Recâi Kutan ağabey!

Abone Ol

“Malatya'dan katar katar tren misali geldin

Siyonizm’in tuzaklarına karşı dört gözle aranan

Yıllardır özlemle beklenen sendin

Dualarımız umutsuz kalmıştı avuçlarımızın ucunda

Bir güneş doğdu sizinle Ankara'da

Şimşekler yıldırımlar aydınlattı geceleri

Gölgenize sığındı tüm inananlar

Maneviyat Kulesi'nin burçları bayram etti

Görünmeyen üniversitelerle huzur meclisleriyle

Kotku'larla Erbakan'larla Kutan'larla

İnşaat mühendisi idin Şirin'ce seslendin

Vur kazmayı dağa Ferhat!

Çoğu gitti azı kaldı!

Azimle engelleri aştın da yollar hep gülistan oldu

Sadâkat ve gayret her an yoldaşın oldu

Sahte ilâhlara tapınan Nemrut Kalesi çatırdadı

Nil kurbanlarını kıyıya attı

Batan putların ardı sıra ufuklara bakmadın

Nasrun minallah dedin yardım Allah'tan

Ve fethun garîb okudun fetihler yakın

Dik durdun dimdik durdun taviz vermedin

***

Seni anlamayan zavallılar hâlâ orda mısın dediler

Cümle âlem senin yolunun yolcusu olsaydı

Hiç esir olur muydu Mescid-i Aksâ

Hidayeti kararanlar size çizik atanlar

Elbet bir gün hesap verecekler dünyada ve uhrâda

***

Sen imar ettin ülkeyi

Bakan ama görmeyenlerden değildin

Sen iskân ettin tüm dünyayı

Din kardeşlerinin acısını yüreğinde taşıdın

Selâmet Partisi'yle barıştırdın bütün zıt kutupları

Refah Partisi'yle ferahlandırdın çile yüklü kervanları

Fazilet Partisi'yle erdemli nesiller filiz filiz boy attı

Saadet Partisi'yle mutluluk türküleri söyledi mazlumlar

Senin misyonunla Adil Düzen gelecek

Yüzler yine gülecek

Hocamızın emaneti D-8’lerle

Cihan coğrafyası kurtuluşu tadacak

***

Kosova’dan bir seda yükseldi

Senin o en sıkıntılı günlerinde

Oya'ca seslendi bir mücahide;

“Yanınızda bir kişi bile kalsa

O ben olacağım inşallah''

Kaptanı denize atalım

Gemi tamamen bizim olsun diyenlere

Şamar gibi cevabı yapıştırdı çirkin suratlara

Ayağının altına diken serpen nasipsizler

Riyakâr sahnelerde yine en önde poz verdiler

***

Senin akıttığın o gözyaşlarını yaratana kurban olurum

Elbette şâhidiz kesinlikle şâhidiz

Sen yürüyen Kur'ân sen iman coşkusu

Tevâzuyu efendiliği sekîneti senden öğrendik

Sen gözümüzün nûru başımızın tâcıydın

Kınayanın kınamasına aldırış etmemeyi

Yine senden öğrendik

***

Davan uğrunda iki büklüm olan belin

Allah için eğilmeyenlere ibret olsun

Direniş sembolü Gazze cihadının başladığı 7 Ekim

Senin de kutlu yola adım attığın tarih oldu

Çok sevdiğin Filistinli şehit kardeşlerine

Ve can yoldaşın Erbakan Hoca’mıza kavuştun

***

Ve yeniden şehadet ederiz ki

Sen hep bizimleydin biz hep seninleydik

Şâhit ol ya Rab! Şâhit ol ya Rab!

Recâi Kutan abimiz senin için çırpındı

Rızanı kazanmak için cihat cihat meydanlardaydı

Radıyallahu anhüm ve rad û anh sırrını

Ve muştusunu nasibet ona Allâh’ım!

O senden razı idi, sen de ondan razı ol

Hakkını helâl et abi çok emeğin var herkeste

Bizden yana da anamızın ak sütü gibi bin kez

Helâl-i hoş olsun sana sonsuza dek

Senin son sözünü haykıracağız daima

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.”

(Metin Kızılok)

GÖÇ VE DİASPORA VAKFI’NDAN DİKKAT ÇEKEN RAPOR!

