İttihat ve Terakki Partisi’nin ileri gelenleri tarafından kapalı kapılar ardında yürütülen gizli pazarlıklar neticesinde Osmanlı İmparatorluğu her türlü istatistik ve gizli istihbarat raporlarına rağmen Almanya’nın başını çektiği “İttifak Devletleri” kanadından Birinci Dünya Savaşına dahil oldu ve imparatorluğun her köşesinde cepheler açarak çok hızlı bir şekilde Almanya’nın omzunda bulunan cephe yükünü paylaştı.Bir savaş tarihi stratejisti uluslararası diplomasinin aktörlerini ve bu sürecin gelişim aşamalarını şöyle anlatır;

“…Uluslararası diplomasi, kabusa dönen bir satranç türüdür... Göz gözü görmeyen bir siste oynanır, taşlar sürekli biçim değiştirir ya da kaybolup gider. Oyuncular esrarengiz bir biçimde kendilerini dönüştürür, hamlelerin ortasında kurallar birdenbire değişir ve kazananın ne alacağından kimse emin olamaz. Ama yine de bu cesaretleri kırmamalı. Diplomasi tarihini bu kadar tahrik edici bir konu haline getiren, bu sürekli dalgalanmalar, sonsuz olasılıklardır. Birçok olası çözümün varlığı ve bu çözümlere ulaşacak sayısız yolun olması, ona özel bir heyecan getirir.[1]”

Birinci Dünya Savaşı hakkında herkes, yani tarihçi olmak iddiasındaki herkes doğru ya da yanlış bir şeyler söyler. Bunların ne kadarının doğru, ne kadarının yanlış olduğunu burada anlatacak değilim. Zira bu yazı tenkit ya da takdir için yazılmadı. Sadece bu savaşın blok ve grup ayrımı yapmaksızın katılımcı tüm ülkelere olan maliyetini ve kayıp listesini vermek için yazıldı. Dilerseniz önce bu savaşa biz nasıl girdik? Hangi kumpasları kimler oynadı önce onlara bir göz atalım.

İttihat ve Terakki Partisi’nin ileri gelenleri tarafından kapalı kapılar ardında yürütülen gizli pazarlıklar neticesinde Osmanlı İmparatorluğu her türlü istatistik ve gizli istihbarat raporlarına rağmen Almanya’nın başını çektiği “İttifak Devletleri” kanadından Birinci Dünya Savaşına dahil oldu ve imparatorluğun her köşesinde cepheler açarak çok hızlı bir şekilde Almanya’nın omzunda bulunan cephe yükünü paylaştı. Kendi ülkesini savunmayı bırakın müttefikleri olan Bulgaristan, Avusturya ve Almanya’nın çarpıştığı cephelere de yardım olsun diye Makedonya, Galiçya ve Romanya cephelerine savaşsınlar ve ölsünler diye asker gönderildi.

1918’in sonlarına gelindiğinde ise, İngiltere’nin önderliğindeki “İtilaf Devleri”ne mağlup olmuş ve 1918 Ekim’inde memleketin her santimini işgale açık hale getiren Mondros Mütarekesini imzalamak zorunda kalmıştı. Bu antlaşma sonrasında düşman devletler kendi aralarında gizli görüşmeler yapmışlar ve Osmanlı coğrafyasını kafalarında paylaşmışlardı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun bir takım kumpaslar neticesinde dâhil olduğu Birinci Dünya Savaşı, İstatistikî verilere bakılacak olursa tam anlamıyla can ve mal kıyımıdır. İki grup da ellerinden gelenin fazlasını ortaya koymuşlar ve zayiat anlamında inanılmaz rakamlara ulaşmışlardır. İngiltere’nin ‘bir buçuk yılda biter’ diye planladığı ve ona göre de askeri-levazım hazırlığı yaptığı bu savaş, Osmanlı’nın Almanya safında savaşa dâhil olmasıyla bütün planları alt üst etmiştir. Birinci Dünya Savaşı’na katılan ülkelerin genel askeri güçleri ve zayiatlarını gösteren tablolar şöyledir:

Orduların Büyüklükleri

İTİLAF DEVLETLERİN “OSMANLI’YA DÜŞMAN DEVLETLER” ORDU BÜYÜKLERİ;

Ülkeler

Silah altındaki ve Yedek Kuvvetler

Ağustos 1914

Silah altına alınan Toplam 1914-18

Rusya

5,971,000

12,000,000

Fransa

4,017,000

8,410,000

İngiltere

975,000

8,905,000

İtalya

1,251,000

5,615,000

ABD

200,000

4,355,000

Japonya

800,000

800,000

Romanya

290,000

750,000

Sırbistan

200,000

707,000

Belçika

117,000

267,000

Yunanistan

230,000

230,000

Portekiz

40,000

100,000

Karadağ

50,000

50,000

Toplam

14.141.000

42.189.000

İTTİFAK DEVLETLERİN OSMANLI İLE DOST OLAN ÜLKELERİN ORDU BÜYÜKLÜKLERİ:

