Nutuk atma ve hamaset dönemi bitmiştir!

Abone Ol

Televizyonda izlediğim bir aksiyon filminde, siyasi tüm kanalların tıkandığını, bu işin böyle yürümeyeceğini, artık başka formüller ve yöntemler aranması gerektiğini belirten kahraman şöyle diyordu: “Diplomasi öldü”…

Dünya düzlemini kendi arzuladıkları bir menfaat haritası çerçevesinde bölüşen ve güçlü olanın haklı olduğu bir düzeni oturtan ülkeler, aslında mazlum veya mağdur ülkelerin haklarını aramak, suçlu olanı cezalandırmak, kötülüklerin ortadan kaldırılmasını sağlamak ve bunu istikrarlı bir zemine oturtmak için çaba göstermezler.

Çünkü, onların gizli anlaşma kitabında yazılı olan kurallar, kendi güçlerini sürekli tahkim etmek felsefesiyle kurgulanmıştır. Kazanmak, kazanmak, kazanmak… Yoksul ülkeleri sömürmek…

Emperyal hedeflerle, işgal edilen ülkelerin yer altı ve yerüstü kaynaklarını kendi ülkelerinin insanlarının refahı ve mutluluğuna dönüştürecek şekilde hazırlamak.

7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de 50 bin Filistinliyi şehit eden, 100 binin üzerinde Müslüman kardeşimizi yaralayan, Gazze’yi adeta bir harabeye dönüştüren Siyonist İsrail’in BM’nin aldığı hiçbir kararı uygulamamasını, Hamas’la vardıkları ateşkesi ihlal edip masum sivillerin üzerine ölüm yağdırmasını, diplomatik tüm kanalları da tıkamasını  dünyanın güç sahibi ülkeleri görmüyor mu? Bin bir mihnet ve minnetle yapılan ateşkesi ihlal eden barbar İsrail’in Filistinli masumların üzerine kan ve gözyaşı olarak yağmasını tüm dünya bir aksiyon filmi izler gibi seyretmiyor mu? Barbar İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaptığı katliamlar artık televizyonların haber bültenlerinde, ajanslarda rutin gelişmeler olarak veriliyor.

Filistinli kardeşlerimizin gözlerindeki pınarlar kurumuş durumda… Çocuklar ölüyor… Kadınlar ölüyor… Yaşlılar ölüyor… Masum insanlar, evlerinde başlarına inecek bombaların ölüm dehlizlerine hapsolmuş durumda..

Diplomasi de ölmüş durumda… Barbar İsrail, ateşkese yanaşmıyor. Gazze kasabı Netenyahu, Gazze’de katliamların devam edeceğini duyuruyor. Siyonist kuklası ABD Başkanı Donald Trump ise “Gazze’ye çökme” planını açıklıyor, bu toprakların asıl sahibi Gazzelilerin Mısır ve Ürdün’e gidebileceğini, kendisinin de barbarların harap hale çevirdiği bölgeyi Ortadoğu’nun Rivierası yapacağını söylüyor.

Peki bu aşamadan sonra yapılması gereken nedir? “Zor oyunu bozar” diye bir atasözümüz vardır. Artık, dünyanın tüm sorumluluğunu kuşanarak barbar İsrail’e bildiği dilden bazı şeyleri anlatmasını beklemeliyiz. Cennetmekan Erbakan Hocamızın deyimiyle, “Güçten anlayan” barbar İsrail’e bildiği dilden karşılık vermek gerekiyor.

“İsrail’in dokunulmaz olduğu, çok güçlü bir ordusunun olduğu, çok güçlü bir istihbaratının bulunduğu” şeklindeki zihinlerimizdeki algıların da değiştirilme vakti gelmiştir. Zulmün de bir istiap haddi olmalı…

Gözlerimizin önünde gerçekleşen bu Müslüman soykırımının bir an önce bitirilmesi yönünde, tüm kanalların kullanılmasını sağlamalıyız.

Artık nutuk atma dönemi, hamaset dönemi bitmiştir, kınama dönemi bitmiştir… Barbar İsrail’e Gazze katliamları dolayısıyla dünyanın her bölgesinde protesto gösterileri düzenleniyor.… Peki katiller bu protestoları dikkate alıyorlar mı? Her gün saldırılarını yoğunlaştırıyorlar, katliamlarını sürdürüyorlar. Barbar İsrail’e bildiği dilden karşılık verilmeli. Uluslararası silah tüccarlarını besleyen, palazlandıran, Siyonist İsrail’e her türlü silah ve mühimmat desteği sağlayan küresel eşkıya ABD’yle de diplomatik temaslar gözden geçirilmeli. Küresel eşkıya ABD’yle “Stratejik müttefiklik” bir hezeyandır, içi boş bir çuvaldan ibaret bir anlayıştır. Zira, Gazze’de Müslüman kardeşlerimize soykırım uygulanmasının arkasında Siyonist kuklası ABD vardır.   Siyaset bir şekilde tıkanmış durumda… Çünkü, uluslararası siyasetin aktörleri ve dünya finansmanının büyük yekününü elinde tutan Siyonist para babaları, bir şekilde diplomatik tüm yöntemlerin ve formüllerin tıkanmasını sağlıyorlar.

Bundan sonraki aşamada, nasıl bir yöntem izleneceği noktasında “nutuk atmada” mahir, hamasette üstad devlet büyüklerimizin kafa yormaları ve Ortadoğu’nun geleceğinin belirlenmesi konusunda farklı bir performans sergilemeleri gerekiyor.

Algıları değiştirmek kolay değil…

Ama, bu algılar zihinlerimize nasıl yerleştiyse, kültürel, siyasal ve askeri tüm unsurlarıyla beynimizin en ince kıvrımlarından bunları kazıyıp söküp atmak da, bugünkü siyaset düzlemi üzerinden prim yapanların görevi olmalı diye düşünüyoruz.