Para gelsin de, sağlık önemli değil!..

Abone Ol

Önceki günkü yazımda genetiği ile oynanmış (GDO) ürünler

üzerinde durdum ve olayın önemine dikkat çekmeye çalıştım. Ülkemizde GDO lu

ürünlere karşı hukuki bir düzenlemenin olduğunu, GDO lu ürünlerin ithalatının

yasayla yasaklandığını belirttikten sonra, para için bu yasağın aşılmaya

çalışıldığını, bundan da GDO lu üretimin anavatanı durumundaki Amerika nın

rahatsız olduğunu belirttikten sonra konuya dönmek istiyorum.

Amerika dan ithal edilen ve el konulan GDO lu pirinçler

ve ilgilileri hakkında açılmış olan dava ile bu konunun gündeme gelmiş olması

sanıyorum toplumda bir hassasiyet oluşmasına katkı sağlayacaktır. Elbette biz

yargıç olmadığımız gibi, ithal edilen pirinçlerin GDO lu olup olmadığı,

sorumlularının suçlu ya da suçsuzluğu üzerinde görüş belirtecek değiliz. Bizim

derdimiz genetiği ile oynanmış organizmalar ve üretilmiş olan ürünlerin insan

sağlığı açısından oluşturduğu tehlikeye dikkat çekmek. Şunu hemen belirtelim

ki, 4 gündür medyada GDO ile ilgili yer alan haberlerin hemen hepsi bu tür ürünlerin

insan sağlığı için büyük tehlike oluşturduğu yönünde. Böyle olunca da mademki

insan sağlığı için böylesine zararlı ABD niçin bu tür ürünlerin üretimini

sürdürüyor ve çeşitli ülkelere ihraç ediyor, sorusuna cevap bulmaya

çalışıyorum. Bu sorunun cevabını dünyaca ünlü moleküler biyolog John Fagan,

şöyle veriyor:

GDO zehirini mutlaka yasaklayın. 1995 yılından beri ABD,

GDO lu ürünleri dünyaya pazarlıyor. İnsana ve çevreye zararlı ama şirketlerin

umurunda değil. GDO karaciğer, böbrek, pankreas kanserine neden oluyor,

doğurganlığı azaltıyor. Sindirim sistemi üzerinde hasar bırakıyor. Yeni nesilde

ortaya çıkan pek çok alerjinin nedeninin de GDO lu ürünler olduğu düşünülüyor.

GDO lu ürünlerin sağlığa zararlı olduğu bilindiği halde

bu ürünlerin kaynağı durumundaki ABD hükumeti GDO lu ürünlere kısıtlama

getirmediği gibi, bu tür ürünlerin salığa zararlı olduğu yönünde bir uyarıda da

bulunulmuyor. Yani ABD kazanacağı paraya bakıyor. Paraya tapanlar için insan

sağlığının fazlaca bir önemi olmadığı görülüyor. Zaten ABD nin Arkansas

eyaletinden ithal edilen pirinçlere el konulmasının ardından ABD nin

rahatsızlık duyması, Türkiye nin GDO ya sıfır tolerans uygulamasına son

vermesini istemesi de bunu gösteriyor.

Bu noktada GDO nedir Sorusuna cevap vermek gerekiyor.

Organizmanın DNA sıyla oynanması, bir diğer ifadeyle canlıdaki özelliklerin

kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda

üretilen yeni canlıya genetiği değiştirilmiş organizma deniyor. Bu arada mısır

ve soya gibi ürünlerin GDO lu olup olmadığının çıplak gözle anlaşılması da zor.

Öyle ise yapılması gereken öncelikli iş GDO lu ürünlerin

ithalatına sıfır tolerans uygulamasının tavizsiz sürdürülmesidir. Bu arada

bilim adamları ürünlerin mevsiminde alınmasını, kullanılmasını ve özellikle de

yerli besin maddelerinin tercih edilmesini tavsiye ediyorlar.

İşin bir başka boyutu ise sınırların ucuz, genetiği ile

oynanmış organizmalara açılması çiftçilerimizi de zarara uğratacak, tarımda giderek

tamamen dışa bağımlı hale gelmemize yol açacak demektir.

Görünen o ki, ABD kendi çiftçisinin daha fazla

kazanmasını sağlamak adına insanlığı zehirlemekte bir sakınca görmüyor. GDO lu

ürünlerin ihracını sürdürüyor. O zaman bizlerin uyanık, bu zararlı ürünlere

karşı bilinçli olmamız gerekiyor. Kendi sağlımıza kendimiz sahip çıkmak

durumundayız. Çünkü, sağlımız ABD nin insafına terk edilemeyecek kadar

önemlidir.