Yerel seçimler hızla yaklaşılırken Türkiye nin neleri
konuştuğuna dikkat ediyor musunuz Rüşvet, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma,
tehdit, şantaj, Hükümet ve bir grup arasında yaşanan amansız bir kavga. İlim ve
medeniyetin öncülüğünü yapmış, hak ve adaletin temsilcisi olmuş, dünyanın huzur
ve barışını sağlamış bir ecdadın evlâtları bunları mı konuşur Devleti çivisi
çıkmış noktaya getiren kim
Maalesef, AKP Hükümeti Türkiye ve İslâm âleminin genleri
ile oynamış, değerlerini gevşetmeye çalışmıştır. Süt Bankası oluşturmak
istemesi, faizi dünya gerçeği olarak görmesi, İslâm dünyasına laiklik
pazarlamaya çalışması, zinaya meşruiyet kazandırması, işgalci bir ülkenin
askerlerine dua etmesi bunlar arasındadır.
Normal şartlar, normal sonuçlar doğurur; anormal
uygulamalar ise anormal sonuçlar. İhtiras ve çıkarcılık amaçlı uygulamalar hem
merkezî yönetimde, hem de belediyelerde rüşvet ve yolsuzluğu azdırmıştır. Pek
çok AKP li bile bu gidişattan rahatsızdır. İstifa eden bakan ve
milletvekillerinin açıklamaları bunun en açık örneğidir.
Ömrünün yarım asrını mesleğine vermiş duayen gazeteci
Mehmet Şevket Eygi konuyu şöyle değerlendirir: Ülkemizde yolsuzluk yapılıyor
mu, sorusunun cevabını arayalım. Olduğundan, yapıldığından hiç şüphemiz
olmasın. Çünkü Uluslararası Saydamlık Örgütü nün (Transparency
İnternational-TI) 2013 raporunda, Türkiye nin notu 10 üzerinden 5 tir. Demek
ki, bizde kirlilik, yolsuzluk, kokuşma vardır. Bunu kimse inkâr edemez. (Millî
Gazete, 15. 2. 2014)
Büyüklerinin, yetişme çağındaki çocuklarına, Evlâdım,
yalan deme, haram yeme! şeklinde nasihat edip helâl lokmada titizlik
gösterdiği bir toplumu hangi noktaya düşürdüklerini gördünüz mü
Ölçüler Değişince
Allahü Tealâ Türkiye ye, hem inançlarında sağlam, hem
plan ve program insanı, hem de mesai kavramı olmayan ölçüde çalışkan Erbakan
Hoca gibi bir lider nasip etmişti. O, yılın 365 günü gecenin geç saatlerine
kadar çalışırdı. Uykusu çok azdı. Kendisini davasına adamıştı. Bu, Türkiye,
İslâm âlemi ve insanlık için büyük bir imkândı. Zor şartlar içinde, iğneyle
kuyu kazarcasına mücadele etti, yeni bir çığır açtı. Ülkenin yüzünü güldürdü.
Sabırlıydı, inancı ona güç veriyordu. Engellerden yılmadı. 4 partisi kapatıldı,
fakat o yenilerini kurdu.
Ne yapsalar onu durduramayan şer güçler yeni planlar
denediler. Talat Halman ın yazdıkları buna örnektir: Düşünün, Refah tan üç
parti doğarsa bundan sonraki seçimlerde hiçbiri barajı aşamayabilir. ( )
Milletçe okuyalım, üfleyelim de birleşik din cephesi delinsin, bölünsün,
parçalansın. (Milliyet, 3. 4. 1997)
Refah Partisi nin içindeki ihtiraslı ve çıkarcı bazı
kişiler küresel güçlerin oyununa alet oldular. Erbakan Hoca onları uyardı,
kendilerini bekleyen tehlikeyi hatırlattı, araya insanlar koydu; fakat
dinletemedi. Bugün AKP nin üst yönetimini oluşturanlar Millî Görüş ten
ayrıldılar. Küresel güçlerle iş birliği yaptılar. Onların destekleriyle iktidar
oldular. Türkiye yi bugünkü noktaya getirdiler. Şimdi Bülent Arınç ın Hocam,
ne kadar da haklıymışsın demesinin ne faydası var
Millî Görüş içten bölünmeseydi başka alternatif
kalmamıştı. Karizmatik liderlerden Demirel siyasetten çekilmiş, Ecevit
hastalanmış, Türkeş vefat etmişti. Fazilet Partisi 28 Şubatçıların baskısına
rağmen yüzde 15 oy almıştı. Normalleşme sürecinde halkın Millî Görüş ten başka
gidecek yeri kalmamıştı.
