Cansuyu Derneğimiz adına, Afganistan sınırındaki
Pakistan ın Peşaver eyaletinde, katıldığımız, yardım dağıtım organizasyonu
vesilesiyle, bölgedeki sosyal hayata ilişkin gözlemlerimizi aktarmak istiyorum.
Âlimler ülkesi Pakistan da, son dönemde de Mevdudi,
Kandehlevi, İkbal ve Nedvi gibi büyük âlim, mutasavvıf ve mücahitler yetişmiş,
hâlâ da yetişiyor.
***
Dini yaşamın etkileri kamusal alanlara yansımış olan
Peşaver de, ana caddede elektrik direklerinin üstünde Rahman, Rahim, Mekki,
Medeni, Haris, Rauf ve Yetim gibi lafza-i celal ve Peygamberimizin isimleri
asılı.
Pakistanlıların çok cömert insanlar olduğunu
belirtmeliyiz. Kimle görüşme talebinde bulunduysak yemeğe buyurun diyerek
randevu verdiler.
Ülkede bize ilginç gelen uygulamalardan biri; Cuma
namazının her camide farklı saatte kılınmasıdır. 13.00, 13.15 ve 14.00 gibi.
Okulların ve resmi dairelerin kapanış saatlerinin farklı olması sebebiyle,
birine yetişemeyen diğerine yetişsin diye böyle bir uygulama
gerçekleştiriliyor.
***
Bu köşenin müdavimlerinin alışık olduğu üzere, yazının
başlığına uygun olarak her memleketten gözlemlediğimiz reklâm panolarını da
aktaralım.
Halkın geleneksel
değerlerinden uzak reklâmların yoğun olduğu panolarda, emperyalizm her yeri
kuşatmış.
Banka kredi kart kullanımı sihirli kart gibi
gösterilerek teşvik ediliyor.
Pek çok İslam ülkesinde Müslümanlara cazip göstermek
amacıyla Mekke , Zemzem ve Turka gibi isimlerle pazarladıkları colayı
burada da Sofi Cola adıyla pazarlıyorlar.
Ayrıca başta Pepsi ve Seven up olmak üzere çeşitli gazoz,
cips ve pizza kültürü aşılanmaya çalışılıyor.
Saç ekimi, saç boyası, şampuanlar, cep telefonu ve ülkede
yeni yeni kullanılmaya başlayan 3G, bedava SMS ve 5 GB internet reklâmları göze
çarpıyor.
Erkeklerin takkeli ve uzun sakallı olup şalvar ve kamis
adı verdikleri yerel kıyafetler kullandıkları, hanımların tesettürlü olduğu
ülkede, gömlek, pantolon, kravat, etek ve bluz teşvik ediliyor. Kız koleji
reklâmıyla kızların çağdaş(!) eğitimi hedefleniyor.
Dünyaya yayılan Amerikan hegemonyasına köle ve yerli
işbirlikçi yetiştiren küresel emperyalist okullar burada da yaygın. Mevsim
itibariyle de yoğun şekilde reklâmı var.
Birbirinden bağımsız gibi görünen bu ürünleri yan yana
getirince, büyük fotoğraf ortaya çıkıyor. Kapitalizmin hedefine uygun olarak
halkı tüketime teşvik ederek sömürme ve değerlerinden uzaklaştırarak ifsad
amacı güdülüyor.
**
Ülkede yaşanan patlamalar için halkın kanaati Hindistan,
Amerika ve İsrail menşeli olduğu yönünde. Bölgede güvenlik nedeniyle her yer
beton bariyerlerle kaplı.
Vali konakları padişah sarayından ihtişamlı duruyor.
Peşaver Vali Konağı nın önündeki çevre yolunda yola lastik kesici kapan
döşenmiş ve kontrol noktası bulunuyor.
Lahor Valisi nin konağı, Amerika daki Beyaz Saray ın kopyasıydı,
hatta daha da büyüktü. Sadece temizlikçi-hizmetçi sayısının üç yüz kadar
olduğunu söylediler. Diğer görevlileri bilmiyoruz.
***
Gelelim mutfağa. Yemeklerde aparat diyebileceğimiz hurma,
yoğurtlu ve sebzeli salata, çorba ve patates böreği bulunuyor.
Ana yemeğin olmazsa olmazı ise pirinç pilavı ve
diğerleri. Pilavların içinde türlü baharatlar, üzüm ve fıstık çeşitleri var.
Kajunun anavatanı olan ülkede mango, muz ve pirinç de bolca yetişiyor.
***
Şuurlu İslami camiaya karşı medya ambargosu, Pakistan da
da var. Hayırlı organizasyonlar sırf Cemaat-i İslamiye yapıyor diye basında yer
almıyor.
Ülkenin büyük sorunları; komşu ülke Afganistan dan
sürekli devam eden göç, belli bölgelerde yaşanan iç savaş ve temiz içme suyu.
Ülkede kanallardan çamur akıyor.
Dindarlığın yoğun olduğu ve nüfus fazlalığından şikâyetçi
olunan ülkede bir tebessüm kabilinden; çocuğunuz niye çok sorusunu, Bizim evde
televizyon yok diyerek cevaplıyorlarmış.
Pakistan atasözüyle bitirelim. Kim Lahor a gitmemişse doğmamış/dünyaya
gelmemiş demektir.