Ankara daki patlamanın olduğu saatlerden beri Başbakanı dinliyorum. Önce patlama mahallinde konuştu sonra da TÜSİAD toplantısında.Hangi birini yazayım. Türkiye sanayileşiyormuş da ondan işsizlik ve cari açıkta azalma yavaş gerçekleşiyormuş. Başbakanın açılmış fabrikaları yeniden açmak, TOKİ konutlarında anahtar vermek, kavşak ve tünel açılışlarından başka bir şey hatırlamıyorum. Üstelik Başbakan o kadar etkili bir "vücut dili" kullanıyor ki, inanarak dinlemekten başka çare yok. İnanmak demiyorum, inanarak dinlenmek diyorum. Halkımızın bir kısmı kendini bu telkine kaptırıyor olmalı.Özelleştirmeden bahsederken de "En çok özelleştirme bizim zamanımızda oldu" açıklamasını yapıyor. Yapılan özelleştirmelerin mahiyeti hakkında en küçük bir açıklama yok. Doların dalgalanması konusunu ve IMF yi açıklarken de IMF yi ve serbest piyasa ekonomisini bir güzel övdü.*Başbakan, iki konuşmasında da terör suçunun dünyanın her tarafında, özellikle Amerika da da, İngiltere de de, İspanya da da işlendiğine dikkat çekmesi de dikkat çekiciydi.Terörün kaynağı biliniyor. Onlar, daha dün, Haniye ye suikast düzenleyebileceklerini açıkladılar. Rahmetli Ecevit bunu "devlet terörü" olarak açıklamıştı da bin defa özür dilemek zorunda bırakılmıştı, hatırlarsınız!*Irak ta Saddam dan sonra ne olduğu anlaşılmayan 1 tona yakın A4 lerin nereye gittiğini düşünürseniz terörün dini yok, ırkı yok, vatanı yok açıklamalarında Başbakan ın hiç de isabetli konuşmadığını anlarsınız."Depremle birlikte yaşamak", "terörle birlikte yaşamak..." Bunların terörle mücadelede ne yararı var? Başbakan bunun, uluslararası bir önlemle önlenebileceğini söylüyor. Teröre karşı birlik ve beraberlik çağrısı yapanların ise ne dediği anlaşılmıyor. Otobüs durağında bekleyen halk nasıl teröre karşı birlik ve beraberlik oluştursun? Bunlarla mücadele etmek vatandaştan ziyade istihbarat örgütlerine düşmez mi? Kararlı bir terörle mücadele stratejisi gerektirmez mi? Orgeneral Büyükanıt ın uyarısının dikkate alınması gerekmez mi?Genelkurmay ın 2 kere emniyete gidip istihbari bilgi verdiğini hesaba katarsak bu istihbarat zaafiyeti nasıl açıklanabilir? Üstelik PKK nın Kandil dağında yapılan bir mülâkatta 18 Mayıs ta ateşkesi bozduğuna, eylemleri başlatacağına, bunların Ankara da bile yapılabileceğine dair Aktüel de beyanları vardır.Genelkurmay Başkanı "Terörün arkasında kim var, onları kim besliyor" derken bir strateji geliştirmenin önemini vurgulamıyor mu?*Bir de şunu yazmak istiyorum. Patlamanın olduğu saatlerden çok kısa bir süre sonra bir iki kanala bakacak oldum, vur patlasın çal oynasın, eğleniyorlar. Başka ülkelerde böyle durumlarda günlerce yas ilan edilir. Hadi günlerceyi bırakalım bir yana, birkaç saat olsun, bu acıya saygılı olunamaz mıydı?
Patlama
Patlama
Bunlar da ilginizi çekebilir