Almanya

4,500,000

11,000,000

Avusturya-Macaristan

3,000,000

7,800,000

Türkiye

210,000

2,850,000

Bulgaristan

280,000

1,200,000

TOPLAM

7.990.000

22.850.000

Osmanlı Genelkurmayının 1914 tarihinde savaşa soktuğu 210.000 asker, savaş esnasında yeni cephelerin açılması, topraklarımızın içinde olmamasına rağmen müttefikimiz Almanlara yardım etmek için Romanya’da bulunan “Galiçya” gibi muhtelif cephelere yapılan değişik zamanlardaki asker sevkiyatları ile 4 sene sonra bu sayı 2.850.000’e ulaşmıştır.  Bu,1918 Türkiye’si için hayalleri ve imkânları çok zorlayan bir rakamdır.

Savaş Maliyetleri

OSMANLI’YA DÜŞMAN ÜLKELERE MALİYETİ

Müttefikler

Miktar $ (1914-18)

ABD

22,625,253,000 Dolar

İngiltere

35,334,012,000 Dolar

Fransa

24,265,583,000 Dolar

Rusya

22,293,950,000 Dolar

İtalya

12,413,998,000 Dolar

Belçika

1,154,468,000 Dolar

Romanya

1,600,000,000 Dolar

Japonya

40,000,000 Dolar

Sırbistan

399,400,000 Dolar

Yunanistan

270,000,000 Dolar

Kanada

1,665,576,000 Dolar

Avustralya

1,423,208,000 Dolar

Yeni Zelanda

378,750,000 Dolar

Hindistan

601,279,000 Dolar

Güney Afrika

300,000,000 Dolar

İngiliz Sömürgeleri

125,000,000 Dolar

Diğerleri

500,000,000 Dolar

TOPLAM

125,690,477,000 Dolar

OSMANLI İLE DOST OLAN ÜLKELERE OLAN MALİYETİ

Almanya

37,775,000,000

Avusturya-Macaristan

20,622,960,000

Türkiye

1,430,000,000

Bulgaristan

815,200,000

TOPLAM

60,643,160,000

Savaş Gemisi Kayıpları

ÜLKE

ZIRHLI

Kruvazör

Gambot

Torpido

bot

Denizaltı

Destroyer

Toplam

DÜŞMAN ÜLKELER 302

Rusya

4

2

1

14

22

43

Fransa

4

5

2

8

12

11

41

İngiltere

13

25

7

11

54

64

174

İtalya

3

3

1

6

8

8

29

ABD

3

1

1

2

7

Japonya

1

4

1

2

8

DOST ÜLKELER 374

Almanya

1

7

8

55

200

68

339

Avusturya-

Macaristan

3

2

4

7

4

20

Osmanlı Devleti

1

2

4

5

3

15

Yukarıdaki tabloda belirtiliği üzere, Almanya’ya ya da İngiltere’ye nispetle Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybı çok daha azdır. Fakat şu unutulmaması gereken bir hadisedir ki; İngiltere son yüz yıldır çok ciddî manada sömürgeci bir dış politika izlemiş ve son elli yıldır da Almanya tam anlamda sömürgeci bir devlet olmuşken Osmanlı’nın böyle sömürgelerinden gelen bir gelir kaynağı yoktu. Hatta Osmanlı, tarih sahnesinde bulunduğu 600 senenin hiçbir anında hiçbir ülkeyi batılı adamın anladığı gibi sömürmemiştir. Dolayısıyla, iktisadî anlamda Osmanlı’nın 15 gemisi, İngiltere’nin 174 gemisinden daha değerlidir.

