Pirinç ekmek mi çocuk yetiştirmek mi?

Abone Ol

Konfüçyüs "Eğer planınız bir yıllıksa pirinç ekiniz, on yıllık ise ağaç dikiniz, yüzyıllık ise çocukları eğitiniz" diyor. Vizyon belirlemede önemli bir ufuk açan bu söz bağlamında, öncelikle vizyonu açıklamak gerekir. Sözlükte vizyon, "görüş, görme kuvveti, geleceği kestirebilme ve hayal gücü" anlamına gelir. Terim olarak "Bir kurumun gelecekte alacağı ideal  durum; uzun vadeli düşünerek kurumsal değişimi başlatmak ve başkaları ile öngörü oluşturmaktır."

*

Eğitim konusu Türkiye nin hiçbir zaman gündeminden düşmedi, düşmeyecek, düşmemeli de... Çünkü eğitimde söz konusu olan insandır. Ülkenin kalkınması, gelişmesi ile eğitime verilen önem doğru orantılıdır. Fakat ülkemizde eğitimin gündemden düşmemesinin sebebi insan yetiştirmenin önemsenmesinden değil de, ideolojik yaklaşımlardan kaynaklanmaktadır.  Ayrıca günümüzde eğitimin en önemli unsuru olan öğretmenliğin bir "iş alanı", dolayısıyla "ekmek kapısı" olarak görülmesi; toplumun ekonomik gücünün zayıflığı dolayısıyla öğretmenlerin ders vermesi, idarecilerin bulundukları makamı rant kapısı olarak görmesi ve kullanması gibi hususlar eğitimi sürekli gündemde tutmaktadır.

Okullar birer ticarethane gibi çalışmaktadır. Okul binalarının onarımından, kantinlerin çalıştırılmasına, öğrenci servislerine, ders takviyesi adı altında düzenlenen kurslara varıncaya kadar birçok husus "akçalı" işlerdir. Okul müdürü sanki bir müteahhittir. Atalarımız boşuna dememiş "Bal tutan parmağını yalar" diye... Okul müdürleri okulun binasına ilâveler yaparlar, çatıyı yıkıp yeniden yaparlar, bilgisayar alırlar ya da yenilenmesini sağlarlar, pencereleri, kapıları, tuvaletleri onarırlar, dersliklerin yerlerini değiştirirler, yeni derslikler yaptırırlar. Bahçeyi düzenlerler, bahçe duvarlarını yıkıp yeniden yaparlar...

Büyükşehirlerdeki bazı okulların bütçelerine baktığınızda rakamların oldukça astronomik olduğunu görürsünüz. Müdürler, gelirleriyle ve konumlarıyla hiç de uyumlu olmayan faturalara imza atarlar. Bu okulların müdürlerini kolay kolay kimse yerinden oynatamaz. Müdürler yaptıkları onarımlarla yani müteahhitlikleriyle övünürler. Ya eğitim Okul müdürünün işleri arasında eğitime bir türlü sıra gelmez ki! Bütün bunlar böyle diye umutlarımızdan vazgeçecek değiliz. Onun için eğitim yılının başlaması dolayısıyla, "eğitimde olması gerekenler"le ilgili bir tablo oluşturmaya çalışalım.

*

Uzun vadeli düşünmek ve toplumsal değişmelerin dışında kalmamak eğitimde vizyonun temelini oluşturur. Çünkü vizyon, var olanı beğenmeyip daha iyiyi amaç edinme düşüncesidir. Bunun için gelişme amaçlı bir gerilimin yaşanması gerekir. Bu da kendiliğinden olacak bir şey değildir. Eğitim liderinin (eğitimci) mizacının da buna yatkın olması gerekir.

Eğitimde vizyon, her biri bir gelecek olan gençlerin geleceğinin önceden resmedilmesidir, Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi vizyonda da paylaşım esastır. "Ben"lerin "biz"leşmesi esprisi vizyonun temelini oluşturur. Paylaşılan vizyonun gücü, geleceği ortaklaşa dert edinme anlayışına dayanır. Vizyon kişinin ve kurumun gıdası, enerji kaynağıdır. Bu yüzden kurumsal başarı için vizyonun oluşturulması şarttır.

