Başkanı Ileana Ros-Lehtinen’in, 11 Aralık 2012 tarihli teklifi ile Taylan,
Meksika ve Türkiye’ye firkateyn hibe edilmesini öngören yasa tasarısının
Amerikan Temsilciler Meclisi tarafından onaylanması sonucu, HEK’e ayrılmış olan
‘Oliver Hazard Perry’’ sınıfına ait, füze
güdümlü “USS Halyburton (FFG-40)” ve “USS Thach (FFG-43)”
adlı iki firkateynin Türkiye’ye hibe edilmesi sürpriz bir karar gibi gözükse
de, olayın boyutu daha farklı bir gerçeği ortaya koymaktadır.
Bu tasarıya son anda Türkiye’nin de dâhil edilmesi ve
komiteden onay süresi atlanarak doğrudan Genel Kurul’a getirilmesi Amerika’daki
Yahudi lobisinin yoğun çabası sonucu olmuştur. Washington’da yer alan Helen
Amerikan Liderlik Konseyi (HALC)’nin firkateynlerin Türkiye’ye hibe edilmesini
önlemeye yönelik lobi çabası da hiçbir sonuç verememiştir. HALC, iki
firkateynin Türkiye ile Yunanistan arasındaki dengeleri bozacağı konusunu
dillendirmesi de Yahudi lobisinin kararlı tutumunu önleyememiştir.
Ileana Ros-Lehtinen, 31 Aralık 2012’de yaptığı basın
toplantısında iki firkateynin Türkiye’ye verilmesinin ABD’nin bölgedeki
güvenlik gücünü artıracağını ifade ederken, İran’a da üstü örtük atıfta
bulunarak, Türkiye ile arasındaki dengenin bu şekilde sağlanmış olacağının da
altını çizmiş oldu.
Kaliforniya’da 7 Kasım 2012’de yapılan seçimde Brad
Sherman’a karşı seçimi kaybeden Temsilciler Meclisi kıdemli üyesi ve eski
Temsilciler Meclisi Dış ilişkiler Komitesi Başkanı olan ve adı Hillary Rodham
Clinton’un yerine ABD Dışişleri Bakanlığı için geçen Howard Berman’ın görevinin
son günlerinde Türkiye’ye iki fırkateynin verilmesi çabası içerisinde olması
dikkat çekicidir.
Aynı Berman, Temsilciler Meclisi Ortadoğu Alt Komisyonu
Başkanı Gary Ackerman ile birlikte dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’in Şam’da
Filistin Hamas Lideri Halid Meşal ile yapmayı tasarladığı görüşmeyi yapmaması
konusunda teklif götüren kişi olarak bilinmektedir. Keza, 24 Nisan 2008
tarihinde günlük Yahudi Gazetesi “FORWARD” muhabiri Nathan Guttman’a verdiği
demeçte, “Her şeyden önce ben, Demokrat Partimensubu olmaktan öte bir
Siyonist’im” şeklindeki açıklamalarıyla gündem oluşturmuştu.
Diğer taraftan, Türkiye’ye iki firkateynin verilmesi ile
ilgili tasarının sahibi olan ve ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi
Başkanlığı görevini bir başka Siyonist olan Howard Berman’dan 3 Ocak 2011’de
devralan ve görev süresi 3 Ocak 2013’te bitecek olan Temsilciler Meclisi üyesi
Ileana Ros-Lehtinen’in de Hispanik Yahudi asıllı olması dikkat çekicidir. Eski
halef ve selefi yan yana getiren bu tasarı ile, Ortadoğu’da Türkiye’yi
görünürde İran’a karşı korumak gibi görünüyorsa da, asıl niyet İsrail’in
güvenliği için Türkiye’nin savunma gücünü tahkim etmeye yönelik bir adımdır.
Keza Türkiye, hava savunmasını güçlendirmek maksadıyla
ABD’den 117 adet havadan havaya “ AIM-9X-2 Sidewinder” füzesi almak için
girişim içerisinde olduğu bilinmektedir. ABD, Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı
(US Defense Security Cooperation Agency) Türkiye’ye yapılacak olan 140 milyon
dolarlık muhtemel “Sidewinder” füze satışı ile ilgili olarak 24 Aralık’ta
Kongre’yi bilgilendirmiştir.
Malatya, Kürecik Füze Kalkanı Projesi ve Türkiye’nin
savunmasına yönelik Patriot Füze Sistemi’nden sonra iki adet firkateyn hibe
kararı ve AIM-9X-2 Sidewinder füzesi için kolları sıvayan ABD’nin, gerçek
tutumu herhalde şu anda daha iyi anlaşılmaktadır.
Türkiye’ye yönelik bu girişimlerin, ABD’nin Ulusal Güvenliği
için gerekli olduğu konusunun Amerikalı yetkili ağızlar tarafından teyit
edilmesi, ülkemiz açısından vahim bir gelişme olsa gerek. ABD’de bu gelişmeler
yaşanırken, Türkiye’nin üç milyar dolarlık uçak gemisi yapmak için ihaleye
çıkacağı haberinin servis edilmesi zamanlama açısından tesadüfî olmasa gerek.
ABD, HEK’e ayrılmış iki firkateyn ile Türkiye’nin sırtını
sıvazlayarak Ortadoğu ateşinin içerisine itmeye çalışıyor. Hem de, sözde kendi
ulusal güvenlik çıkarları için.
“One minute” muhatabı olan Yahudi Lobisi’nin, AKP
Hükümeti’ni destekler nitelikte Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’ye firkateyn
hibe edilmesi için büyük çaba göstermesi acaba bir paradoks değil de ne
olabilir ki acaba
Temsilciler Meclisi kararının Senato gündemine gelmemesi ve
Kongre yasama döneminin sona ermesi dolayısıyla düşmüş olması sonucu pek
değiştirmez. Burada amaç, Yahudi Lobisi’nin hibe firkateyn vasıtasıyla Başbakan
Erdoğan’a uzatmaya çalıştığı zeytin dalından başka bir şey değildir.