Zayiatlar

Ülkeler

Toplam Asker Sayısı

Ölü

Yaralı

Esir ve Kayıp

Toplam Zayiat

Zayiat Yüzdesi

DÜŞMAN ÜLKELER

Rusya

12,000,000

1,700,000

4,950,000

2,500,000

9,150,000

76.3

Fransa

8,410,000

1,357,800

4,266,000

537,000

6,160,800

76.3

İngiltere

8,904,467

908,371

2,090,212

191,652

3,190,235

35.8

İtalya

5,615,000

650,000

947,000

600,000

2,197,000

39.1

ABD

4,355,000

126,000

234,300

4,500

364,800

8.2

Japonya

800,000

300

907

3

1,210

0.2

Romanya

750,000

335,706

120,000

80,000

535,706

71.4

Sırbistan

707,343

45,000

133,148

152,958

331,106

46.8

Belçika

267,000

13,716

44,686

34,659

93,061

34.9

Yunanistan

230,000

5,000

21,000

1,000

17,000

11.7

Portekiz

100,000

7,222

13,751

12,318

33,291

33.3

Karadağ

50,000

3,000

10,000

7,000

20,000

40.0

Toplam

42,188,810

5,152,115

12,831,004

4,121,090

22,104,209

52.3

DOST ÜLKELER

Almanya

11,000,000

1,773,7000

4,216,058

1,152,800

7,142,558

64.9

Avusturya-

Macaristan

7,800,000

1,200,000

3,620,000

2,200,000

7,020,000

90.0

Türkiye

2,850,000

325,000

400,000

250,000

975,000

34.2

Bulgaristan

1,200,000

87,500

152,390

27,029

266,919

22.2

Toplam

22,850,000

3,386,200

8,388,448

3,629,829

15,404,477

67.4

GenelToplam

65,038,810

8,538,315

21,219,452

7,750,919

37,508,686

57.6

Yukarıdaki tablolara bakılacak olursa, Lord Curzon’un Londra Konferansı’nda Türk heyetine çıkışarak;

“…Savaş sizin yüzünüzden uzadı. Eğer siz olmasaydınız 1-1,5 yıl sürecekti. Fakat siz girdiniz, 4 sene sürdü ve normalden çok fazla zayiat verdik. Bunun tek sorumlusu sizsiniz.” biçimindeki isterik çıkışı anlamlı…[2]

Bu rakamlar İngiltere için korkunçtur ve tüm hırsını, savaşa girmesiyle beraber dengeleri sarsan Osmanlı’dan çıkartacaktır. Çok fena diş bilemektedir. Birinci Dünya Savaşı’na, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan’ın oluşturduğu “İttifak” saflarında giren Osmanlı İmparatorluğu, Kafkas cephesinde Ruslarla, Süveyş ve Irak cephelerinde, İngilizlerle yaptığı muharebelerde istediği başarıyı elde edememiş, ancak Çanakkale cephesinde kazandığı başarı ile İstanbul’un işgalini ve devletin ani çöküşünü önleyebilmişti.

Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, (ki tam anlamıyla memleketin diktatörü durumundaydı) Ortada acil hiçbir zorunluluk ve gerek yokken doğu sınırlarımızda Rus Ordusuna karşı saldırıya geçmiş, Sarıkamış’ta görülmedik bir bozguna uğramış, 90.000 kişiden meydana gelen Osmanlı ordusunun 26.000’ini düşmana ve korkunç kışa kırdırmıştı. Bu büyük ordudan sağ dönenlerin sayısı savaş zaiyatı ve kaybolanların dışında 40.000’e zor ulaşmıştır.

Bunun yanı sıra memlekette şiddetli bir sansür olduğu için bu acıklı bozgun o zaman memlekette ve hatta müttefikimiz Almanlara karşı bile son derece basit bir başarısızlık gibi gösterilmiştir. Biz kendi topraklarımızı savunmaya bile yetmezken Enver Paşa, yine o kendi başına buyrukluğu ile en seçkin askerlerimizi Galiçya (Romanya) ve Makedonya’ya yollamış bu arada İran’a tam teçhizatlı bir kolordu sevk etmişti. Enver Paşa’nın ekibinde bulunan ve kumandanlık, daha doğrusu bir çeşit bölge diktatörlüğü ile Suriye’ye giden Bahriye Nazırı Cemal Paşa ise suçlu ya da suçsuz Suriye ileri gelenlerini ve Emir Abdülkadir’in torununu asmak suretiyle bölge Araplarını bizden büsbütün soğuttu, kine ve nefrete bulamıştır.[3]

İşte savaşın maliyeti her iki taraf için ve her ülke için böylesine vahim neticelere ulaşmıştı. Bu sadece işi maddi boyutu. Yüzbinlerce eve düşen ölüm acısını, ayrılık acısını varın siz düşünün…

Birinci Dünya Savaşı’na her türlü uyarıya rağmen Almaların safında katılan Enver Paşa Şehzade Ömer Faruk Efendi ile beraber

Büyük Taarruz öncesinde Osmanlı Ordusu’nun bir kısmı

Doğu cephesi kahramanı Kazım Karabekir tarafından babaları cephede şehit olmuş yetimlerden oluşturduğuyetimler ordusu. Resmin altındaşu yazmaktadır; “Şark Ordusunun şehid yavrularından bir gurup (Üç ay sonra)

Kudüsü savunan Osmanlı Topçu birliği

[1]G.D. Clayton, İngiltere ve Doğu Sorunu, Londra Üniversitesi, Londra, 1974, s, 246-247

[2] Ahmet Anapalı, Kurtuluşun Faturasını Ödeyen Adam, Liman Yayınevi, Birinci Baskı, İstanbul, 2011, s.68

[3] Lütfi Simavi, Osmanlı Sarayının Son Günleri, Hürriyet Yayınevi, birinci Baskı, İstanbul,  Sf ;344

Rakamlarla Birinci Dünya Savaşı

0

0

0

0

0

0

Muhabir: Haber Merkezi