Göç ve Diaspora Vakfı... “Türkiye Göç Hareketliliği Raporu” hazırladı. Raporda şu satırlar dikkat çekici:

* “Türkiye’nin eğitim sistemine dâhil edilen sığınmacı gençlerin, eğitimlerini tamamladıktan sonra başka ülkelere göç etmeleri nedeniyle büyük bir kayıp yaşanıyor.”

* “Türkiye’nin eğitim süreçlerinde destek verdiği bu gençlerin, tam üretim çağında Batılı ülkeler tarafından “nitelikli göçmen” olarak kabul edilerek devşirilmesi Türkiye için ciddi bir kayıptır.”

* “Bu duruma karşı çözüm olarak, eğitim süreçlerini tamamlayarak dil yeterliliği sağlayan gençlerin Türkiye’de kalıcı bir statü elde etmelerini öneriyoruz.”

BİR STARBUCKS ŞUBESİ AÇMA ÖYKÜSÜ!

Erzincan’da bir AVM bünyesinde -iktidara yakın medyanın da destek verdiği boykot listesinde- yer alan Starbucks açılmasına karar verildi.  

Aralarında İHH İnsani Yardım Derneği, Birlik Vakfı, Hak-İş’in de yer aldığı çok sayıda sivil toplum kuruluşu, AVM'de Starbucks açılmaması için eylem düzenledi.

Eylemi takip eden Doğu gazetesi yazarı Mücahit Özdemir şu izlenimleri gazetesinde kaleme aldı;

* “Gözleri yolda olanların, sabırsızlıkla bekleyenlerin gözü aydın! Bugün, Starbucks için protesto vardı. Filistin Dayanışma Platformu adı altında oluşturulan kurul tarafından tamamen insani düşüncelere dayanılarak yapılan bir organizasyon. Düşünenden gerçekleştirenden, programa katılarak tarafını belli edenden Allah razı olsun.”

* “Henüz faaliyete bile geçmemiş olan Starbucks önünde polislerden oluşan etten duvar vardı karşımızda bugün. Starbucksın önünde yapılması planlanan açıklama, polisin telkinleriyle daha geride, yeni açılan AVM'nin diğer köşesinde gerçekleştirildi. İsrail ve Starbucks karşıtı sloganların atıldığı eylem, Gazze mücadelesinde ölen bebekler adına yaptırılmış siyah çelengin Starbucksa değil de önündeki kaldırıma bırakılmasıyla son buldu.”

* “Orada yaşanan ve vatandaşı isyan derecesine getiren tartışmalara hiç değinmeyeceğim…”

* “Ben demiyorum ki ticaretin önünü kapatın. Tabii ki Starbucks da ticaretini yapsın. Ancak Erzincan'da değil! Gitsin kahvelerini ikram ettiği İsrail’de yapsın!”

* “AVM'ye bu kurumu getirenlerin vicdanını biraz sorgulaması gerekiyor.”

* “Biz bu şehrin dinamiklerinin dinamitlenmesine müsaade edemeyiz. İlla kahve içecek olan gitsin bir yandaki dükkâna.”

***

Yine Doğu gazetesinde yer alan habere göre Starbucks açılmasını protesto etmek için yapılan eyleme Cumhur İttifakı partileri iştirak etmedi…

BUZULLARA ÜFLEMEK!

Ahmet Aslan… Eğitimci yazar…

Gümüşhane merkez Yeniyol köyünde dünyaya geldi.

İmam Hatip Lisesi’ni Gümüşhane ve Erzincan’da okuduktan sonra 1992 yılında Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu.

Çeşitli il, ilçe İmam Hatip Liselerinde öğretmenlik yaptı.

Halen İstanbul Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenliğe devam ediyor.

Denemeleri çeşitli ulusal dergilerde, okul dergilerinde ve farklı mecralarda yayımlandı.

Ahmet Aslan bu denemelerini Buzullara Üflemek adlı kitapta topladı.

Kitap, Ravza Yayınları’ndan yeni çıktı piyasaya. 

***

Peki, eğitimci-yazar Ahmet Aslan bu kitabı neden kaleme aldı? Şu cümleler Ahmet Aslan’a ait;

* “Her denemenin bir hikâyesi vardır. Yazılanlar da yazanın hikâyesidir. Kalbin gıcırtısının gücü; kalemin cızırtısında, okuyucunun sesinde, jestinde ve mimiklerinde yankılanır. Bir iz bırakması temennisiyle... Okumak uyku kaçırır.”

***

Kitabın hayırlara vesile olması temennisiyle…