Vizyon dünyaya bakış, olayları yorumlayış biçimidir. Çevremizde olup bitenler olaylarda benzerlikler olabilir. Asıl olan okul liderinin onları nasıl okuduğudur: "Ben olayı, olayları nasıl görüyorum " Dolayısıyla burada öne çıkarılması gereken "görünen" değil "görülen"dir, yani "gören göz"ün algılamasıdır. Vizyon birden bire oluşacak bir şey de değildir. Kişinin bireyleşmesiyle belli bir kıvama kavuşması ve kurum değerleriyle örtüşmesi, yani bireyin kurumlaşması, kurumun bireyleşmesi sürecidir. Aynı zamanda vizyon bir ikna olayıdır. Bireyin kendini ve çevresini ikna etmesi suretiyle ortak noktaya doğru özlemle, coşkuyla yol almasıdır.

Okul yöneticisinin kendini öncelikle  "öğretim lideri" olarak görmesi gerekir. Bir okul, yöneticisi kadar kalitelidir. Okul yöneticisinin kapsamlı insan bilgisine ulaşmış, etkili iletişim becerisine sahip, liderlik özellikleri baskın, ana dilini doğru ve güzel kullanabilen, felsefe, matematik, uygarlık tarihi eğitimi görmüş, yabancı dil bilen, iletişim teknolojisine hâkim, bilgiyi yöneten, beden ve ruh yönünden sağlıklı, eğitime inanmış olması gerekir. Müteahhit bir müdürde bu özellikleri bulmak mümkün müdür

Eğitimde okulun yanı sıra ona dinamizm ve ruh sağlayan idareci ve öğretmenlerin de kendilerine özgü vizyonu olmalıdır. Vizyon kişilerin gerçekleşmesi mümkün olan hayalleridir. Gelecekte olması istenen gelişmelerin bugünden düşünü kurmaktır. Vizyon sahibi kişi ne kadar mükemmel olursa olsun, kendini yeterli görmeyip daha iyiyi arayan kimsedir. Vizyon geliştirmede engeller ise sorunu kabul etmeme, sorunları çözdüğünü sanma, ders almama, ben bilirim yaklaşımı, sorunlar ortaya çıkınca suçlu arama ve geçmişi abartma gibi hususlardır.

Aslında bir okulda "müdür olmak" kolay bir şey değildir. Birtakım özelliklere sahip olması gerekir. Bu yüzden okulda liderlik grup etkinliklerini, grubun hedeflerine ulaşma doğrultusunda etkileme sürecini ifade eder ve liderle grup üyeleri arasında oluşan çift yönlü bir etkileşim ve kişisel özelliklere bağlı bir güçtür.

Okul müdürünün (lider) yasal, ödül, zorlayıcı, karizmatik ve uzmanlık gibi güçleri vardır. Yasal güç, liderin hiyerarşik yapı içinde konumuna uygun olarak sahip olduğu yetkiye dayalı güçtür. Bu anlamda okul yöneticisinin büyük bir yasal gücü vardır. Ödül gücü, kurum bireylerinin lider tarafından maaşla ödüllendirme, takdir belgesi düzenleme, övgü gibi motivasyon vasıtalarıyla bu güç işlevselleştirilebilir. Zorlayıcı güç, ödülün karşıtı olan bir güç olup okul yöneticisi tarafından, öğretmenin sicil notunun düşürülmesi, cezalandırılması şeklinde ortaya çıkar. Uzmanlık gücü, okul yöneticisinin eğitim ve deneyim durumuna bağlıdır. Karizmatik güç ise liderin grup üyeleri üzerindeki çekiciliğini ve saygınlığını yansıtmaktadır.

Özellikle okul yöneticisinde yasal güç, ödül gücü ve zorlayıcı gücün bir arada bulunması gerekir. Çünkü bunların kullanılması okul yöneticisini formel lider konumuna yükseltir. Ancak önemli olan uzmanlık ve karizma gibi güçlerin kullanılmasıdır.

Eğitim ve öğretimin en hararetli günlerini yaşıyoruz. Şayet seçme şansınız varsa (!), çocuğunuzun kaydını yaptıracağınız okuldaki müdürün övünme biçimini şöyle alıcı gözle "gözlemleyiniz".