Allah ın oruç tutan kuluna sevap vereceğini çocuklarınıza
telkin ediniz. Bu, çocuğunuzun Allah-u Teâlâ yı mükafatlandırıcı olarak
tanımasını sağlar.
Oruç, kişinin başka insanların duygularını anlamasını
sağlar.
Çocuk, Allah ın oruç emriyle istediğinin insanların belli
bir süre aç kalması değil, açların halini anlaması olduğunu anlamaya çalıştıkça
nimetlere şükür etmeyi de öğrenir.
Böylece çocukta merhamet, cömertlik ve yardım etme
duygusu gelişir.
Oruç tutarken, secde ederken, Kur an-ı Kerim okurken,
namaz kılarken gördüğü anne-babasında hissettiği farklılık çocuk için önemli
birer dini tecrübedir.
ANCAK
Ramazan ayını yaşama tarzımızı dinamitleyenler var.
Belediyeler ve vakıflar nezdinde dini bir heyecan
katılarak, gelenek sınıfına da sokularak çürümüş bir dönem eğlence ayı olarak
topluma dayatılıyor.
Ramazan ayı, yaz aylarına gelince bu şenlikler karnavala
dönüşüyor.
Ramazan ayı sosyal dayanışmanın tazelenmesi vesilesi
olmalıdır. Bugünkü etkinlikler bu ayı yeni alışkanlıkların, bid atlerin
edinildiği bir aya doğru götürüyor.
Yeni bir Ramazan ayı kültürü ile karşı karşıyayız. Bu,
Ramazan ayını yaşama tarzımızı dinamitliyor.
Bir takım çevreler:
- Hayırda bulunmak
- Yoksullara yardım etmek
- Açları doyurmak gibi vecibeleri amaç olmaktan çıkarıp
araç haline getirip gösteriye dönüştürüyor. Bu gidişatın eğlence içerikli
olması bozuntuyu cazibeleştiriyor.
RAMAZAN AYI NIN RUHU İNCİNİYOR
Bir takım çevrelerin hainliğiyle, Ramazan ayı ruhuna
uygun idrak edilmekte zorlanıyor.
Ramazan ayı öncesi reklam kampanyalarına başlayan
bankalar:
- Ramazan ayı özel faiz oranlarıyla kredi reklamları ve
kredi duyuruları yaparlarken,
- Çeşitli belediye ve kamu kuruluşlarının düzenlediği
Ramazan ayı eğlenceleri nin büyük çoğunluğu İslami ölçüden uzak. Ortaya çıkan
tablo ise adeta:
- Başı faiz,
- Ortası eğlence,
- Sonu ise felaket görüntüsünde.
Faiz Müslümanların gözünde meşrulaştırılmaya çalışılıyor.