Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin gündeminde hava sahamızı ihlal ettiği için düşürülen İHA’lar (İnsansız Hava Aracı) vardı. Pazartesi günü hava sahamıza giren İHA F-16’larımız tarafından Çankırı yakınlarında düşürülmüş, bu olaya ilişkin cevap bekleyen sorular kafaları kurcalarken, cuma günü de Kocaeli'nin İzmit ilçesine düşen İHA dikkat çekmişti.
Cumartesi günü de Balıkesir’in Manyas ilçesine düştüğü iddia edilen İHA’nın görüntüleri hayret uyandırdı.
Herkes birbirine ‘Nereden çıktı bu İHA’lar, birileri hava sahamızı test ediyor’ diye sorarken, önceki gece Türkiye tarihinde bir ilk yaşandı.
Libya Genelkurmay Başkanı’nı ve beraberindeki üst düzey heyeti taşıyan uçak Ankara’da düştü.
Bu olay akıllara geçtiğimiz hafta yaşanan İHA ihlallerini getirdi.
TEHDİTLER, İHA’LAR, TEZKERELER TESADÜF OLABİLİR Mİ?
Önceki gün yaşanan uçak kazası akıllara ister istemez geçtiğimiz hafta manşetimize taşıdığımız İHA ihlallerini getirdi. ‘İHA’LAR İHLAL EDİYOR’ manşetimiz de Neden? diye sormuş ve ihlallerin sebeplerini sorgulamıştık.
Libya’lı üst düzey askerleri taşıyan uçağın akıbetine ilişkin, kara kutunun incelenmesi beklenirken, uçağın kaza sonucu düşmediğine yönelik şüpheler de yersiz değil. Kazanın, soykırımcı İsrail’in Türkiye’yi açıkça tehdit etmesinin ardından, düşürülen İHA’lardan, iki yıl daha uzatılan Libya tezkeresinden sonra gerçekleşmesi tesadüf mü?
Doğu Akdeniz’de Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Türkiye’yi hedef alan askeri işbirliği bu kazadan bağımsız düşünülebilir mi? Böyle bir ‘kazanın’ Türkiye’de meydana gelmesi, Türkiye’nin müttefiklerini koruyamadığı imajını oluşturmuyor mu? Türkiye’nin uluslararası arenadaki saygınlığını ve caydırıcılığına helal getirmiyor mu? Türkiye düşmanları bu ‘kazadan’ mutlu olmuyor mu?
LİBYA’NIN RESMİ UÇAĞI DEĞİL
Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu'nun davetlisi olarak Türkiye’ye gelmiş, ziyaretten bir gün önce de TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Libya'daki görev süresinin 24 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edilmişti.
Düşen uçakta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad’la birlikte, Libya’nın yönetiminde söz sahibi Türkiye dostu aktörlerin hayatını kaybetmesi, Doğu Akdeniz’de Libya ile devam eden işbirliğimizi hedef almıyor mu?
Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan arasındaki üçlü zirvede, bebek katili İsrail Başbakanı Netanyahu Doğu Akdeniz’de "Kimse kararlılığımızı test etmesin" diyerek tehditler savurmadı mı?
Öte yandan Falcon 50 tipi uçağın, kiralık bir iş jeti olduğu, Libya devletinin resmi uçağı olmadığı, geçmişi tartışılan Malta merkezli Harmony Jets adlı bir firmaya ait olması da, bu şüphelerin yersiz olmadığını gösteriyor.