Okurlarımdan bir bölümü, Beşiktaş ın Gezi kahramanlarının
maça gitmeyişlerini eleştirmeme kızmışlar, hatta beni spora politika sokmakla
bile suçlamışlar.
Değerli dostlar, dönemin veya bir başka dönemin
hükümetlerini istifaya çağırmak için kulüp bayraklarıyla sokaklara çıkanlar mı
politikayı spora sokuyorlar, yoksa bendeniz gibi spora politika sokmayın,
takımınızın maçlarına sahadakilere cesaret vermek için koşun diyenler mi Acaba
Beşiktaş, tamam Pazartesi akşamı oynadı, o stada 30 bin seyirci getirebilseydi,
bunu hiç yazmak istemem ama, bana göre var olan en az iki penaltıyı hakem çalar
mıydı, çalmaz mıydı Siz gelin, politik tercihlerinizi sandığa bırakın ve
gönülden seviyorsanız, kulübünüzün spor branşlarında müsabakalarına koşun! Ben
aklımın erdiği kadarıyla 65 senedir maç izlerim. Beşiktaş ın İnönü de taraftar
desteği ile kazandığı ne maçlar bilirim. Hani uyarmak adına yazdım.
Yine gelen sayısız mailde Terim in Milli Takım ın başına
getirilişine öfkelenenler vardı. Başka kimi getirecektik ki Haaa Milli
Takım ın teknik direktörü etiketine tamam, ama Türkiye Futbol Direktörü
apoletine hayır. İşte buradaki küçük gibi görünen ama aslında çok ciddi
ayrıntıdır Terim i İzlanda maçında üçlü savunma garabeti ile oynatan...
Oralarda futbol bilgisine inanılmış bir koordinatör olsa acaba nasıl olurdu
Demirören patrona sorulur...
Galatasaray, özellikle Beyaz TV deki spor programında,
hatta 360 taki programda da, kendilerine yöneltilen yorum ve eleştirilere
bozukmuş... Bizi karıştırmak adına programlar yapılıyor kanısı ağırlık
kazanmış. Olağanüstü genel kurul bile düşünülür hale gelmiş. Eh orası
Galatasaray Kulübü... Henüz tarihi adıyla kalmış durumda. Ama başka kulüpler
tarihsel adlarını değiştirdiler bile gizliden... Aynı televizyonlara soruyorum;
paçanız sıkı mı Fenerbahçe yle ilgili benzer bir program yapmaya Örneğin;
ekranda dakikalarca tuttuğunuz bir zatın, lig oynanırken, hem de Mart ayının
ortasında Trabzonspor dan Gökdeniz i Fenerbahçe ye 1,5 milyon dolara sattığını
açıklasanıza... Gökdeniz in de bu imzadan 400 bin doları peşin alıp, sonra olay
patlayınca hemen iade ettiğini dile getirin... Tabii paçanız sıkıysa...
Tekrar edeyim; benim siyasetle hiç mi hiç işim olmadı.
Sevmem de... Haaa bazı politikacıları sevdim, onlara saygı duydum, ama hepsi o
kadar. Ama sporun içine politikanın bir nebzesi dahi sokulmaya çalışılsa ayağa
kalkarım o zaman... Zaten dünyanın bütün uluslararası spor kuruluşlarının
tüzüklerindeki birinci madde de şudur: Sporda siyaset, ırkçılık, din ve dil
ayrımı yapılamaz... Bendeniz de bu maddenin bağımlısıyım. Kusura bakmayın!