15 Ekim Pazar günü…
Yer İstanbul Maltepe…
Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde, işgalci İsrail’in zulümlerini kınamak ve Aksa Tufanı’nın yanında olduğunu göstermek için binlerce insan akın akın Maltepe Meydanı’na gelmişti.
Sadece İstanbullular yoktu meydanda. Kocaeli, Bursa, Yalova, Balıkesir, Eskişehir, Sakarya, Kütahya… Hatta Mardin’den gelen insanlar bile vardı meydanda…
Zalimin karşısında, mazlumun yanında olan her vicdanlı insan gibi ben de miting alanındaydım. Hanımlara ayrılan alanda gördüğüm hemen hemen herkesle konuşmaya çalıştım. Açıkçası mitingin nabzını tuttum. Hemen söyleyeyim miting alanını dolduran onlarca insanın nabzı Kudüs atıyordu! Gazze atıyordu!
Özellikle çocuklarla ve gençlerle konuşmaya çalıştım. Suveybe, Fatma, Zehra, Şüheda, Ebrar, Rüveyda, Meryem Azra, Ümmü Gülsüm… Her biri Filistin’in yanında olduklarını, İsrail zulmünü kınadıklarını anlattılar.
Onlardan aldığım cevaplar, verdikleri tepkiler… Öylesine heyecanlı ve bilinçliydiler ki!..
Sakarya’dan gelen bir grup genç kız… Rahmet, Zehra Nur, Feyza Nur, Cemile Nur… 16-17 yaşlarında pırıl pırıl kızlar… Neden buradasınız diye sordum... Bir çırpıda anlatmaya başladılar; “Kudüs Filistin'in başkentidir. Filistin’de zulüm gören kardeşlerimiz için buradayız. Necmettin Erbakan Hoca’mızın dediği gibi haksız bir davada zirve olmaktansa haklı bir davada zerre olmayı tercih ederiz” dediler.
Az ileride bir elinde Filistin bayrağı bir elinde Türk bayrağı olan bir gencecik kız ile göz göze geliyorum. Zeynep… 14 yaşında… Ailesiyle birlikte Kütahya’dan gelmiş. Filistin’de olanlar hakkında ne düşünüyorsun diyorum. Koca koca adamların düşünemediği olgunlukta ve bilgiyle cevap veriyor Zeynep;
“Çok acımasızca olduğunu düşünüyorum. Siyonistler biraz düşünseler yaptıklarının doğru olmadığını anlarlar. Ama düşünmeyi tercih etmiyorlar. Tevrat’ta onların kanlarını içmek sizin için helaldir yazıyormuş. Biraz düşünseler bunun doğru olmadığını anlarlar. Ben kendim elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. Filistinli kardeşlerimiz için dua ediyoruz. İnşallah bu zülüm artık biter.”
Az ileride 16 yaşındaki Meryem Azra ile tanışıyoruz. Toplandınız da ne oldu diyenlere 16 yaşındaki Meryem cevap veriyor;
“İnsanlar medyanın gösterdiklerinden yanılabiliyorlar. Burada bu kalabalığı görmek insana umut oluyor. İnsanlar dinleri uğruna vatanları uğruna aileleri uğruna direniş gösterme gücü bulabiliyorlar. Filistinli kardeşlerimize güç olmak, umut olmak için buradayız.”
Büyük büyük adamların Filistin mücadelesini anlamamak için kırk takla attığı şu günlerde bize de umut oluyor Meryem…
11 yaşındaki Ümmü Gülsüm ise Müslümanların yönetimde olduğu zaman Kudüs’ün, Filistin’in huzurla yaşadığı yılları hatırlatıyor. Gerçek Müslümanlar yönetimde olsa diyor… İslam’ı hakikaten yaşayan Müslümanların idaresinde kimsenin mazlum duruma düşemeyeceğini özellikle belirtme ihtiyacı duruyor; “Müslümanlar daha şefkatli oluyorlar. O yüzden Müslümanların yönetiminde olması lazım. Filistin'de Müslümanlar hâkim olsaydı herkes orada huzurla yaşardı. Şuan Filistin’de Siyonist olmayan herkes zulüm altında. Ama Müslümanlar yönetimdeyken Hıristiyanlar da Yahudiler de Filistin’de huzur içinde yaşayabiliyorlardı. O yüzden Müslümanların tekrar yönetime geçmesi lazım.”
Miting alanında dolaşırken öylesine dalmışım ki hanımlar bölümünün bittiği yere kadar ilerlememişim. Tam o sırada gözüme bir amcamız takılıyor. Birkaç hayvan figürü, şiirlerin olduğu bir kartona ip takmış miting meydanında ibret-i âlem olsun diye gezdiriyor. Kartonda ne yazdığını anlamak için sesleniyorum kendisine. Kendisinin Milli Gazete’nin sıkı okurlarından Turgut Bozkurt olduğunu öğreniyorum. Ne bu karton diye soruyorum. Meğerse kartonda yazan şiir kendisine aitmiş. “Biden artık çok baydı” diyor. Yaşananlara olan tepkisini de kaleme aldığı şiirle gösteriyor…
(Yahudi) Siyonizm
İspanya’dan kovulursun
Almanya’dan kovulursun
Kucak açarız bize sığınırsın
Sonra bize düşman olursun
Boşuna lanetlenmedin
Vardır senin çok marifetin
Her taşın altından çıkarsın
Nice başlar yakarsın
Küçük bebeği bile öldürürsün
Nice ocaklar söndürürsün
İnançlara kutsallara bile saldırırsın
İnancım diye öldürürsün
Vuran sen olursun
Bağıran da sen olursun
Her şekle bürünürsün
Sonra mazlum görünürsün
Biz ölürüz dünya duymaz
Sana diken batar
Bütün dünya duyar
Yetti artık vakit geldi
Sana vereceğiz ayar
Köpek havlar
Evi kollar
Yahudi havlar
İnsanlık ağlar
Vuran sen olursun
Bağıran da sen olursun
Her şekle bürünürsün
Sonra mazlum görünürsün
Ey Siyonist, sana hayvan demeye utanıyorum
Hayvanlara hakarettir
Ey Siyonist sana insan demeye tiksiniyorum
İnan ki insanlığa eziyettir.
Ey Müslüman; Uyan şuurlan Müslüman.
Bu listede sende varsın,
Tüm olaylar değil sıradan,
Ya iman ya hakikat ya da düşman.
Zulümden zulme
Zalime karşı koymayalım
Doğrulalım artık
Zalimin zulmüne maruz kalmayalım
Turgut Bozkurt