Orta Doğu’daki kurtlar sofrası!

Abone Ol

Her zaman gündeme getiririz… Dünyanın neresinde bir kaos, kargaşa, terör, savaş, karışıklık varsa o coğrafyanın arkasında küresel eşkıya ABD ve Siyonist İsrail vardır. Küresel eşkıya ABD, bitmek tükenmek bilmeyen iştihalarıyla savaş tüccarlarını beslemek için, coğrafyalarda terörü kışkırtır, savaşlar çıkarır, ortalığı karıştırır, ülkeleri yumuşak lokma yapmak için çabalar. Kendi çıkarlarını arkalayan kukla liderleri ülkelerin başına getirir, bu liderler vasıtasıyla istediği her şeyi yapar, dünyadaki güçlü enformasyon ağına sahip medya organlarıyla insanları afyonlar, arzuladığı kıvama getirir, zihinlerini dönüştürür, masa başında ürettiği böl-parçala-yönet stratejisine uygun şekilde dünyayı bir zehirli ahtapot gibi kuşatır. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “İmralı DEM Parti grubuna gelsin, terörün bittiğini haykırsın” çıkışından sonraki süreçte, terör elebaşı Abdullah Öcalan’la İmralı heyeti defalarca görüşmeler gerçekleştirdi.

Terör elebaşı geçtiğimiz aylarda “PKK’nın silah bırakmasını” talep etti. PKK da kendisini feshettiğini, silah bırakacağını duyurdu. Terörsüz Türkiye sürecinde şimdi gözler PKK’nın sembolik olarak silah bırakacağı tarihe çevrilmiş durumda. Bizim bu noktada kanaatimiz hiç değişmedi!

Terör örgütü PKK’yı terör elebaşı Abdullah Öcalan kurmuş olabilir. Ama, yıllardır bu terör örgütünü besleyen, büyüten, palazlandıran, yumuşak karnımız olduğunu bildiği, sürekli canımızı yakması, başımızın ağrımasını sağlaması için elinden geleni ardına koymayan küresel eşkıya ABD ve Siyonist İsrail’den başkası değildir. “Saddam’ın elinde kimyasal silahlar var” kuyruklu yalanıyla Irak’ı baştan başa işgal eden, burada yıllarca işgalci olarak kalan küresel eşkıya ABD’nin, bu süre içinde PKK’nın yuvalandığı Kandil’e bir kez bile operasyon yapmaması, onları bir anlamda koruyup kollamasına ne anlam vermemiz gerekiyor?

Bu durum tam anlamıyla bir çelişkidir. Öte yandan yıllarca PKK’nın Suriye uzantısı YPG’yi de eğiten, donatan, silah tedariki sağlayan, yanı başımızda bir uydu devlet yapmak için kendisini paralayan ABD değil miydi? PKK, silah bırakacak… Peki, PKK’nın İran’daki uzantısı PJAK, terör elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısına uyacak mı?

Sadece PKK’nın silah bırakmasıyla bu iş hoop halledilmiş mi olacak? Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim başkanlık derdim yok” demiş olmasına rağmen, kendisine üçüncü dönem başkanlık yolunu açacak yeni Anayasa çalışmalarında DEM Parti’nin desteğini alabilmek için her yolu deniyor, DEM Parti’nin sırtını sıvazlıyor.

PKK, 40 yıldır canımızı yaktı, Doğu ve Güneydoğu’dan binlerce şehidimiz, binlerce gazimiz geldi. On binlerce ailenin ocağına ve yüreğine ateş düştü. Şimdi bu sembolik silah bırakmayla bu ailelerimizden nasıl helallik alınacak? Bu iş bu kadar basit mi? Terör örgütü PKK’nın silah bırakması, kendisini feshetmesinden sonra, yüzlerce PKK’lının yargılanması, ilgili kanunlarda değişiklikler yapılması gerekiyor. Hatırlarsanız, Habur Sınır kapısında da PKK’lılarla ilgili bir orta oyunu, tiyatro oynanmıştı. İnşallah, PKK’nın silah bırakması da Habur Sınır kapısında oynanan tiyatroya benzemez.

Elbette biz de yıllardır canımızı yakan, binlerce ocağımıza ateş düşüren terörün bitirilmesini arzulamaktayız. Ama küresel eşkıya ABD’nin ve Siyonist İsrail’in bu süreçteki rolünü de bilmek, nasıl bir noktada duracaklarını öğrenmek isteriz.

Bir de silah bırakan, silahlarını Türkiye’ye teslim eden PKK’lılara ne olacak? PKK’yı yıllarca yöneten, dağ kadrosuna ne olacak? Yıllardır PKK’yı besleyen, büyüten, palazlandıran batılı ülkelerin de bu süreçteki rolleri çok önemli.

Orta Doğu’daki kurtlar sofrasında yeni roller dağıtılıyor. Geçtiğimiz dönemde “Ben Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanıyım” diyen Erdoğan’a ne rol biçilecek acaba? Son olarak, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 57 bin Filistinli’yi ABD’nin verdiği silahlarla şehit eden, 13 Haziran’da İran’a saldıran Gazze kasabı Netenyahu,  binlerce kilometre uzaktan gelerek İran’ın nükleer tesislerini bombalayan, küresel eşkıya ABD Başkanı Donald Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiş… Bu ne yaman çelişkidir… Hatırımıza şu deyim geldi: “Bozacının şahidi şıracı”!...