Sınırlarımızı koruyan ve dış güvenliğimizi sağlayan
Güvenlik Kuvvetlerimizin çökmesi ve geleceğini sıkıntıya sokmak için oyunlar
oynanır da, iç güvenliğimizi sağlayan polisimizi yıpratmak ve gözden düşürmek
için oynanmaz mı
Elbet aynı kişiler perde gerisinde aynı çirkin oyunları
polisimiz için de oynamakta.
Sessiz ve derinden faaliyet göstererek.
Amaç polisi yıpratmak ve içte kaos ile güvensizlik
yaratmak. Sonrasında KKTC yi yıkmak daha da kolay olacak, elbet güçleri
yeterse.
Ülkede Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası yok.
Bilişim Suçları Yasası yok.
Özel Güvenlik Yasası yok.
Terörü suç sayan ve ceza öngören yasa yok.
Toplum Polisi (Polis Çevik Kuvveti) düzenleyen yasa yok.
Devriye hizmetlerini düzenleyen yasa yok.
Bunlar yok ama ahkâm kesmek var.
Gerçekte günümüzde polisin halkın hizmetinde olacağı ve
personelin rahat çalışacağı hiçbir yasa yok. Tam tersine Polis Örgütüne çirkin
politikayı bulaştırılmak için her yol deneniyor siyasilerimiz tarafından.
Genel Müdür vekaleten atandığı için müdür seviyesindeki
subaylar Genel Müdür olabilmek için siyasilerle flört ettikleri gibi, bazen de
biraz öne çıkabilmek için bilgi bile sızdırdıkları oluyor. Sızdırdıkları
bilginin kendilerine fayda sağladığını zannederken Polis örgütüne ve halka
zarar verdiklerinin farkında bile değiller maalesef.
Poliste personel sıkıntısı var, hem de had safhada.
Özellikle de üst düzey subay kesiminde, uzmanlaşmış deneyimli subay eksikliği
çok fazla.
3 bin kişilik kadro var ama fiilen çalışan ve görev yapan
polis sayısı 1937. Son 6 yıldır hiç polis alımı yapılmamış. Dolayısıyla ivedilikle polis alımı yapılması ve bu bin
kişilik açığın mümkün olduğunca kapatılması gerekiyor.
Polisimizde, çağdaşlaşan suçlara ve suç işleme
yöntemlerine paralel olarak yeni birimler açılması gerekiyor ama bir türlü bu
birimler açılmıyor, açılamıyor. Yeni birimler açılmadıkça ve yeni istihdamlar
yapılmadıkça da mevcut çalışanların yükü iki üç misli artıyor.
Polisimizde personel sıkıntısına ilaveten araç sıkıntısı
da büyük boyutlarda. 460 tane araç kadrosu var ama kâğıt üstünde 327 araç
olduğu gözüküyor. Bunların da sadece 165 tanesi yürüyebilir ve görev yapabilir
durumda. Kurumda eksik olan araç sayısı 295.
Çok âcil olarak polisimizin 50 tane çeşitli tip ve boyda
araca gereksinimi var bugün. Yineleyelim; Polisimizin gerçekte 295 tane çalışabilir, faal araca
ihtiyacı var ve bunlar halkımızın iç güvenliğini sağlamak amacı ile
kullanılacak.
Şeffaflık için karakollarımızın kameralarla donatılması
gerekiyor. Halkın güvenliğini sağlamak, suçluların tespiti ve takibi için beş
şehrimizde MOBESE sisteminin kurulması, şehirlerin giriş çıkışlarına ve ana
caddelere takip kameraları konması artık olmazsa olmaz şart oldu. Ancak bu
şekilde mevcut personelin yükü azaltılabilir. Kamera sistemini ise ülkemizdeki
üniversitelerimiz, ellerindeki teknoloji ve beyinlerindeki bilgi ile rahatlıkla
kurabilir.
Devlet yönetmek ahkâm kesmekle, polis sivile bağlansın
gibi mâli kaynaktan yoksun ucuz halkçılık söylemleri ile olmuyor. Polis sivile
bağlandığında, bırakın personelin maaşını, emeklilik ikramiyesini ve diğer
giderlerini, polisin kullandığı araçların yakıtının, silahının ve cephanesinin
bile bütçeden ödenemeyeceği gerçeğini halka söylemekten kaçınan siyasilerimiz
ahkâm kesmekten vazgeçemiyorlar.
Yönetim kapasitesi ve irade gerekiyor kalıcı ve sürekli
bir devlet akışı sağlayabilmek için...