Zaman zaman Amerika daki gelişmeleri takip ediyor, önemine binaen yorumlar yapıyorum. Çünkü ABD deki önemli olaylar siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan bütün insanlığı olduğu kadar bizi de doğrudan ilgilendiriyor. Bugün ABD deki yeni bir kavgadan bahsedecek ve meselenin iyi anlaşılması için biraz gerilere gideceğim.
Malum, Amerika da sermaye ile CİA arasındaki kavga Clinton zamanında başladı. Olay şöyle cereyan etti: Erbakan başbakan olunca Amerikan Büyükelçisini çağırarak bir öneride bulundu. Biz Amerika nın dünyadaki rolünü biliyoruz. Ancak bölgemizdeki Çelik Güç PKK yı destekliyor. Bundan vazgeçin ve bunu yapacağınıza söz verin. Ben de size söz vereyim ve Çekiç Güç ile ilgili tezkereyi Meclis ten altı aylığına son defa geçireyim. Onlara böyle dedi, onlar da söz verdiler ve hiç sıkıntı olmadan Çekiç Güç ün son defa altı ay daha kalması Meclis ten çıktı. Erbakan böyle yaptı. Oysa Ecevit yirmi günlüğüne zor çıkarmıştır.
Ondan sonra Başkan Clinton ve Amerikan resmi yönetimi uyandı, siyasetini değiştirdi, Müslümanlarla iyi geçinmeye ve işbirliği yapmaya karar verdi.
ABD o zaman kadarki siyasetini değiştirdi de ne yaptı
Mesela, Beyaz Saray da Müslümanlara iftar yemeği verdi. Başkan Clinton artık tüm dinlere karşı Beyaz Saray ı açtı. Ardından diğer gelişmeler gerçekleşti
İşte bundan rahatsız olan sömürü sermayesi Monika hikâyesini uydurdu ve uzun bir mücadeleden ve mahkeme safahatından sonra Clinton a bir şey yapamadı. Böylece sömürü sermayesinin Amerika Birleşik Devletleri üzerindeki hükümranlığı sarsılmaya başladı...
Sonra seçimler oldu.
***
Bush seçimleri kaybettiği halde, mahkeme kararı ile iptal edilen oylar sayesinde başkan oldu. Bu arada Irak Savaşı ve işgali başladı. Irak işgalinde CIA Bush u desteklemedi yahut Bush onlara görev vermedi. Onlar da hapishane fotoğraflarını medyaya aktardılar. ABD nin Türklerle arası açılsın diye çuval hikâyesi ortaya çıktı...
Başkan Bush ikinci seçimde de kaybetti ve yine mahkeme kararı ile başkan seçildi!..
Ama ikinci seçimdeki yeni olay şuydu. ABD nin denize kıyısı olan eyaletlerde Bush seçimi kaybetti. İç tarafta dünyadan habersiz yerlerde yaşayan Amerikalılar Bush a oy verdiler. Bunun anlamı şudur; bu seçimde artık ülkenin iç kesimlerindekiler de uyanmış olacak ve Cumhuriyetçiler büyük ekseriyetle kaybedeceklerdir. ABD de artık mahkeme kararı ile başkanlık koltuğuna oturmak mümkün olamayacaktır. Türkiye de olduğu gibi ABD de de halk artık oyunların farkında ve sömürü sermayesinin oyunlarını boşa çıkarıyor...
Bu gelişmeler üzerine sömürü sermayesi yeni bir oyuna girişti. Demokratların başkan adaylarını öyle kimselerden getirtti ki, halk onlara oy vermesin. Adaylardan biri kadındı, eski Başkan Clinton un eşiydi. Amerikan halkı kadınların başkanlığına fazla inanmaz. Dolayısıyla, yapılan hesaba göre halk kadına değil erkeğe oy verecek ve böylece Cumhuriyetçi aday kazanacaktı. İkinci aday da Amerikalıların hiç kabul etmeyeceği biri, bir zenci idi ki; kimi ABD liler zencilerle aynı sokakta yürümeyi bile kabul etmezler. Diğer taraftan Barack Obama sadece zenci değildi, aynı zamanda zenci bir Müslümanın çocuğu idi ve adı da Barack Hüseyin Obama idi.
Hesap ve plan şuydu: Yıllardır anarşist hüviyeti ile tanınan Barack Obama ya halk oy vermez... Cumhuriyetçi aday John McCain kazanır... Obama yı yıpratmak için şimdiden tam olarak harekete geçmemiştir. Seçim döneminde var gücüyle zenci aday Barack Obama her yönüyle kötülenecek, sömürü sermayesi medyası yoluyla yapacağı baskı ve yönlendirmelerle Cumhuriyetçi aday John McCain ABD başkanı yapılacak, sermaye de şimdiki sömürü politikalarını devam ettirecek... Hesap ve plan budur.
Devamı var