Öz denetim ve Ramazan ? 1

Abone Ol

MUHTEREM okuyucu!

Aylar, günler derken sanki daha dün uğurladığımız rahmet

ve mağfiret ayı olan Ramazan-ı şerif ayına yaklaşmış bulunuyoruz. Bizi bu

günlere ulaştıran en büyük rahmet sahibi ALLAH Teâlâ ya hamd ü senalar olsun.

Fakat uyumayalım! Ömrümüz de böyle gelip geçiyor. Hani

dedelerimiz, ninelerimiz! Hani annemiz, babamız! Kardeşlerimiz! Hani geçen sene

aramızda bulunan dost ve ahbabımız! Nereye gittiler Niçin aramızda yoklar

Unutmayalım ki, onları sinelerine çeken kara toprak yakında bizi de çekecek...

Binaenaleyh bu mübarek Ramazan-ı şerif ayını toparlanmamıza vesile kılarak,

Rabbimizin:

Ey iman edenler! ALLAH Teâlâ dan korkun da emirleri ifa

edin. Herkes, yarını yani kıyamet günü için önden ne göndermiş olduğuna baksın.

ALLAH Teâlâ dan korkun da yasak edilen şeyleri terkedin. Çünkü ALLAH Teâlâ, ne

yaparsanız hakkıyla haberdardır.  

Kendileriniz için hayırdan ne takdim ederseniz, sizden

önce ne gönderirseniz, onu ALLAH Teâlâ nın indinde daha hayırlı ve ecrini daha

büyük olarak bulursunuz. ALLAH Teâlâ dan günahlarınızın affını isteyiniz.

Şüphesiz, ALLAH Gafûr dur, Rahîm dir  emirlerine kulak vererek, ahiret için ne hazırlık yaptığımıza, kendimiz

için hayırdan ne takdim ettiğimize, önden ne gönderdiğimize bir bakalım.

Hayatımızın bir muhasebesini yapalım. Evet, şu yaşa geldik. Namazımız,

orucumuz, Zekâtımız, haccımız, tesettürümüz, helal ve haramlara riayet etmemiz

ne durumda Hz. Ömer (R.A.) bir hutbesinde şöyle buyurmuştur:

Kıyamet gününde hesaba çekilmeden önce, daha dünyada

iken kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz mizanda tartılmadan önce, kendi

amellerinizi tartınız. Hesaba çekilmek üzere, kıyamet günündeki en büyük arz,

huzura alınma için gerekli güzel hazırlıklarınızı yapınız. O gün huzura

alınırsınız, Öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana

çıkacak.  Nitekim Cenab-ı Hak şöyle

buyurur:

Ey insanlar! O gün hesap ve sorgu-sual için huzura

alınırsınız. Öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana

çıkacak.  

Evet, arz ettiğimiz bu hadis-i şerif ve ayet-i kerimeler

gereğince geçmiş günlerimizin muhasebesini yaparak şu soruları kendimize

sormamız lâzımdır:

1- Geçen bir sene içinde ALLAH Teâlâ nın rızasına uygun

acaba ne gibi işler yaptık

2- Yapılması farz-vacip-sünnet olan ne gibi İlâhî

emirleri yapmadık veya ALLAH Teâlâ nın yapmayınız dediği ne kadar haram-mekruh

işlerde bulunduk

Şimdi bize düşen, bu ayda nefsimizin ve hayatımızın

muhasebesini yapmaktır. Hayatımızın hesabını yaparak kârımızın ve zararımızın

bilançosunu çıkarmaktır. Hangimizin elinde bir sene daha yaşayacağımıza dair

bir garanti vardır. Ölümü akıllarından bile geçirmeyen milyonlarca kişi, bu

geçen bir sene içinde dünya denilen yerden ahirete intikal etti. Bizler de

biliyoruz ki, ömür sermayemiz her geçen gün bitmekte, buna karşılık

birçoklarımızın günahları da artmaktadır.

İşte her gün artan günah yükünden kurtulmak için ALLAH

Teâlâ nın bizlere bahşettiği Ramazan ayından istifade edelim. Böyle gün ve

geceleri ganimet bilelim. ALLAH Teâlâ nın açık olan tevbe kapısına iltica

edelim. Geliniz hep beraber, şu mübarek ayda nefsimizin ve hayatımızın

muhasebesini yapalım. Bir yıllık kâr ve zararımızın bilançosunu çıkaralım.