Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özel’in karşılıklı ziyaretlerinden sonra CHP heyeti Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ile bir araya geldi!
Bu görüşmenin ardından CHP heyeti “getirdiğimiz öneriler çok kabul görmedi” açıklamasını yaptı.
AKP sözcüsü bu açıklamaya cevaben “ekonomi yönetimimiz ne yaptığını biliyor” demeyi tercih etti.
AKP sözcüsü bu açıklaması ile aslında ana muhalefet partisine “bize karışmayın, biz ne yaptığımızı biliyoruz” demiyor mu?
Kanımızca böyle diyor!
AKP sözcüsü elbette “ne yaptıklarını bildiklerini” söyleyebilir.
Ama biz ekonomi yönetiminde bulunan kişiler hakkında daha önce sarf etmiş oldukları sözleri hatırlayınca “ne yaptıklarını bilip bilmedikleri” konusunda derin şüphelere düşüyoruz.
Bugün ekonomi yönetiminin başına getirdikleri Şimşek hakkında dün söylemiş oldukları sözcükleri bugün tekrarlamaya utanıyoruz.
Hal böyle olunca karşımızda ne yaptıklarını bilen bir kadronun olduğunu düşünmemiz bir hayli zorlaşıyor.
Bu tablo, karşımızda ne yaptığını bilen bir ekipten ziyade başı sıkışınca dün söylediklerini unutup bugüne sil baştan başlamak isteyen bir ekip olduğu izlenimini uyandırıyor.
Keşke diyoruz gerçekten de ne yaptığını bilen ekipler tarafından yönetiliyor olsak!
İş başında böyle ekipler olsaydı Hazine ve Maliye bakanları sık sık değişir miydi?
Ya da Merkez Bankası başkanları iki de bir görevden aflarını talep ederler miydi?
Yani ekonomi yönetiminde böylesine gel git olayları yaşanır mıydı?
Bize göre iktidarın en büyük zaafı eleştirilere kapalı olması!
Hep kendilerinin doğru düşündüklerini ve doğru işler yaptıklarını, eleştiri sahiplerinin ise hep yanlış düşündüklerini ve yaptıklarını kabul ediyorlar!
Çeyrek asra yaklaşan bir sürede sürekli benzer olaylar yaşadık.
Bu nedenle şimdi yapılan açıklamalara inanmakta güçlük çekiyoruz.
Hep “biz ne yaptığımızı biliyoruz” demek yerine eleştirilerden birkaçına hak verilmesi durumunda çok daha sağlıklı bir adım atılmış olacağına inanıyoruz.
Biz böyle bir duyarlılığa hasretiz.
Artık “biz ne dersek o” yaklaşımından bıktık usandık.
Kanımızca biraz da “siz bu konuda ne dersiniz” denilmesi gerekiyor.