Oruçlu olmanın kuralları

Abone Ol

Oruç, imsaktan iftara kadar kurallarına uygun olarak yapılan bir ibâdettir. İslâm ın beş temel esasından biridir.

Orucun makbul olabilmesi için kurallarının dikkatle uygulanması gerekir. Bu kuralları şöyle sıralayabiliriz;

1- Kişi oruca niyet etmelidir. Çünkü Allah (c.c.), bizleri niyetlerimize göre yargılayacaktır. Niyet, bir şeyi yapmayı veya yapmamayı kasdetmektir. İbâdetler niyetsiz olmaz.

Allah ın izniyle oruç tutmaya niyet eden (oruç tutmayı kasteden bir mü min, sakınılması gereken zaman zarfında orucunu kasten bozarsa, keffaret olarak hiç ara vermeden iki ay oruç tutar; bozduğu günü de kaza eder.

Oruç için şu şartların yerine getirilmesi gerekir:

1- Oruç için niyet eder.

2- İmsaktan iftar anına kadar orucu bozan şeylerden hiçbirini yapmaz.

3- Kendi iradesi ile boşalmak ve kusmak yasaktır.

4- Gebe ve emziren kadınlar, ciddi hastalığı olanlar, yaşları çok ileri olanlar, deli olanlar oruçtan muaftır. Ancak, bazı durumlarda bunların kaza orucu tutmaları farzdır. Kadınlık hastalığı günlerinde kadın oruç tutmaz; lâkin, daha sonra tutamadığı günler sayısınca oruçlarını kaza olarak tutarlar.

5- Güneş battıktan sonra hurma veya tatlı bir yiyecekle ya da su ile oruç bozulur. İftar ile birlikte ortalama bir şeyler yenir.

6- Oruç tutan kadın ve erkeklerle ilgili özel durumlar vardır. Bu özel durumlar kaynaklarımızda izah edilmiş olup âlimlerimizce çeşitli vesilelerle umuma aktarılmaktadır.

Oruç tutulurken normalde helâl olan şeylerden bile uzak durulur. Bu da yalnız Allah ın rızasını kazanmak için yapılır. Sağlık nedeni ile yiyip içmemek ibâdet değildir. İbâdet Allah rızası için kurallarına uygun icra edilen eylemdir.

Tutulması farz olan oruç Ramazan ayında tutulan oruçtur.

Arefe Günleri, Aşure Günleri, Zilhicce ayının ilk on günü, Muharrem ayının ilk on günü, Şaban ayında tutulabildiğince gün oruç tutmak Peygamberimiz Efendimizin sünnetidir. Ayrıca her arabi ayın 13-14-15. günleri, haftanın pazartesi ve perşembe günlerini Efendimiz (s.a.v.) oruçlu geçirirlerdi.

Peygamberimiz Efendimiz, her günü oruçlu geçirmeyi yasaklamıştır. Olası en fazla oruç, gün aşırı tutulur.

Ramazan dan üç gün önce, Ramazan ve Kurban Bayramı nın ilk günlerinde oruç tutmak yasaktır. Çünkü bu günlerde mü minlerin mü minlere ikramı vardır. Hülâsa bu günler özel ikram günleridir.

Ramazan ayı içinde, içinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı olduğu âyetle bildirilen Kadir Gecesi ni de ihya etmek her mü minin en büyük arzusudur. Allah (c.c.), Oruç tutanlara sayısız nimetler bahşetmiştir. Onlardan biri de Kadir Gecesi dir.

Oruç, hem fiziksel sağlığı hem de ruhsal mükâfatları kazandıran bir ibâdettir. Allah a yaklaşmada bir merdiven görevi yapan, iman edenlerin ufkunu açan bir ibâdettir. İbâdetleri Allah ın rızasına uygun yapanlara müjdeler olsun... Çünkü bunlardır Allah ın has kulları...