SPOR camiası ve spor yazarları geniş bir camiadır. Her sabah kalktığınızda farklı olayların olduğuna şahit olursunuz. Bazen bir spor adamı bazen bir sporcu bazen de bir spor yazarının bu dünyadan göç ettiğini görürsünüz. Sonra düşünür insan, bir maç için taraftarın, kulüp başkanlarının, sporcuların neden bu kadar kavga ettiklerini. Hakem düdük çalmış, maç bitmiş, bağırsan, çağırsan, kavga etsen ne yazar. Sonuç belli.
Meslek hayatımda hayattan ayrılanlarla ilk defa Zaman gazetesinde tanıştım. O dönem Rahmetli Başbakanımız Necmettin Erbakan hocamızın konvoyunu takip eden kardeşimiz Ülke’nin ölümüyle irkildim. Başkalarının ölümlerini hep yazıp, çizip konuşurken bizim mesleğimizdeki insanlarda tek tek bu kervana dahil oldular. Bu süreçte bir çok arkadaşımız Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Ama Hacı Hasdemir bir başkaydı. O dönemlerde de yine berabere çalışıyorduk İstanbul’da. Servise gelmiş, rahmetli üflüyor püflüyor, Müdürümüz Halil İbrahim Ekiz’ den fırça yiyiyordu. Çünkü Hakan Şükür İtalya’dan dönüyor, bir Galatasaray muhabiri olarak havaalanında olması gerekliydi. Ama Hasderimir orada yoktu. Tartışma devam ederken, Hacı Hasdemir söz alıyordu, “Abi cebimde taksi parası yok, kartımla ancak otobüse binip havaalanına gittim, ama geç kaldığım içinde Hakan Şükür’ü karşılayamadım ne yapabilirim ” diyordu hey gidi günler.
Hastalığında çok defalar cebinden aradım ama hep kapalı çıktı. Bizim camiamızdan fazla sporda adam yetişmez, yazar ve muhabir olarak. Ama Hacı Hasdemir bunları kırmak için elinden geleni yaptı, kitaplar çıkardı, rakip medyaya karşı bizlerinde bu işi yapabileceğini gösterdi. Yardım severdi, bir şey istediğin zaman, onu verine kadar dertlenirdi. En son bende Sporun Gülen Yüzü’ diye kitap hazırlıyorum. Bir kaç fotoğraf istedim, son aradığımda hazırlıyorum abi, en kısa zamanda göndereceğim dedi. Geç kalınca biraz canım sıkıldı. Sonra Halil İbrahim Ekiz’i aradım Ekiz, duymak istemediğim sözü söyledi. Hacı Hasdemir çok hasta, Omurilik kanseri, beyin ameliyatı olduğun için üzülmeyesin diye sana söyleyemedik “dedi. Hasdemir’ in neden fotoğrafları gönderemediğini anladım. Ama ben o fotoğrafları aldım kabul ediyor, Allah’tan rahmet diliyorum.
Herkesin tek tek göçtüğü bir ortamda hiç kimseyi kırmaya dökmeye gelmiyor. Bu sebeple sporun ve toplumun her karesinde herkesin sözlü veya fiili şiddetten uzak durmasını diliyorum.
Hacı Hasdemir’ in ayrılışı bizlere çok şeyler anlatması gerekiyor. Bir kere daha yaşamımızı gözden geçirmeliyiz, davranışlarımızı kontrol etmeliyiz, yalan dünya için bu kadar bir birimizi kırmamalıyız. Eğer bir kulüp başkanı vefat ediyorsa, diğer kulüp başkanları da tartışmalara bakmadan son bir defa daha görevlerini yapmalıdır. Ersun Yanal anjiyo oldu. Allah Şifasını versin. Geçen gün Ersun hocanın meslektaşı birisiyle karşılaştım, “Ersun hocayı aradın mı diye sordum”. Bana tepkili bir şekilde, “Ne arayacağım ben pay-pas olduğumda o beni aradı mı yok” diye tepki gösterdi.
Toplumumuzun spor ve insani hali budur. Herkes küskün, kırgın, bir birlerini çekemez halde, öbür tarafa göç edenlerden hiçbir şey kendilerine çıkarmıyorlar.
Allah hayırlısını versin.