Millî Görüş ün içindeki ihtiraslı zevat, Lider in yasaklı
oluşunu da fırsat bilerek Millî Görüş gömleğini çıkarıp AKP yi kurdular.
Medyayı da arkalarına alarak, insanlığın kurtuluş reçetesi olan Millî Görüş ü
böldüler. Ülkenin manevî direnci kırılınca rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ayyuka
çıktı.
Rüşvetin İlacı Milli Görüş
Millî Görüş Çalışma Modeli rüşvet ve yolsuzluğa fırsat
vermez. Yalnız Millî Görüş belediyelerinde uygulanan şu projeler rüşvetin
kökünü kurutmaktadır:
1. Belediyelerin görülebilecek bir yerine Rüşvet alan
da, veren de mel ûndur levhası asılır. Bu sözü gören yönetici ve halk rüşveti
aklına bile getiremez.
2. Seçtiklerini Denetle Projesi yle (SE-DE) halk
belediye hizmetleri hakkında görüş bildirme yetkisine sahiptir. Çünkü
belediyelerin asıl sahibi o yörede yaşayan halktır.
3. Halk Meclisleri kurularak yapılan hizmetler konusunda
halkın da görüş ve teklifleri alınır, istişareye dâhil edilir.
4. Beyaz Masa uygulaması ile temiz bir yönetim, şaibesiz
bir kurum oluşturmanın önü açılır.
Dikkat edin! 1989 1999 yılları arasındaki Refah Partili
belediyelere rüşvet ve yolsuzluk isnadı yapılamamıştır. Yapılsa buna kimse
inanmazdı. Çünkü şeffaflık hâkimdi, halk olup bitenin içindeydi.
Recep Tayip Erdoğan da İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı olunca Millî Görüş Çalışma Modeli ni uyguladı, o güne kadar
yapılamayanı yaptı. Şehrin çehresini değiştirdi. Siyasî rakipleri eleştiri için
eksik aramaya başladılar. Bulamayınca, yaza girerken yaşanan kuraklığa ümit
bağladılar. Sular azalmaya, göller çekilmeye başlamıştı. İstanbul da kuraklık
sebebiyle hayat felce uğrarsa başkanın başarısız olacağını düşünüyorlardı.
Fakat kısa bir süre sonra bol yağış gelince Tayyip in Allah ile de arası iyi
manşetini kullandılar. Bunlar Millî Görüş bereketiydi.
Erdoğan, şimdi neden aynı uygulamaları yapmıyor da rüşvet
ve yolsuzluk iddialarına maruz kalıyor Çünkü işin tılsımı olan Millî Görüş ü
bıraktı, AB Bakanlığı kurdu. Küresel güçlerle uzlaştı, zihniyeti değişti.
Şimdi, Millî Görüş Çalışma Modeli Saadet Partisi nde
temsil edilmektedir. Çözümün adresi burasıdır. Çığır açan efsanevî hizmetlerle
yeniden halkımızın yüzü gülmesi için oyların Saadet Partisi nde toplanması
gerekmektedir. Yaşayarak gördük ki, Millî Görüş ün oyları bölünürse ahlâk
tahribatı artıyor, rüşvet ve yolsuzluk geliyor. Millî Görüş denenmiş ve halkın
mutluluğunu sağlamıştır.