Bugün cuma.. Yarından sonra sandık başına gidilecek ve oylarımızı kullanacağız.. Oy vermek tercihimizi ifade eder.. Bu tercih sadece bir partinin belirlenmesinden ibaret değildir.. Oy verdiğimiz partinin iç ve dışa dönük her türlü politikalarının ve tercihlerinin benimsenmesi anlamına gelir.. Söz gelimi yarından sonra sandık başına gidip dış politikasında ABDnin belirleyici olduğu bir partiye oy verirseniz siz de ülkemizin dış politikasının ABD tarafından belirlenmesini kabul etmişsiniz demektir.. Oy verdiğiniz parti iktidar olduğunda ABDyi dost ve stratejik müttefik(!) ilan eder ve onların siyaset çizgisinde hareket edecek olursa sizin kızmaya hakkınız olabilir mi
Durup durdurken seçime bir gün kala niçin dış politika ve ABDden bahsetme ihtiyacı duyduğumu sorabilirsiniz.. Son günlerde yıllardan beri bilinen bir olay tekrar gündeme geldi.. Bu gündeme gelişte Genelkurmay Başkanının yaptığı açıklamalar etkili oldu.. Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt son zamanlarda teröre bazı ülkelerin destek verdiğine dikkat çekerek terörle mücadelede önce bu desteğin kesilmesi gerektiğine vurgu yaptı. İktidar bu açıklamalar karşısında bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Ancak, yakalanan teröristler ile bazı kaçakçıların elinde Amerikan silahları bulununca artık meseleyi gizlemek mümkün olmaz hale geldi. Aslında terör örgütüne başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin yıllardan beri destek verdiği bu destek kesildiği an terörün kısa zamanda kökünün kazınacağı biliniyordu. Ancak, Irakın ABD tarafından işgalinin ardından yüzbinlerce Amerikan silahı bu ülkeye gönderildi. Amerika 400 bin civarındaki silahın Irakın yeni yöneticilerine verildiğini ileri sürüyor ama, bu silahların çok önemli bir kısmının terör örgütünün elinde olduğu da artık kesin.
Diyebiliriz ki, teröristlerin ellerindeki silahlar ABD silahları ve bizim askerlerimiz ABD silahları ile şehit ediliyor. Ve bu ülkeyi yönetenler ABDyi her fırsatta dost ve stratejik müttefik ilan ediyorlar.. Böyle saçmalık olabilir mi Bizi vuran silahların sahibi bir ülke dost ilan edilebilir mi Böyle bir ülkeyi dost kasbul edenlere verilen oylar kendi evlatlarımıza yönelen silahların da onaylanması anlamına gelmez mi Bunun için diyorum ki, futbol takımı tutar gibi parti tutmaktan vazgeçmek, verdiğimiz her oyun anlamını çok iyi idrak etmeye mecburuz.. Sonunda ben bilmiyordum demek bizi sorumluluktan kurtarmaz. Çünkü, Allah bize akıl fikir vermiş.. Bilmeye, bunun için de araştırmaya mecburuz.
Bu ülke artık ABDnin etki alanından kurtarılmalıdır ve bunu taahhüt eden parti ya da partilere oy vermek gerekir.. Şu anda ABDye açıkça "hayır" diyen tek parti ise Saadettir. Bir yandan terörü siyasi malzeme yaparak oy toplamaya çalışan, öbür yandan da ABD ile ilişkilerin aynen devamından yana açıklamalar yapan partiler seçmeni kandıramamalıdır. Bir parti terörle mücadelede gerçekten samimi ise aynı zamanda ABD yandaşı olamaz/olmamalıdır.. Yukarıda da belirttiğimiz gibi terör örgütünün arkasındaki güçlerden birisi ABDdir. Bu gerçeği görmeye ve bilmeye mecburuz.
Türkiye ABDye nota vermiş ve iddiaların doğru olup olmadığını sormuş.. Bilinen bir gerçek niçin sorulur onu da anlamak pek mümkün değil. ABDden gelen cevapta ise terör örgütüne silah verilmediği, ancak Irak yönetimine verilen silahların bir bölümünün terör örgütünün eline geçtiği belirtilmiş. Özrü kabahatinden büyük. Böyle bir cevap ABDyi aklayabilir mi Bu mümkün mü Irak hala ABDnin işgali altında ise Ameriken silahlarının terör örkgütüne geçmesinin birinci derecede sorumlusu ABD değil midir
Kaldı ki, Amerikan silahlarının terör örgütünün elinde olup olmadığını sormanın da bir anlamı yoktur.. Bu bir gerçektir.. Hatta, sadece terör örgütünün değil, ülkemizdeki suikastlarda kullanılan silahlar da ABD malıdır. Bunlar bilinmiyor değil ki..
Bunun için diyorum ki bu seçimlerde kullanılacak her oy sadece bir parti tercihi değil aynı zamanda dış politikamızda ABDnin belirleyici olup olmayacağına verilmiş olacaktır.