Resûlullah Efendimiz (S.A.V.) Arap’tır ve Kur’an-ı Kerim Arapçadır

Abone Ol

Bizim görevimiz, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’dan (S.A.V.) gelenleri eksiksiz olarak size aktarmaktır. Resûlullah Efendimiz’den (S.A.V.) bize kalan hadis-i şeriflerle ilgili âlimler çok fikir yürütmüş. Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi Hazretleri’nin Râmûzü’l-ehâdîs adlı hadis-i şerif kitabı da bu eserlerden birisidir. Kimse Peygamber Efendimiz (S.A.V.) tarafından söylenmiş sözleri saklayamaz, hadis-i şerif kitapları da bu yüzden vardır. Kimse de hadis-i şerifleri eksik söylememeli ya da gizlememeli. Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: “İnsanların en hayırlısı Araplardır. Arapların en hayırlısı da Kureyşlilerdir. Kureyşlilerin de en hayırlısı Benî Hâşim’dir.” Hadis-i şerifte neden Arapların en hayırlı insanlar olduğunu söylüyor? Çünkü Resûlullah Efendimiz (S.A.V.) Arap’tır. Neden Arapların için en hayırlısı olan da Kureyş kabilesidir? Çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Kureyş kabilesindendir. Neden Kureyşliler içinde Benî Hâşim yani Hâşim Oğulları en hayırlısıdır? Çünkü Resûlullah Efendimiz (S.A.V.) Haşim Oğullarındandır.

“ARAPLARIN DA EN HAYIRLISI BENÎ HÂŞİM’DİR”

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz (S.A.V.) Arap’tır. Kâinat, Resûlullah Efendimizin (S.A.V.) hürmetine yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim de Arapçadır ve Arapların diliyle yazılmıştır. O yüzden, “İnsanların en hayırlısı Araplardır. Arapların en hayırlısı da Kureyşlilerdir. Kureyşlilerin de en hayırlısı Benî Hâşim’dir.” Hadis-i şerifinde Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Arapların en hayırlı insanlar olduğunu söylemiştir. Resûlullah Efendimiz’in (S.A.V.) geldiği nesil de tertemizdir. Çünkü âlemlere rahmet olarak gönderilen bir zatın nesli, soyu da ona yakışır olmalıdır. Mesela Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) dedesi Abdülmuttalib, öncesinde hep Kâbe’ye gelen kafileleri, insanları doyuruyormuş. Yani Kur’an-ı Kerim’in Arapça olması ve Resulü Müctebâ Efendimiz’in Arap olması nedeniyle, “İnsanların en hayırlısı Araplardır. Arapların da en hayırlısı Benî Hâşim’dir.” Bu makamı Allah (C.C.) onlara vermiştir.

İSLAM ŞEHİRLERİ ARASINDA HORASAN’IN YERİ BİR BAŞKADIR

“İnsanların en hayırlısı Araplardır. Arapların en hayırlısı da Kureyşlilerdir. Kureyşlilerin de en hayırlısı Benî Hâşim’dir” hadis-i şerifinin devamında Resûlullah Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyuruyor: “Araplardan sonra insanların en hayırlısı kimlerdir derseniz, Farisilerdir.” Neden böyle buyurulmuş hadis-i şerifte? Selmân-ı Fârisî var ve kendisi İranlıdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz’in (S.A.V.) tebliğe başladığını duyunca gelip Müslüman olmuştur. Selmân-ı Fârisî iman ettikten sonra Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) çok yakınında olmuştur. Başka bir neden olarak da bazı âlimler hadis-i şerifte ‘Farisilerden’ kastın Horasan ehli olduğunu söylemişlerdir. Gerçekten de Müslüman milletler arasında, İslam şehirleri arasında Horasan’ın yeri bir başkadır. İmam-ı Azam başta olmak üzere İslam’ı ve Müslümanlığı en güzel tanıtan âlimler Horasan’dan çıkmıştır. Mesela İmam Buhârî de Horasanlıdır.

TÜRKLER TAMAMEN SAMİMİYETLE İSLAMİYET’İ KABUL ETMİŞLERDİ

Bizim milletimiz Karahanlılar döneminde toptan İslam’ı kabul etmişlerdir. Türkler tamamen samimiyetle İslamiyet’i kabul etmişlerdir, İslam’a tam sarılmışlardır. Cenab-ı Allah (C.C.) bizim ecdadımızın İslam’a bu şekilde sarılmasını ödüllendirmiş ve kapılar açılmış. Yoksa Türklerin yaptığı cihat ve İslam’a hizmetler durduk yere değil. İslam dünyasının ve bizim milletimizin önemli âlimlerinin birçoğu Horasan’dan yetişmiş ve o bölgeden dünyaya İslam’ı tanıtmaya başlamışlar. El-Mebsût eserini tercüme ettiğimiz İmam-ı Serahsî de Horasan’dan. El-Mebsût önemli bir eserdir. İmam-ı Serahsî, hapsedildiği kuyudan talebelerine söyleyerek bu 30 küsur ciltlik eseri hiçbir kaynağa bakmadan söylüyor. Ehlisünnet imamlarının hükümlerinin hepsinin dayandığı hadis-i şerifler El-Mebsût eserinde yazılmış ve İmam-ı Serahsî, felsefi olarak da onları yorumlamıştır.