2025'in ilk 10 ayında borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşenlerin sayısı 1.8 milyonu aştı. Toplam batık borç tutarı ise 230 milyar liraya dayandı.

İktidar kanadından gelen "Enflasyon düşüyor, ekonomi rayına oturuyor" açıklamaları vatandaşın cebindeki yangını söndürmeye yetmedi. Maaşı yattığı gün eriyen, ay sonunu getirebilmek için kredi kartına sarılan milyonlarca kişi, borcu borçla kapatma döngüsüne hapsoldu. Bankalararası Risk Merkezi ve BDDK’nın açıkladığı son veriler, hanelerdeki krizin boyutunu ve ödeme güçlüğünü tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

1.8 milyon eve icra korkusu girdi

Sadece Ekim 2025'te, kredi kartı borcunu ödeyemeyen 153 bin 378 kişi ile bireysel kredisini aksatan 123 bin 753 kişi yasal takibe alındı. Ancak asıl korkutucu tablo kümülatif verilerde ortaya çıktı. Yılın başından Ekim ayına kadar geçen 10 aylık süreçte, yasal takibe düşen kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artış göstererek 1 milyon 810 bin kişiye ulaştı. Milyonlarca vatandaşın bankalarla "davalık" olduğu resmen tescillendi.

Borç batağı büyüyor: Yüzde 142 artış

Vatandaşın ödeme gücündeki erime, "tasfiye olunacak alacaklar" kalemine de yansıdı. Risk Merkezi verilerine göre, Ekim 2025 itibarıyla bu kalem, bir önceki yıla kıyasla yüzde 142 gibi rekor bir artışla 261 milyar TL seviyesine fırladı. Borcunu ödeyememiş ve halen borçlu statüsünde görünen gerçek kişi sayısı ise Ekim sonu itibarıyla 4 milyon 179 bin 933 olarak kayıtlara geçti.

Batık kredi tutarı 230 milyar liraya dayandı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verileri de tablonun vahametini doğruladı. Ocak ayında 116 milyar 457 milyon TL olan takibe düşen kredi ve kredi kartı alacak tutarı, 28 Kasım haftasında neredeyse ikiye katlanarak 227 milyar 991 milyon TL'ye yükseldi.

Rakamların detaylarına inildiğinde; takibe düşen kredi borcunun 59 milyar liradan 110 milyar 377 milyon liraya, kredi kartı borcunun ise 56 milyar liradan 117 milyar 613 milyon liraya fırladığı görüldü. Rakamların diliyle konuşan bu verilerin ardından, gözler şimdi ekonomi yönetiminin atacağı yeni adımlara ve dar gelirlinin nefes alıp alamayacağına çevrildi.

Muhabir: Yusuf Karahan