Yerel seçimlerin ağırlığı tüm boyutlarıyla hissedilmeye
başlanırken, siyasi partiler de seçmenleriyle buluşup, mesajlarını vermeye,
projelerini anlatmaya devam ediyorlar. Kuşkusuz bu süreci en doğru
argümanlarıyla bizlere aktarması gereken medyanın, kafalarının arkasındaki
dünyayı gerçekleştirmek, kendi arzuladıkları biçimde toplumu yönlendirmek için
kendilerince bir enformasyon şekli ve yöntemi geliştirdiklerini söylemeye gerek
yok sanırız. Oluşturdukları manipülasyon dünyasıyla, zihinlerimize farklı
algılar yerleştirmeye çalışan ve bizleri ya iktidar ya da muhalefet cenderesine
sokmaya uğraşan medyanın, bu işten müthiş bir rant devşirdiğini de ifade
etmemiz gerek. Medya, yeni dönemde yerel seçimler sonrası işbaşına gelecek olan
isimlere şirin görünebilmek, en azından bu isimlere yakın durabilmek için,
medya sorumluluğunu bir kenara bırakarak, rıza üretmek , güce itaat etmek
kavramlarını hayatımızın ta içine sokuşturmaya çalışıyor. Seçimlerde mücadele
eden, yarışan siyasi partilerin, en azından birbirleriyle eşit şartlarda
olması, birbirleriyle aynı kulvarlarda koşabilmesi demokrasinin bir gereği.
Oysa televizyon ekranlarına baktığımızda bunun hiç de böyle olmadığını
görüyoruz. İktidar partisi, kendi iktidarı döneminde farklı illerde yaptığı
çalışmaları, yatırımları bir potanın içinde eriterek, reklam filmi haline
getirmiş ve ulusal televizyon kanallarında bunları yayınlayarak milletin
zihnini çelmeye çalışıyor. Ne ilgisi var Mesela Sivas ta, Balıkesir de,
Antalya da iktidarın farklı bakanlıklar aracılığıyla yaptığı yatırımların,
çalışmaların, otoyolların, devlet hastanelerinin o bölgedeki yerel yönetimin
icraatlarıyla ne ilgisi var Yerel yönetim, öncelikle kendi projelerini ortaya
koyan, bu noktada vatandaşıyla koordineli şekilde çalışarak bu projelerini
gerçekleştiren, kendi bütçesiyle ayakta kalmaya çalışan, kendi bölgesinde kendi
imkânlarıyla hizmet üreten yönetimin adıdır. Devlet Su İşleri nin yaptığı bir
barajın, otoyolun, devlet hastanesinin o bölgedeki yerel yönetimin projeleriyle
ilgisi, alâkası olabilir mi
Elbette bu projelerin de o bölgelere yapılması, eşgüdüm
olarak bakanlıklarla koordineli çalışmalar yürütülmesi söz konusu olabilir. Ama
devlet imkânlarıyla yapılan bu çalışmaları, yerel yönetim seçimleri öncesinde
televizyon ekranlarına bir reklâm filmi olarak koymanın gerçeklerle ne ilgisi
vardır
Oluşturulmak istenen algı şudur: İktidar bizdedir Eğer,
bize oy verirseniz, biz devletin tüm imkânlarını kullanarak size bu tür
yatırımların gelmesi yönünde yardımcı oluruz. Eğer oy vermezseniz, sizi bu
yatırımlardan mahrum bırakırız.
Radyo Televizyon Üst Kurulu nun, Yüksek Seçim Kurulu nun,
haksız rekabete yol açacak nitelikteki bu reklamların derhal durdurulması
yönünde bir çalışmayı başlatmalarını bekliyoruz. Madem, yerel yönetimlerin
kendilerine ait başarıları var O zaman, yapsınlaar kendi reklamlarını,
versinler televizyonlara
Hem yerel yönetim seçimlerinde, Başbakan Tayyip
Erdoğan ın reklâmını yapmanın âlemi nedir Sivas ta belediye başkanlığı
seçimlerine Tayyip Erdoğan mı girecek Balıkesir de Tayyip Erdoğan mı girecek
Lütfen, bu güce itaat algısını ortadan kaldırın Haksız rekabete prim vermeyin!
Türkiye de yerel yönetimin miladı, Milli Görüş
belediyeciliğidir Milli Görüş ün marka belediyecilik anlayışının, Türkiye deki
hizmet felsefesini kökten değiştirdiğini tekrar hatırlatmamız gerekiyor