Öncelikli olarak bölgemizi ABDden kurtarmak gerek

Abone Ol

BÜYÜK Şeytan ve onun ikizi bölgemizi kan gölüne çevirmek ve akan kanın daha uzun yıllar sürmesi için çeşitli oyunlara başvururlarken gelinen noktada bölgemizdeki tüm çatışmaların sorumlusu olarak İran ilan edildi/ettirildi. Geçtiğimiz günlerde bölgemizdeki çatışmaların son 35 yıllık geçmişini hatırlatmaya çalışmış, bölgemizi hangi ülkelerin karıştırdığına dikkat çekemeye çalışmıştım. Bu bakımdan işin o boyutu üzerinde tekrar durmak istemiyorum. Ancak, bölgemizdeki bir takım grupların ve yöneticilerin bilerek ya da bilmeyerek İsrail’in bölgemizdeki konumunu güçlendirmeye ve sömürgecilerin çıkarlarına hizmet ettiklerine bir kez daha dikkat çekmekte yarar görüyorum.

Bölgemizdeki gelişmeleri değerlendirirken yüz yıl önce hazırlanmış ve uygulamaya konulmuş İngiliz planını dikkatten kaçırmamak gerekiyor. Bu planın günümüzdeki uygulayıcısı ABD’yi de kesinlikle unutmamak gerekiyor. Kısacası, bölgemizdeki gelişmelerde ister doğrudan ister dolaylı bir şekilde ABD ve İsrail’in bulunduğunu bilerek hadiselere bakmak ve değerlendirmek gerekiyor. Bu gerçeği dikkate almadan yapılacak değerlendirmeler bölgemizdeki çatışmalara bilmeden de olsa destek verdiğimiz anlamına gelir. Bu çatışmalar ister devletler arasında ister bölgemiz ülkelerindeki bir takım terör örgütleri eliyle yürütülüyor olsun Müslümanlar zenginliklerini gönüllü olarak sömürtüyor ve birbirinin kanını döküyor demektir. Hiç bir gerekçe İslam dünyasının zenginliklerinin ve insan varlığının yok edilmesini mazur gösteremez, hiç kimseyi ve ülkeyi haklı konuma getirmez.

Bölgemizdeki gelişmeler söz konusu olduğunda İslam dünyasına yönelik enformasyon bombardımanına karşı uyanık olmak gerekiyor. Çünkü verilen haberler Müslümanları kandırmaya, yanlış hedeflere yönlendirmeye ve olayların çıkışı ve sürdürülüşünde yanlış hedeflerin peşine takılıp kalmalarına yol açıyor. Aslında bu enformasyon bombardımanı üzerinde biraz dikkatli durulsa pek çok yanlışın iç içe olduğunu görmek mümkün. Söz gelimi İslam dünyasında önce bir El Kaide terör örgütü gündeme geldi/getirildi. Tüm melanetler ve çatışmalar bu örgüte ihale edildi. Ardından başka örgütler ortaya çıktı ve tüm bu örgütler El Kaide ile bağlantılandı. Kısacası, emperyalist ülkeler ve Siyonistler tüm kirli oyunlarının sorumluğunu üzerine yıkacakları bir örgüt bulmuş oldular. Böylece Büyük Şeytan ve ikizi dikkatlerden kaçırılarak adeta akan kanın sorumlusu değil, bölgemizde barış ve insan haklarının koruyucusu pozlarına büründürüldü. Bu yanılgı devam ettiği sürece bölgemizdeki gelişmeleri doğru okumamız mümkün olmayacağı gibi, Büyük Şeytan ve ikizi Siyonistlere hizmete devam edeceğiz demektir.

Büyük Şeytan ile ikizi Siyonistlerin ortaklığını göstermek bakımında iki gün ara ile medyada çıkan iki habere dikkat çekmek istiyorum. İlk haber 25 Mart tarihli gazetelerde yer aldı. Habere göre İsrail, İran ile yürütülen nükleer müzakerelere sızmış ve elde ettiği bilgileri ABD Kongresi’nin bazı üyeleri ile paylaşmış. Bu haberin ardından ABD ile İsrail’in ilişkilerinin bozulacağı akla gelir. Hayır… Öyle olmuyor. İşte ertesi günkü gazetelere yansıyan haberin başlığı: “Obama: ABD, İsrail’in güvenliği hususunda gereken desteğe devam edilecek.”

Bu bakımdan bölgemizdeki gelişmeler değerlendirilirken bir takım kaynaklardan üflenen haberlerin perde arkasını görmek ve İslam dünyası olarak kucaklaşmak gerekiyor…