizlere rahat vermeyeceğiz “ dedi.

Bu haberi kaçırmayın

Hindistan'da yolcu uçağı düştü! Uçakta 242 kişi olduğu belirtiliyor Devamını Oku

UÇAĞIN İÇERİSİNDE 200'DEN FAZLA YOLCU VARDI

Kaza sonrası bölgeli yetkililerden henüz bir ölü ve yaralı bilgisi paylaşılmazken, uçakta 242 kişinin bulunduğu bildirildi. İngiltere'nin Birmingham kentine giden uçak, yerel televizyon kanallarının bildirdiğine göre havalanırken düştü.

Hindistan'ın batısındaki Gujarat eyaletinin Ahmedabad kentindeki Meghani Nagar adlı yerleşim bölgesine bir uçağın düştüğü açıklandı.Meydana gelen uçak kazası hakkında herhangi bir can kaybı olup olmadığı belirtilmezken, görüntülerde havalimanından gökyüzüne doğru yükselen yoğun siyah dumanlar görüldü. Hindistanlı yetkililer, uçağın yerel saatle 13.00 ile 14.00 arasında düştüğü bilgisini aktardı.