Konumuz Radikal gazetesi değil. Ama Radikal gazetesinin ilk
sayılarında şöyle bir reklâm cümlesi vardı; "O bir radikal".
Hatırladığım kadarıyla Bediüzzaman Said Nursi hazretleri başta olmak
üzere birçok âlim, düşünce insanı ya da şair ve yazarların gazetenin
sürmanşetine fotoğrafları konularak "O bir radikal" reklâm cümlesiyle
epeyce bir yayın yapılmıştı. Radikal gazetesinin reklâm cümlesinin
yanına fotoğrafları konulan isimlerin niye -hâliyle reklâm yapıldığı
için- radikal oldukları belirtilmemişti.
Peki, nedir radikallik Toplumda bazı insanlar -bazı isimler mi diyelim- niçin radikaldir İşte asıl konumuz bu.
Hayatınızda radikal olduğunuz -kalıcı- durum ve davranışlar var mı
Eğer hayatta kalıcı işler yapmak istiyorsanız hayatınızda illâki radikal
olduğunuz durum ve davranışlar mevcuttur. Belki siz bunun farkında
değilsinizdir. Ama mutlaka bazı konularda radikalsinizdir. Bir de
farkında olarak radikal olan insanlar vardır. Özellikle şair ve yazarlar
böyledir. Yalnız, şair ve yazarlar radikal olalım diye radikal olmazlar
onların yaşam biçimi radikal olduğu için radikaldirler. Sadece yazar ve
şairler radikal değil; bazı devlet adamları da radikaldir. Tarihte
bunun birçok örneği var.
Sıradan hayat yaşayanlar sıra dışı bir şey yapamazlar. Çünkü
sıradanlık beraberinde ölçüyü de alta çekmeyi getirir. Hayatta ölçümüzü
belirleyen unsurlar hayatın içinde ne kadar sıra dışı olursa o kadar
ölçü olmaya da namzet olurlar. Yani çoğunluğun radikal dediği şeyler
aslında bizim ölçümüzün oluşmasında önemli katkısı olan temel
verimlerdir.
Günümüzde birçok insan şiir yazma iddiasında ama birçoğunun şiirle
alâkası olmayan alabildiğine pespaye sıradanlıkları var. Örneğin şair
olduğunu iddia ediyor. Ben de soruyorum; kitap okuyor musun Cevap; ben
kitap okumayı sevmem. Şiir kitabı da mı okumazsın Yok canım ne gereği
var; internette dolaşırken şiir rast gelirse okurum; internetten çok
şiir okurum. Yaaa, öyle mi! Hadi yolun açık olsun evlat!
Şiir yazan insanın neleri yapmaması gerektiğini bilmemiz bizi radikal
tutuma götürür. Bu tutum bize, yazdığımız şiirde ölçü olur. Yani
evladım şiir yazıyorsan internetten şiir okumayacaksın, gidip şiir
kitabı alıp dizini kırıp adam gibi şiir okuyacaksın. Bir şairi
internetten takip etmeyeceksin evlat; edebiyat dergilerinden ve eğer
köşe yazarlığı yapıyorsa gazetelerden takip edeceksin. Televizyonlarda
şair aramayacaksın evladım; şairi kütüphanelerde arayacaksın! Bir şairi
internetten arayıp bulduğun sınırlı verilerle değerlendirmeyeceksin
evlat; şairin şiir kitaplarına helal kazandığın parandan cimrilik
etmeden sayarak alıp sonra eve giderek adam gibi okuyup ondan sonra
oturup değerlendireceksin. Unutma evlat; radikal olmayan hiçbir şair
yoktur!
İçinde bulunulan toplumda herkes gününü gün ederek hayatını devam
ettiriyorken bazı insanlar oturup kitap okuyorsa o insanlar ve o toplum
için bu radikal bir durum ve davranıştır. Çünkü toplumumuzun yüzde
sekseni kitap okumuyor. Yukarıda söylediğimiz gibi günümüzde birçok şair
geçinen ahlâksızların ahlâklı yaşamak gibi bir derdi yokken sayılı
birkaç şair ahlâklı yaşıyorsa buna radikal deniliyor. Mesela nedir bu
Bir insan -diyelim bir şair- cebinde en az beş tane kredi kartı varsa ve
faiz alıp faiz veriyorsa bu insanın ahlâklı olduğuna nasıl ikna
olacağız Ya da cebinde beş tane kredi kartı olan bir insanın toplumun
çoğunluğu ile bir farkı var mı Elbette yok. İşte ahlâklı dediğimiz
şairlerin cebinde bir tane bile kredi kartı yoktur, bulundurmaz. Ölçümüz
budur. Radikal olan bu.
Sıradanlık günlük bir meşgale getirebilir ama bir insanı adam yapmaz. Adam olmayana şair denmez.
Şimdi buraya kadar söylediklerimiz insanlara ağır gelebilir yani
sıkıcı olabilir. Evet, radikal insanlar zaten çoğunluğun algısına göre
sıkıcı insanlardır. Gerçekte ise hiç de sıkıcı değiller. Sadece siz
onların seviyesinde olmadığınız için onlar sıkıcı oluyor size göre.
Çünkü ölçü sahibi insanlar ölçülerine göre yaşarlar. Ölçü aynı zamanda
kendimize koyduğumuz sınırlardır. Ahlâk demek zaten sınır demektir.
Evet, ey yazar sen böyle diyorsun da senin radikal tutum ve
davranışlarından bir örnek ver bakalım bize. Hay hay. Kola içmem mesela.
Niçin kola içmiyorum Kolanın sağlığa zararlı ya da faydalı olmasından
kaynaklanmıyor bu, bizatihi koladan kaynaklanan bir durum değil;
düşünsel bir durumdur. Düşünsel durum gittikçe bende psikolojik yaşayış
ve davranışa dönüştü. Kola benim dünyamda Amerikayı temsil ediyor.
Hatta eskiden -dostlar arasında- kolaya Amerikan derdik. Kolaya Amerikan
deme lâfını da ben icat etmiştim.
Unutmayalım; tarih sadece radikalleri hatırlar...