Mutluluğun fotoğrafı

Abone Ol

Meral Akyürekli Bingöl ün anne babasının 70. evlilik

yıldönümleri, TRT6 için filme çekildi. Sevgi emek ister , ben bunu anne ve

babamdan öğrendim demekte, Meral. Hayatın bütün kasırgalarını, kasavetlerini,

elemlerini, dertlerini atlatan 70 yıllık evlilik gemisi hep asude sularda yol

alır, her kasırgadan kayalıklara çarpmadan mutlulukla yolunu bulur.

Nice genç evlilerin gergin yüzlerine karşılık mutluluğun

masalını anlatmakta idi huzur solunan yaşlı yüzleri. İki yaşlı değildi onlar

bir masalın soylu iki kahramanı olarak elele yeşil çimenler üzerinde yürürken

konuşmasalar da verdikleri mesaj; sevginin, saygının, şefkatin, ilginin,

merhametin, iyiliğin daima kazanacağını anlatmakta idi.

Mutluluğun da gerginliğin de bulaşıcı olduğunu, keskin

sirke küpüne zarar verir , diyen atalar sözünü aslında ataların yarıda kesip

eksik bıraktığını anlatmakta idi. Keskin sirkenin bence bütün küplere zararı

dokunmakta, sinirli sirke nasıl küpünü çatlatıp kırarsa, o kırık parçaları

mutlaka sağlam küplere de çarpıp başını gözünü yarıp, yaralayacaktır. Agresif,

hayatın fotoğraflarını negatif gören insanlar sadece kendi yüreklerini kül

bulutları ile doldurmazlar çevrelerine de olabildiğince zarar verirler.

Suratı asık eşini işe, çocuğunu okula uğurlayan kadın

sadece kendi mutsuzluğu ile kalmamış yeni bir güne başlayan evladını okulunda

dalgın derslerinde yeterli konsantrasyonu sağlayamayan bir öğrenciye, eşini iş

yerinde arkadaşını ya da müstahdemi azarlayan bir zombiye dönüştürmüş, hem eşi

mutsuz olmuştur kalp kırdığı için hem kırılan kalplerin sahipleri hüzün

anaforuna kapılmışlardır. İyilik sahibi aslında çevresine değil, iyiliğin en

büyük kısmını kendisine yapmaktadır, kendi mutluluğunu kendi eli ile

kozalamaktadır.

Kötülüğün kendisini hasta etmesine izin vermeyecek kadar

akıllı insanlar. Kayınvalidem şu sıralar bizde, onunla daha fazla vakit

geçirebilmek, onunla daha fazla sohbet edebilmek için işlerle fazla

ilgilenmiyorum, oturup bol bol sohbet etmekteyiz. Dört ay önce yitirdiği altmış

yıllık eşini nasıl özlemekte, onunla geçirdiği güzel günleri gülümseyerek

anımsamakta, sanki uzak bir yere gitmiş de yolunu gözlemekte, bir gün bile

birbirlerinden ayrılmamış âşıkların sevgisini öte âlem bile bölememekte bilakis

sürekli yâd edilen giden için devamlı Kur an okumakta ve hep dualar etmekte,

bazen onunla konuşmakta, gülümseyerek yaşadığı mutluluk masalının bir

fotoğrafına bakakalmakta:

Askere gitmişti, daha çocuklar yoktu, yedi elti aynı

evdeyiz, ben genç gelin, kayınvalidemin kayınvalidesi var evde, koca ana

derdik, ben gelin gittiğimde 94 ünde idi,97 sinde öldü. Üç yıl askerlik yaptı

eşim, kocaanamla aynı odada kaldık, kayınpederim tek çocuğu idi, o şahadet

getirdiğinde iki saat uzaklıktaki beyesti yazısı nda çobanlar duyarmış öyle

babayiğit bir kadın, mavi gözlü, kırmızı yanaklı. Bir kızı daha varmış ama genç

yaşta ölmüş, Bu iyiliksever kadın, kızı öldüğünde torunları küçük öksüz kalır,

kızının yerine gelecek kadını, kocaana bulmuş, beğenmiş, damadına hatıp derler,

dindar, hutbe verir, temiz biri, tavsiye etmiş çünkü kızının emaneti yavrulara

iyi bir insan bulunmalıdır ki eziyet etmesin. Kocaana, onların yok diye yağ,

peynir, hububat kızının yerine gelene verirdi, bazen gelininden çekinir,

vereceklerini yollayacağı zaman kayınvalidem biz de kalabalığız diye söylenir

mi kaygılanır, benimle gönderir ama oğlu olan kayınpederim, orada bizim

canımız, ciğerimiz, bacımın çocukları var, tabii anacığım onlara bakmak

zorundayız diye, desteklerdi.

Eşini çok sevdiği için, onun anne ve babasına, yaşlı

büyükannesine bakacak kadar iyilik sahibi gelinlerden şimdiki zamanlara kaç

tane kaldı acaba 60-70 yıllık evliliklerin mutluluk sırları da işte burada,

her türlü zorluğa karşı iksir, sadece iyilik.