Rabbime hadsiz hamd olsun, hayatım boyunca çok sayıda çok değerli dostlar edindim. Bunlardan biri de Dr. H. Emin Sezer’dir. Tanışıklığımız, ahbaplığımız neredeyse yarım asra yaklaştı. Depremden önceydi, aramış, uzunca sohbet etmiştik. Bana çok özel bir şiir göndereceğini söyledi ve daha sonra da gönderdi. Bu, gazeteci, şair, yazar merhum Olcay Yazıcı’nın (1953-2010) hiç yayınlanmamış, kimse tarafından da bilinmeyen bir şiiri idi. Vefatından az önce Emin Bey’e bırakmıştı. Emin Bey de benim yayınlamamı istiyordu. Emin Bey şiiri gönderirken şu notu ilave etmişti:
“Sevgili Burhan;
Ahmet Yüksel Özemre, Enver Ören Bey’in isteği üzerine TGRT’nin yayınlarını ülkemizden yapmasını gerçekleştirirken ben de ona yardımcı olarak çalışmıştım. (3,5 sene vakıf görevim de devam ediyordu.) Çatalçeşme Sokağı, Gülegüle Apartmanı. Aynı bina ve katta gazetenin kültür ve sanat elemanları da çalışıyordu. Bu elemanlardan birisi “Doktor abi... sana getirdim... Oku... beğenecek misin?” deyip odama girip bir zarf bıraktı.
“Meşguliyetim sonunda bu şiiri gördüm. Bu konuda konuşamadık. Derken ölüm haberi geldi. O gün bu gün bu şiir sadece bende. Başka bilen olduğunu bilmiyorum.
“Ben ölmeden önce başkaları da bilsin istiyorum. Çünkü çok çok güzel... Rabbim rahmet eylesin... Onun kaleminden; milletimin zihinlerine, senin sâyende taşınsın istiyorum. Rabbim razı olsun...”
Bu bir emanetti. İşte ben bu emaneti bu yazı ile yerine getiriyorum.
Merhum Olcay Yazıcı çok çalışkan, çok gayretli, velud bir gazeteci, yazar ve en mühimi de çok değerli bir şairdi. Zaten eserleriyle her zaman hatırlanmakta ve sadaka-i cariye hükmünde olan o eserler rahmetle anılmasına vesile olmakta. Şimdi yayınlayacağımız şiirinin ise bambaşka bir özelliği var. Peygamber Efendimiz’e (asm) muhabbetini o kadar güzel dile getirmiş ki, her satırında sevgi buseleri ve gözyaşları var.
Şairimiz, şiirin başlığını şu şekilde atmış:
“Hamd Sana, ey Rabbi Rahimim!..
“Salât da sana, Ehadiyyet Sırrının Tellâlı...
“GÖNLÜM GÜLÜ
“Selam Sana”
Bu gönülleri yakan başlığın ardından şairimiz bakınız ne demiş:
Gülce Bir Gelişin Şiiri
Gelişin bir özge muştu; daha güzel her düşten
Sen geldin, efsânemiz başladı yeni baştan.
Sen geldin buhar oldu, bahar oldu yalnızlık
Kalbimizdeki buzlar çözüldü ılık ılık.
Sen geldin, mutsuzluğun cam fanusu kırıldı
Sen geldin, esrârınla mahzur güller dirildi.
Sen geldin, kâinata bir rayiha saçıldı
Sen geldin, Kaf Dağı’nın kapıları açıldı.
Sen geldin, soylu-çiçek, kutlu ekin başağı
Sen geldin, tüm sihrini kuşandı gökkuşağı.
Sen geldin, âyet âyet, sûre sûre ilhamla
Sen geldin, ol emrini özetleyen nur-damla.
Sen geldin, gökçe sultan, aşk ilminin kelâmı
Sen geldin, esenliğin yeryüzüne selâmı…
Olcay Yazıcı (Rahmetli)