Ödül almak mı zor vermek mi?

Abone Ol

Star Gazetesinin Necip Fazıl Kısakürek ödülleri üzerine

çok konuşulup yazıldı.

Alınmış bir ödül üzerine laf söyleyip kalem oynatmak bize

yakışmaz.

Ödüle layık görülenleri canı gönülden tebrik ediyorum.

Kim ödül alsa birileri çıkıp eleştirecektir nasıl olsa.

Çünkü birilerinin ödüllendirildiği bir ortamda çoğunluğun

ödülden mahrum edilmesi söz konusudur.

Verilen ödüller şahsi değildir.

Bir anlayışın ödüllendirilmesidir bu, müşterek medeniyet

algısına sahip olanların taltif edilmesidir.

Her şey gibi edebiyat ve sanat çabalarının da

bireyselleştiği bir ortamda kimsenin başarısı kimseyi mutlu etmiyor.

Eskiden bir parça böyle duygularımız vardı ve bununla

avunabiliyorduk.

Şimdi ne mutluluklar ne de kederler taksim edilebiliyor.

Herkesin dünyası da rüyası da kendine.

Ödül alan edebiyatçılarımızın heyecanını anlamak zor

değil.

Kendi kanaat ve intibalarını, duygusal durumlarını dışa

vurmaları için de son derece müsait bir kalabalık olduğu gerçeğini de es

geçemeyiz.

Fakat yine de verileni şahsi bir ödül gibi düşünmeden

kürsüden bütüncül mesajlar verselerdi iyi olurdu.

Alan kişiler ödülü edebiyat, sanat ya da düşünce adına

aldıklarını daha etkili şekilde vurgulasalardı bu ödülü alamayanlar da mevcut

manzarayı kişisel övünç ve taltif gibi okuyamazlardı.

Ödül belirleme komitesinin hakkaniyetine inanmakla

birlikte ödül verdikleri kişi ve eserlerde temel aldıkları ölçüt ve gerekçeleri

kamuoyuna aktarmaları daha iyi olurdu.

Ne olursa olsun bu ödül meselesi alan için de veren için

de hep netameli bir mesele.

Özellikle herkesin çıkıp kendisini edebiyatın kıblesi

addettiği bir dönemde geniş kitleleri, hatta aile denilebilecek aşina ortamları

bile memnun etmek kolay değildir.

O halde ödül kime verilmeli ya da kimin hakkıdır

Bir; Ödül beklemeyen kişilere.

İki; Kimsenin ödül alması için girişimde bulunmadığı

kişilere.

Peki, ödül niçin verilmelidir

Bir; Edebiyatçı ve sanatçının daha verimli ve daha sıkı

ürünler vermesine motivasyon sağlamak için.

İki; Sanatçı ve edebiyatçının kendini hatırlamasını,

değerini idrak etmesini ve emeğinin karşılığını görebilmesini temin için.

Ödül hassasiyeti nedir

Ödül hassasiyeti, verilen ödülün ödül verilecek kişi

tarafından kıymetinin bilinmesi ve ödülün ne sadece maddi ne de yalnızca manevi

olması. Maddi ve manevi değeri haiz olması gerekir.

Ödül töreni ne vasıfta olmalıdır

Ödülün ruhuna uygun ve adına ödül verilen kişinin

hatırasına yaraşır olmalıdır.

En büyük ödül nedir

Kişinin mahsulü yani verdiği ürün, ortaya koyduğu değer

en büyük ödüldür.

Ödül verene de bir şey sağlar mı

Vermekten almayı düşünemez olur. Veren el olduğu için hep

fedakâr ve hep diğerkamdır.

Ödüle doyanlar ne yapmalıdırlar

İçlerine eğilip kendi seslerine kulak vermeli ve

kalplerinin sesini dinlemeliler, vicdan insana en bitimsiz ödülü sunacaktır.