İktidar partisi kurmayları bir taraftan muhalefete cevap yetiştirmeye çalışırken bir taraftan da parti içinde giderek artan çekişmelerin önünü kesmeye çabalıyorlar.
Gün geçmiyor ki iki AKP’li cümle âlemin gözü önünde birbirleri aleyhinde konuşmaya başlamasınlar!
Tamam, her siyasi partide görüş ayrılıkları olabilir.
Her partide partililer birbirleri ile anlaşmazlığa düşebilir!
Ama hiçbirinde herkesin gözü önünde kavga edilmiyor!
Kendi aralarında alabildiğine tartışıyorlar ama dışarıya çıktıkları zaman birlik ve beraberlik görüntüsü vermeyi ihmal etmiyorlar.
İktidar partisi mensupları ise bunu başaramıyorlar!
Kendi aralarında yapmaları gereken tartışmaları tüm milletin gözü önünde yani alenen yapıyorlar.
Biri diğerini sosyal medyayı kullanarak uyarıyor. Yaptığın doğru değil diyor. Alenen uyarılan ise uyaranın kirli çamaşırlarını ortaya dökmekte bir beis görmüyor.
“Ben siyaset yapıyorum, senin gibi rüzgâr gülü değilim” diyor.
Aynı partinin(!), aynı davanın(!), aynı yolun(!) yolcuları bu tür aleni tartışmalar ile iktidar partisini iyiden iyiye zora sokuyorlar.
Elbette iktidar partisinin kurmayları da milletin gözü önünde yapılan kavgalardan rahatsız oluyorlar.
Ama sosyal medyada yaşanan böylesi kavgaların önüne de bir türlü geçemiyorlar. Zira kavgaya karışanlardan biri eski milletvekilleri.
Diğeri ise hâlihazırdaki belediye başkanları!
Tam bir “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” durumu ile karşı karşıyalar!
Hal böyle olunca “ne olacak bizim bu halimiz” diye çare aramaya başlıyorlar.
Sanırız geçmişte yaptıklarının bedelini ödüyorlar.
Geçmişte içinde bulundukları partilerde öne geçebilmek için her yolu mübah sayanlar şimdi benzer sıkıntılar yaşıyorlar.
Ve iktidar partisi çatısı altında birlik ve beraberlik bir türlü sağlanamıyor.
Birbirleri ile çekişmekten bir hayli zevk alıyor olmalılar.