Referanduma hazırlandığımız bugünlerde siyasi liderlerin keskin dil kullanarak, “hayır” kullanacakları terör örgütleriyle aynı safta tutması hem yaralayıcı hem de üzücü bir durumdur. Oysa tevazu abidesi merhum Erbakan hayatı boyunca hiçbir kimseye, gruba kişi ve gruba kötü söz bile söylememiştir. Siyasette nezaket üslubunun kaybolduğu, hakaretlerin havalarda uçuştuğu bugünlerde Erbakan’ca duruşa o kadar ihtiyacımız var ki.
Karanlık güne aydınlık bir bakıştı onun fikirleri. Annesi “kamer” o “necm”edin’di… Her seferinde düştüğü yerden kalkmasını bildi. Çünkü o biliyordu, Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır. Çok şey öğretti bize. Necm yıldız demek. Yıldız ise karanlıkta yönümüzü bulmak için bize yol gösterir. Bu anlamda ismiyle müsemma olan bir lider. Bize Türkiye’de ve dünyada nasıl hareket edeceğimizi, hangi istikamete gitmemiz gerektiğini en güzel şekilde ifade edendir.
Din başka siyaset başka, dünya işi başka ahret işi başka gibi ayrımların yanlış olduğunu; İslam’ın bir bütün olarak algılamamıza vurgu yapmıştır. İslam’ın şimdiye kadar söylenmediği bir şekilde bir nizam dini olduğunu, sadece namaz kılmak, oruç tutmak yani sadece ibadet dini olmadığını,
beşeri hayatın her alanını düzenleyen bir sistem olduğunu Erbakan hocadan öğrendik.
Hoşgörü timsaliydi. Gülüşü ile içimizi ısıtırdı. Kıbrıs fatihi müthiş bir deha olan merhum Erbakan, Müslüman coğrafyalarda akan kan ve gözyaşlarının nedenlerini ve bu hale neden düştüklerini sorgulayan biriydi. Sorgulamakla kalmayıp; dünyada yürürlükte olan ırkçı, kapitalist ve sömürü
düzenine karşı itiraz eden, muhalefet etmiş cesur bir yürekti. Sadece itiraz ve muhalefet ederek kalmamış çözümü de söylemiştir. Bu ülke Siyonizm’i Erbakan’dan öğrenmiştir. İfrat ve tefritten kaçınmamız konusunda sürekli bizi ikaz eder, ümmet davasına olan yılmaz aşkı bize hep örnek olurdu. Dünyanın en büyük siyasi parti kadın kolları olan Refah Partisi kadın kollarını kuran ve bu uğurda dünyaya örnek olan dünya milli görüş lideri Erbakan, ev hanımlarını, yeniden büyük Türkiye, yeni bir dünyanın kurulmasında aktif rol almasını sağlamıştır.
İfrat ve tefritten kaçınmamızı özellikle itidal üzerine yaşamamızı sağlık verirdi. Erkek kadın ilişkilerinde de itidal üzere olmamız konusunda ikaz ederdi. Çünkü O peygamber yolunun itidal üzere olduğunu çok iyi biliyordu. Ümmet davasını, ümmet bilincini cesurca dünyaya haykırmıştır. Hiçbir zaman dünya menfaatlerini ön plana almamıştır. Hiçbir zaman yol arkadaşlarını satmadı ve hiçbir zaman yol arkadaşlarına sırtını çevirmedi.
Babalarımız derdi ki o asrın lideri
Dünyamızı kurtaracak onun ilkeleri,
Üst üste konul da kaç liderin ciğeri
O zaman anlaşıldı, Erbakan’ın değeri! (Ekrem Şama)
Otuz sene önce söylediklerini, insanların aklı daha yeni yeni almaya başlıyor. Yaşarken kıymeti bilinmeyen merhum Erbakan’ın, “Beni ne zaman anlayacaksınız, Hans anladı ama Hasan anlamadı” sözleriyle, yine kendi tabiriyle sakallı Hüsnülere sesleniyordu.
Sen mücahit Erbakan hocamızsın! Bizim canımızsın! Dilde “milli” değil, özde “milli” olduğunu duruşuyla bize gösteren savunan adam. Seni çok özledik!