Onların kulakları, gözleri, beyinleri var ama?

Abone Ol

İşlerine gelmediği için anlaşılmıyor, tutarsızdır

derler ama tartışmaya girmezler, bir cümle söyler hemen kaçarlar, çünkü

dinleseler akılları daha çok karışacaktır. Arkadaşlarımız olanlardan ADİL

DÜZEN E MUHALİF bir akademisyenler heyeti (20 yıl önce) kurulur. Bu çalışmaları

bizden saklı tutan bu kardeşlerimiz -ki biz onları severiz, onlar da bizi

severler- bir rapor hazırlarlar; Adil Düzen ne İslâmî dir, ne de ilmîdir

derler! Akevler de çalışma var ama daha tamamlanmamıştır derler. R. Tayyip

Erdoğan, Erbakan bunu okumaz bile; Erbakan a alternatif çare ve çözümler

önereceksiniz der. Prof. Dr. Sabahattin Zaim Bey den başkasında alternatif

düzenden tek kelime yok. Sabahattin Bey de ilkeleri koyar, uygulamayı siyasete

bırakır. İlkelerde de Almanya dan birini kaynak gösterir. Biz o Alman düşünürün

on misli daha ilerisini takdim ettik. Karşı düşünceli de benim düşüncelerim

demiyor, bir yabancı filozof diyor. Bunu yapan en yakın dostumuz olan kişidir

ve ölünceye kadar dostluğumuzun sürdüğü kardeşimiz bunu diyor!

Prof. Dr. NECMETTİN ERBAKAN IN BÜYÜKLÜĞÜ işte buradan

gelir. Erbakan a anlattığınızda, kendisine güveni olduğu için benimsedi ve

insanlığa benim düşüncelerim diye takdim etti. İşte, biz Erbakan ı bunun için

sevdik. Bir fikri benimsedikten sonra o fikir senindir. Kimden duyarsan duy, istersen

onu değiştir. Nitekim o da başkasından duymuştur. Sabahattin Bey ise ortaya

koyduğum fikirler benim değil Almanlarındır demektedir. Oysa o fikirler onundu,

bizimle rahatlıkla tartışabilirdi. Ama o insanlarla didişmek istememiştir. Bu

yaptığı yanlıştı... (s.11)

KÖR olma demek, devrelerde bir aksaklık vardır demektir.

BASARSIZLIK ise ruhtaki arıza demektir. İnsan gözle görür, ruhla basar eder.

Beyinde bunlara ait merkezler vardır. Bir de tüm faaliyetleri bir arada

algılayan durum vardır, buna FIKIH denmektedir. Bu konular biyoloji ile

psikolojinin ortak konularıdır. Bu âyetleri tam kavrayabilmek için her iki

ilmin de bilinmesi gerekmektedir. Onların KULAKLARI var SEM etmezler, onların

GÖZLERİ var BASAR etmezler, onların BEYİNLERİ var FIKH ETMEZLER âyetinden

FIKHIN MANASINI kolayca anlıyoruz... Adil Düzen i kursanız dahi Adil Düzen i

bir bina olarak gösteremezsiniz. Onu göz görmez, onu ancak basar idrak eder,

sem idrak eder. Dolayısıyla ne yaparsan yap, onlar görmezler. Batılılar

şehadet etse de onların kulakları tıkalıdır, gözleri kapalıdır... (s.12)

Allah ın Kur an da öğrettiklerini insanlar kabul

etmiyorsa, kabul etmeyen mi yoksa onlara ihsan eden kimse mi zalimdir Allah

kendi düzeni içinde hidayette olanlar başarıya ulaşır, ona uymayanlar da cezalarını

çekerler... Bugün zulüm görüyorlarsa, bu Allah ın zulmü müdür Bugün Türkiye

sıkıntılar içinde ise bunun sebebi insanların kendi nefisleridir. Osmanlı

İmparatorluğu çökmüş ise sebebi kendileridir. Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç

(1900-1961) anlatmaktadır: Tarih boyunca İslâm âleminde şeriat ve kanun savaşı

vardır. Medrese âlimleri şeriatı savunmuşlar, hükümdarlar ise kanun sistemini

savunmuşlardır. Selçuklularda başlayan kanun sistemi Osmanlılarda Mecelle ile

son bulmuştur. / Şeriat sistemi içtihad sistemidir. / Kanun sitemi ise dayatma

sistemidir. / İnsanlığın bugünkü ıstırabı kanun sistemdir. (s.13-14 (s.7-8;

KUR AN VE İLİM 794. hafta tefsir -Yunus Sûresi Tefsiri- seminerimizden

aktarı-YORUM )