Ramazan vesilesiyle önceki yazımda bu ayın ekonomik ve sosyal etkileri üzerinde durdum, bu ay ile ilgili olarak malum klasik bilgilerimiz dışında bilmemiz gereken farklı şeyleri hatırlattım. Ramazan ayında tutulan oruç başta olmak üzere, bize emredilen ibadetlerin saymakla bitmeyecek elbette pek çok hikmetleri vardır. İlmimiz ve idrakimiz arttıkça, bu gelişmeyle paralel olarak bunları anlayıp kavrama kabiliyetimiz de artmaktadır.
Ramazan ayı önemli bir konuyu daha açıklamamızı gerektirmektedir. Soru şudur: Ramazan ayı acaba neden gökteki Ay a göre gelmektedir, yıllara ve mevsimlere göre neden gezmektedir
***
Ramazan ayının mevsimleri gezmesinin hikmetlerini şöyle açıklarız:
1.
Kâinatta her şey çifttir, her şey çift yaratılmıştır, takvim de çifttir. Takvim çift olmasa denge kurulamaz. Bununla ilgili hikmeti şöyle açıklayabiliriz. Her şeyin çift yaratılması hikmetine binaen, Hazreti İsa nın doğumu ile başlayan Güneş Takvimi nin yanında onu dengelemek için ikinci bir takvime gerek vardır, o da Ay Takvimi dir. Çünkü Ay ve Güneş sistematik bir şekilde dolaşmaktadır. Allah, Ay ve Güneş i gerektiği için yaratmıştır. Doğa kanunları ona göre oluşmakta ve çalışmaktadır. Ekonomik ve sosyal kanunlar da öyledir.
2.
Ramazan ın malum "nimetleri" var "bereketleri" var. Eğer hep aynı mevsimde Ramazan orucu tutsaydık, o zaman bu ayın nimetlerinden ve bereketlerinden sadece o mevsim yararlanırdık. Diğer mevsimler sıkıntılı olurdu. Oysa bu ayın mevsimleri dolaşması sayesinde Ramazan bir asırda yani yüz senede üç defa her mevsimi dolaşmakta, külfeti de nimeti de her mevsime yayılmaktadır. Böylece mesela mevsimlik iş yapanlar gadre uğramamaktadır.
3.
Doğada rezonans denen bir olay vardır. Bir şeye aynı periyotta vuracak olursanız o şey devrilir ve parçalanır. Dolayısıyla sosyal adalet dengesi dışında, ekonomik denge ve biyolojik denge sebepleri ile de Ramazan ın mevsimleri dolaşması gerekmektedir.
4.
İnsan bedeninin sağlığı ve hastalıklara karşı mukavemeti mevsimlere göre değişmektedir. Ramazan ayında tutulan oruç sağlık açısından vücutta aşı etkisi yapmaktadır. Ramazan ayının dört mevsimi dolaşması sayesinde her mevsim vücuda aşı yapılmış olmakta ve hastalıklar başta olmak üzere her türlü zorluklara karşı vücudun direnci artmaktadır.
***
Mezopotamyalılar ve Amerikan yerlileri Ay Takvimi ni kullandılar. Romalılar Güneş Takvimi ni kullandılar. Tevrat Ay Takvimi ne göre hükümler getirdiği halde, Hıristiyanlar Roma nın etkisinde kalarak ibadetlerini Güneş Takvimi ne göre yapmaktadırlar.
Bunun dışında bütün dinler Ay Takvimi ne göre ibadet ederler.
Bu hususun ilmen incelenip ortaya konması gerekmektedir.
Biz her iki takvimi de kullanmalıyız. Nitekim kullanıyoruz.
Miladi Takvim de İlâhi takvimdir, kullanmayı sürdürmeliyiz. Ama hikmetlerinden dolayı Kameri Takvim den de yararlanmalıyız. Nitekim yararlanıyoruz.
Ramazan ayında -diğer zamanlara nisbetle daha yoğun bir şekilde- Kur an ı daha dikkatli okumak, ilmimizi artırmak ve "Ramazan" başta olmak üzere hayatımızdaki her şeyin hikmetini kavramaya çalışmak, ana gayemiz ve hedefimiz olmalıdır.
Ramazan ı hikmetleriyle birlikte bu idrak ve şuur ölçeğinde kavramamızı diler, bu mübarek vesileyle Cenabı Allah tan cümlemize hayırlı oruçlar, okumalar, müzakereler, anlamalar ve uygulamalar niyaz ederim